56.BÖLÜM

1.4K 92 12
                                    

Bu sabah uyanmamı sağlayan şey alarmın kulak tırmalayan sesi yerine annemin yumuşak sesiydi. Saçımı okşayan ellerle gözlerimi araladığımda uyku mahmurluğuyla gülümsedim. Bugün neden böyle uyandırılıyordum? Normalde annemin kapının arasından geç kalacaksın hadi kalk diye bağırması gerekiyordu.

"Defne, uyan kızım sana mükemmel bir kahvaltı hazırladım." Annem de gayet iyi görünüyordu. Durduk yere benim için hazırlanan mükemmel bir kahvaltı?

Ben uykulu uykulu esnerken annem odanın çıkışına ilerledi. "Çabuk gel bak,bekliyorum."

Madem mükemmel bir kahvaltı beni bekliyordu fazla bekletmek olmazdı. Yatağımdan çıkıp hızlı bir şekilde üstümü değiştirdim. Hazırlandıktan sonra mutfağa doğru ilerlerken burnuma nefis kokular dolmaya başlamıştı bile.

"Günaydın anne,"dediğimde gördüğüm manzara gerçekten şaşırtıcıydı. Masanın üzerinde en sevdiğim yiyecekler vardı. Annem sabahın köründe üşenmeyip bu kadar şeyi nasıl yapmıştı. Börek bile vardı!

İştahla sandalyeyi çekip oturdum. Önce hangisinden başlasam diye düşünürken "Anne sen ne yaptın böyle yaa!"dedim. "Hepsi en sevdiklerim!"

Annem karşımdaki yerini aldığında ben çayları dolduruyordum. "Afiyet olsun güzel kızım benim,"dedi annem sevgi dolu sesiyle. Bunun altından bir şey çıkacakmış gibi hissediyordum ya neyse. Bu sabah hiç normal ilerrlemiyordu. Herkes için normal olabilirdi ama benim normalim bu değildi. Erteleye erteleye en son alarmla yataktan kalkar, alel acele hazırlanır ve kahvaltı yapamadan evden çıkardım. Şu an prensesler gibi hissediyordum. Annemin bugün beni şımartası gelmişti sanırım.

"Defne." Ağzımdaki lokmayı çiğnerken "Hm?"diyebildim. Anneme dönmeden yemeye devam ediyordum. Bir saniye yemeyi bıraksam bu güzel yemeklere haksızlık edecekmiş gibi hissediyordum.

"Bana söylemek istediğin bir şey var mı kızım?" Bakışlarım anneme doğru çıkarken bana şüpheyle bakıyordu. Bu kahvaltının boşuna olmadığını tahmin etmiştim!

"Yoo,"dedim ağzıma bir zeytin atarken. Neyden bahsediyor olabilirdi? Şu an annemden sakladığım tek şey Poyraz'la olan ilişkimdi.

"Mesela dün akşam düğünde yaşananlar hakkında söylemek istediğin bir şey olabilir mi?"

Yutkunmaya çalıştığım lokma boğazıma kaçarken şiddetle öksürmeye başladım. Ben biliyordum ama bunun başıma geleceğini!

Öksürüklerim geçtiğinde bir bardak su içtim. Yeniden "Yoo,"dedim. Annemin gözleri kısılırken dirseklerini masaya yaslayıp bana doğru eğildi. Şu an tırsmaya başlamıştım.

"Sen anneni saf mı sanıyorsun bakayım?" Hiç de saf değildi benim annem, kıyısından bile geçmiyordu. "Düğün boyunca Poyraz'la fısır fısır konuştunuz. Bakışıp durdunuz, üstüne bir de dans ettiniz."

Tam anlamıyla lokmalarım boğazıma dizilmişti. Annemin gözünden de hiçbir şey kaçmamıştı! Ne söyleyeceğim, nasıl açıklama yapacağım diye düşünürken anneme bakakalmıştım.

"Doğru söyle sizin aranızda bir şeyler mi var?"

Daha dün sevgili olmuştuk ve bir günde kendimizi ele vermiştik. Bravoydu gerçekten bize!

Bir kaçış yolu ararken çalan telefonum kurtarıcım oldu. Cebime sıkıştırdığım telefonu çıkarıp ekrana baktım. Poyraz arıyordu. Maalesef şu an açamazdım sevgilim, üzgünüm. Aramayı kapatıp sandalyeden kalktım. "Ben işe geç kalmışım anne yaa! Eline sağlık ama gideyim artık."

Hızlı hızlı mutfaktan çıkarken arkamdan "Kaç sen kaç! Yakında çıkar kokusu,"diye bağırdı. Muhtemelen annemden uzun süre saklamazdım zaten ama bu da çok hızlı olmuştu. Henüz hazır değildim.

PAMUK ŞEKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin