Mahşerin 4 Atlısı

İntikam Yemini

>>Aidan Gallagher<<

Çok garip değil mi aile kavramı? Ailem dediğin insanların aslında hiç umurunda olmamış olmak.

İnsan anne babasından dayanak alamadığında bir kardeşe sığınmak ister. Onu sarıp sarmalayacak bir kardeşe. Yaralarını saracak bir kardeşe.

Ömrüm boyunca hep itilen kişi oldum. Ya da kullanılan. Herkesin düşüncesinde Aidan yapar, Aidan kurtarır, Aidan halleder vardı. Ama kimse bilemedi ki Aidan hallettikten, yaptıktan, kurtartırdıktan sonra ne acılar çekti.

Five ile tanışmasaydım belki Dina'dan farkım olmazdı. Birçok intihar girişimleri, hayattan vazgeçişler...

Dina ve Five'a çok şey borçluyum. İkisi de bana tekrar aile ne demek hatırlattı.

Ben Dina'nın saçlarıyla oynarken Dina uyanmıştı. Gülümsedim. Gülümsedi.

D: Günaydın, Gallagher.
A: Günaydın, Hargreeves.
D; Senin kollarında da uyanmak varmış be.
A: Beğendiniz mi hanımefendi?
D: Çoook.
A: Bir şeyler hatırlıyor musun?

Yattığı yerden doğrulup bir süre düşündü. Hem de çok uzun bir süre. Ben sırtımı yatağın başlığına dayadığımda aklına bir şeyler dank etmiş gibiydi.

D: Kesik kesik şeyler. Siz bahçede sarılıyorsunuz, ben abim ile dans ediyorum. Linda orospusuna laf atıyorum. Sonrası yok. Ha bir de Amy'e niye sinirlendim ben?
A: Boş ver çok şey etme.
D: Çok ne etme?
A: Dert etme işte ya.
D: Aidan. Gözlerime baksana bir.
A: Bakıyorum ve inanılmaz mükemmel gözler. İçim gidiyor yani.
D: Bana düşeceğim laflar ederek beni yola getiremezsin, Gallagher! Bak bak az daha bak gözlerime. Laflarına inanacak göz var mı bende he?
A: Alakası yok.
D; Ben Amy'e kolay kolay sinirlenen biri miyim peki?
A: Kafasını duvara sürtecek kadar hayır.
D: O zaman neler döndüğünü anlat.
A: Başka bir zaman. Tamam mı çiçeğim? Olur mu?
D: Ben şimdi istiyorum.

Tam tutup kendime çekecektim ki araya Five girdi. Tabii ortada kapı kalamadığı için daldı demek daha doğru olur.

Romantik anların katili Five Hargreeves! Geberisice. Göt İnek!

F: Ne oluyor lan burada?
A: Dina'yı yiyorum, Five.
F: Onu sadece ben yiyebilirim Gallagher. Ayağını denk al.
D: Ay bunlar yine başladı. Defolup gitsene karının yanına sen.
F: Ben bir kere kardeşimi kaçırmaya geldim.
D: Niye ki?
F: Bir düşün bakalım bugün ayın kaçı?
D: yirmi sekiz Eylül.
F: Ee Dina?
D: Ay hatırladım!

Meraklı gözlerle onlara bakıyordum. Bugün kimsenin doğum günü değil ki?

F&D: Aile olduğumuz gün!
D: Bugün Hargreeves olduğum gün!
F: Evet miniğim! O yüzden güzel bir kaçamak yaparız diye düşünüyorum.
A: Ne kaçamağı lan? Benden izin aldın mı sen Hargreeves?
F: Siktir git lan.
D: Aidan. Sen bir tık siktiri yedin sanki.
A: Bir tık. Ama ayıp oluyor yani Five.
F: Sen istedin, Aidan. Benlik bir şey yok.
A: Alındım şu an ama.
D: Ay tamam Aidan'ımın üstüne gelme Five.
F: Ben az önce alttan bir siktir yedim sanki?
D: Alakası yok abim. Ay siz beni paylaşamıyorsunuz!
A&F: Alakası yok.

Dina önce benim yanaklarımı öptü.
D: Affettin mi ha balım?
A: Hıhı

Yataktan çıkarak Five'ın yanaklarını öptü. Five yüzünü küser gibi Dina'ya çevirmişti ama gizli gizli güldüğünü görebiliyordum.

D: Affetin miii?
F: Bilemedim şimdi. Affetsem mi ki?
D: Affet! Abim lütfen!
F: Birer öpücük daha istiyorum. O zaman affedeceğim.

Gülerek yanaklarını tekrar öptü. Five'da tutarak yanaklarını öptü.