izel-düşer o
270K🧿sare: aşkıııımmm napıyorsuuunnn (12:37)
ardıç: evdeyim bi' tanem dizi izliyordum
ardıç: sen napıyorsun??
sare: hayatım ben şimdi evde oturmuş boş boş düşünürken aklıma NE GELDİ!!!
ardıç: he bebeğim ne geldi o güzel aklına
sare: 🥺🥺🥺
sare: HAZIRLAN PİKNİK YAPACAĞIZZZZ
ardıç: miray falan da mı geliyor??
sare: ?
sare: aşkım ne alaka ya baş başa bir şeyler yapacağız
ardıç: yuh
ardıç: biz o kadar uzun zamandır bir şeyler yapmıyoruz ki
ardıç: şaşırdım
sare: aşkım of
sare: hazırlan bir saate piknik yapıyoruz
sare: baş başa ;)
ardıç: yuuuuhhhh
sare: OF ARDIÇ YA
sare: koş hazırlan
ardıç: bir saate kapındayım aşkım
sare: aşkın yesin seni
sare: tmm
🫧
ardıç duman
"aaaşşşkıııımmm!" sare koşarak boynuma atladığında hemen ellerimi beline sardım.
başımı boynuna gömdüm. sare hafifçe kıpırdandı. boynundan öptüğümde kıkırdadı.
"of ardıç ya..."
gülümsedim. geri çekildiğinde yanağımı öpüp "çimenlik bi' yer buldum. oraya gideceğiz bebeğim." dedi.
"okey." dedim ve sare'ye kapıyı açtım. bu hareketime her defasında tav oluyordu...
anlamadık sanki??
arabaya bindiğimizde sare de navigasyonu açmış bana yolu tarif ediyordu.
"sana araba sürmeyi mi öğretsek?" dedim bir anda. kaşlarını çatıp, "ne alaka ki?" dedi.
"bilmiyorum, bir ara öğrenmeye heveslenmiştin ama tam o sırada da serkan yurt dışına gitmişti. baban da çok bağırıyor diye vazgeçmiştin."
"yani... boş zamanın var mı ki ardıç? ben zor bir şöförüm." bu dediklerinde ciddi olup olmadığını anlamak için ona baktım.
gayet ciddiydi.
"hayatım boş zamanım olmasa bile elbette ki sana vakit ayırırım." dedim. sare gülümseyerek önüne bakmaya devam etti.
"piknik sonrası öğreteyim mi?" dedim. hevesle "olur!" dedi.
bakalım...
🫧
"aşkım kurabiyelerimden de yesene ya."
"bebeğim ben zaten kurabiyelerinden yedim ki!" dedim. o ise kaşlarını çatıp "of ardıç biraz daha yesen ölür müsün?!" dedi. "e kızım ben formumu koruyorum." dedim.
"biliyoruz! azıcık kilo alsan, formunu kaybetsen olmaz mı?" dedi çekinerek. "niye?" dedim muzipçe.
"çok yakışıklısın ardıç of ya. hep bakıyorlar. kıskanıyorum sanırım!" dedi. utançtan kızarmaya başlamıştı. onu kolundan tutup kendime çektim.
dizime oturmuştu. dudaklarından öpüp, "baksınlar hayatım. benim gözüm senden başkasını görmüyor ki... ama çok istersen ver o kurabiyeyi de." sare hevesle kurabiyeyi verdi.
kollarını boynuma doladı. başım tam göğüs hizasındaydı. başımı göğsüne yasladım. kalbi çok hızlı atıyordu.
"kalbin çok hızlı atıyor..." dedim. "aşktandır."
🫧
sare aydın
"canım benim güzeller güzeli sevgilim debriyaj ve frene bas." ardıç resmen sabır çekiyordu.
"ama aşkım ikisini aynı anda yapamıyorum ki!" dedim telaşla. "bebeğim. canımın içi. ikisine aynı anda bas... heh bak böyle, şimdi ayağını yavaşça frenden çek. evet bi tanem... şimdi de debriyajdan çek. hareket edecek... AFERİN AŞKIMA!" araba hareket ettiğinde çok heyecanlanmıştım.
"AŞKIM SOLDAN!" "AY!"
direksiyonu hemen sola kırdım. arabayı sürerken bir yandan da kendimle gurur duyuyordum.
"teşekkür ederim ardıç." dedim. ardıç gülerek, "teşekküre gerek yok sevgilim." dedi.
bana geri geri park etmeyi de öğretmişti.
ardıç duman, ciddi anlamda benim hayatımın aşkıydı.
@sareaydin hikayesinde sizden bahsetti.
"huzur 💓"
49 final
o zamana kadar sare&ardıç ikilisini bol bol okuyacağızz
yıldızı parlatmayı unutmayınnn
ARAMIZDA ve DUDAKTAN KALBE kurgularıma bekleniyorsunuuuzzz
12.4.24'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
duman|texting
Short Story"sare sence sigarayı bıraktıran mı yoksa ona bakarak dumanı üflediğin kişi mi daha çok sevgiyi hak eder?" kollarımı göğsümde birleştirdim. "ardıç abi eve gidelim artık." dedim sinirle. ardıç abi beni umursamadan "dumanı üfleten." dedi. kendi sorusun...