10-

362 36 118
                                    


Günaydınlar. ✋🏻

İyi okumalar.

...

"Oğlum."

Bir ses yankılanıyordu kafamın içinde ama yanıt veremiyordum. Sıyrılıp kopmak istediğim kabuslarım yakamı bırakmıyordu bir türlü.

"Efendim iyi misiniz?" Bir başka ses daha.

"Vah vah yazık yavrucağım bu halde uyuyuvermiş." Sesler zihnimde yankılanıp uzaklaşıyordu.

"Sinan Bey." Omzuma dokunan elle irkilerek nefes nefese yerimden doğruldum.

Yerde yatağa yaslanmış vaziyette uyuyakalmıştım. Yine her yerim tutulmuştu. Doğrularak sesin sahibine baktım.

"Efendim rahatsız etmeyecektik ama hastasınız diye gönlümüz razı gelmedi." Başımda dikilen iki bedende gezdi gözlerim. Çalışanlarımızdan olan İsmail abi ile Gülsüm hanım endişeli bir şekilde suratıma bakıyordu.

Gözlerimle İsmail abiyi onayladım, yerden destek alarak ayağa kalktım ve tektardan yatağıma oturdum.

İsmail abi bir baş selamı vererek dışarı çıktı. Gülsüm hanımın bakışlarını hala üzerimde hissediyordum.

Sonunda arkasını dönüp gideceği sırada tekrardan bana döndü.

"Efendim bu arada.." Bakışlarımı ona çevirdim.

"Anneniz Esma hanımla babanız Doğan beyler büyükbabanızı ziyaret etmek üzere İstanbul'a kadar gittiler." Omuzlarım düştü, tek başıma idare edemezdim. Gülsüm hanımdan kalmasını isteyecektim.

Söze girmeye yeltenirken Gülsüm hanımın dediği şey ile sustum.

"Benim küçük oğlan da hastalanmış ama yanına gitmek için uyanmanı bekledim evladım, kıyamadım kaldırmaya. Çıkıyorum şimdi benden var mı bir isteğin?"

"Sağ ol Gülsüm Sultan, idare ederim ben. Geçmiş olsun."

"İstersen Ayhan abini yollayayım yanına ha Sinan oğlum?" Ayhan abi büyük oğluydu.

"Düşünmeniz yeter, çıkın lütfen geç kalmadan."

Beni bir baş selamı ile onaylayıp kapıya adımladı ve odadan çıktı.

Saatimi kontrol ettim.

12.04

Acıkmıştım ama bir şeyler hazırlamaya halim yoktu. Yavaş adımlarla balkona yöneldim. Hava alsam iyi olurdu.

Kapıyı açmamla yüzüme vuran rüzgar irkilmeme neden oldu. Hava serindi, hasta olduğum için ekstra üşüyordum.

Demirliklere ellerimi haşlayarak gökyüzüne baktım.

Gördüğüm rüya yeni yeni zihnime dolmaya başlıyordu. Her bitkin düştüğümde aynı şeyi görüyordum.

Kaza gününü.

Tekrar ve tekrar.

Annemin konuşmamasının bir sebebi vardı ve o kaza ile ilgili olduğuna emindim.

Ama emin olmadığım bir şey vardı.

Gerçekten kaza mıydı?

Kazadan sonra sık sık kabus görmeye başlamıştı ve sürekli anlamadığım şeyler mırıldanıyordu. Bu sebepten her gece yanında uyuyordum. Babam onu sakinleştiremiyordu.

Sadece ben yanındayken huzur buluyor gibiydi.

Sanki bu hayattaki tek güvendiği benmişim gibi..

Daldığım düşüncelerden bahçeden gelen çıtırtı sesleri ile sıyrıldım. Eğilip etrafı kontrol ettim.

Varoluş (bxb)Where stories live. Discover now