9

219 22 73
                                    

Kerem's phone

Hepimizi toplasan bir adliye eder(+3 tıp)

Katılımcılar: Yunus Bağlığı, Kenancık,Ardacık, Bunun adı Savaş olmalıydı amk, Irz Düşmanı, Savcı bozuntusu, Ant-Man, Mazlum Semih, Baklava, Kaptan

Irz Düşmanı:

Kerem nereye kayboldu amk

Ant-Man:

Kanka valla bir telefonuma bakayım demiştim

Bi baktım Altay Bayındır'la gidiyo

Irz Düşmanı:

Altay Bayındır'ın sizle ne işi var amk?

Bunun adı Savaş olmalıydı amk:

Bu adamı hiç sevmedim.

Mazlum Semih:

Bu sefer abime ciddi ciddi katılıyorum

Kerem abinin peşinde avukat avukat diye tutturması sinirimi bozuyor

Kenancık:

Tatlı bir adam aslında

Bunun adı Savaş olmalıydı amk:

Seni ne ilgilendirir Tatlı olup olmaması abim?

Siz:

Noluyo amk?

Altay Bayındır ile toplantıdayım.

Lucas sen Mauro'ya özet geç

Ayrıca gidin özelden yazışın amk

İkidir bildirim sesi geliyor Adam bana mal mal bakıyor.

SİKTİRİN GİDİN!

____


Kerem telaşla telefonu cebine koyup kucağında uyuklayan köpeğin başını yavaş yavaş okşadığında, Altay'ın gülümseyerek onu izlediğini fark etmişti.

"Hayırdır Bayındır? Ne gülerek izliyorsun?"

"Uzun zamandır böyle merhametli birine denk gelmemiştim."

Kerem de Altay'ın dediklerine güldüğünde, Altay buraya neden geldiklerini hatırlatmak amacıyla yerinde dikilmişti.

"Konumuza dönelim mi, Kerem?"

Kerem de aklına gelen konuyla başını olumlu manada sallayarak köpeği yanındaki sandalyeye bırakmıştı.

"Şirketimizin avukatı olun, Kerem. Sizin gibi dişli avukatları bir daha asla bulamayız."

Altay, cebinden bir kağıt çıkarıp Kerem'in önüne koyarak konuşmasına devam etti.

"Eğer bu sözleşmeyi kabul ederseniz, her birinize birer apartman ve birer Mercedes verilecek. Üçünüzün ekonomik hayat bakımından rahatlamanız açısından arabaların her türlü masrafı da karşılanacak."

Kerem aldığı teklifle gözlerini denize çevirmiş ve aklına gelen sabahki olayla yüzünü buruşturmuştu.

Karşısındaki adamın bir şeyler karıştırdığına adı kadar emindi. Bir avukattan küçük detaylar asla kaçmazdı.

"Bu anlaşmaya sadece ben karar veremem, Altay. Kuzenlerimle birlikte düşüneceğime emin olabilirsin."

Altay, Kerem'i ikna etmenin sevinciyle gülümsediğinde, Kerem'in şüphe duyam gözleri tekrardan onu bulmuştu.

Madem ki bu adamda şüphe duyuyordu, şirketlerine girip olayları çözmek en iyi fırsattı.

Fakat Kerem buna kendisi karar veremezdi. Kuzenlerinin fikri de bu konu hakkında kendisinin fikri kadar önemliydi.

"Fakat şu özel avukatlık teklifini kabul ediyorum. Dosyayı açacağım."

Kerem, kartvizitini cebinden çıkartıp Altay'a uzattığında, Altay yavaş hareketlerle kartı almış, Kerem ise o sırada ayağa kalkmıştı.

"İzninizle, Altay bey, malum yetişmem gereken bir dava var."

Kerem, köpeği ve kabanını kucağına alıp yavaş yavaş ilerlediğinde, arkasından onu uğurlamak için gelen adamla hızla oraya dönmüştü.

"Sizi ben bırakayı-"

"Gerek yok, taksi çağırmıştım zaten." İkili, kısa bir vedalaşmanın ardından avukat olanın taksiye binip yavaş yavaş uzaklaşmasıyla ayrılmıştı.

Altay, ellerini Kerem'in ona verdiği kartvizitte gezdirdiğinde çalan telefonundan kimin aradığını bakmadan kulağına götürmüştü.

"Efendim?"

"Altay, Altay, Altay... Bu kadar saf olamazsın onun yanında..."

Altay'ın yüz kasları, duyduğu sesle kasılırken, gür sesi ise etrafta yankılanmıştı.

"Beni araman şaşırttı Berat, hayırdır, bu cesaret nereden geliyor?"

"Peki ya senin, Kerem'ini bana getiren arabaya bindirmene ne demeli Altay? Bence benim Kerem'i yanıma almam daha cesur verici bir hareket, ne dersin?"

Yazım yanlışları için özür dilerim!

İyi Okumalar Sevgili Dostum!

-Lizzie😎


the essence of fate / AlKerWo Geschichten leben. Entdecke jetzt