'11'

6.9K 426 63
                                    

Aras Ali Keskin [Karahanlı];

"Öyle işte yeni kayınço!"Dedi Ateş, yemeği yemiş çay içiyorduk.

Ateş kafa adamdı, sevmiştim yani.

Leyla ile de çok güzel bir ilişkileri vardı. Güzel Rabb'im bize de nasip etse keşke...

Diğer kardeşlerle konuşmadığımız için sıkıntı yoktu ama Pusat yüzbaşı gerçekleri öğrendikten sonra acayip davranıyordu bana karşı.

Yapısından olması imkansızdı, ilk tanıştığımız gün gerçekleri ikimizde bilmiyorduk. O zamanlar gayet normal davranıyordu ama Adar'ın gerçekleri Pusat yüzbaşıya söylemesiyle adam kişilik değiştirmişti resmen.

O da istemiyor olabilir, bu gayet normal bir sebep.

Sanırım bana göre normal bir sebep, bilmiyorum...

Ama iyi oluyordu, ben de bunu istiyordum işte. Asker ve komutan mesafesi iyiydi, fazlasına gerek yoktu.

Saate baktığımda on olduğunu gördüm, artık kendi evime gitmek istiyordum. Böyle geniş aile ortamları bana göre değil.

"Ben kalksam iyi olacak." Dediğimde Esra Hanım derin bir nefes aldı.

Bir anne olarak kalmamı istiyordu ama ben istemiyordum.

"Peki oğlum. Yaran da ağrı falan yok değil mi?" Başımı salladım sağ ve sola.

Koltuktan kalkınca ikizler, Yiğit ve Pusat yüzbaşı dışında herkes benimle birlikte kalkmıştı. Herkesle vedalaşıp çıktım evden ve arabama bindim.

Lojmana doğru yola çıktım hızla, sadece eve gidip dinlenmek istiyordum.

🐺

Zil sesiyle gözlerimi açıp yataktan kalktım, birisi hem kapıyı yumrukluyordu, hem de zile basıyordu.

Bu kim lan sabah sabah?!

Hızla kapıya ilerleyip açtım, gördüğüm Serkan'la kaşlarım çatıldı. Ensesine sert bir şekilde vurup içeri çektim.

"İt! Sabah sabah ne istiyorsun sen benden?!"

"Sabah mı? Öğlen oldu kardeşim, yenge Hanım artık ne kadar serum taktıysa hâlâ etkisinden çıkamamışsın belli ki." Demiş ve salona geçmişti.

Öğlen mi?

Cidden bu kadar saat uyumuş muydum?

Vay be!

Bende peşinden salona geçip karşısındaki koltuğa kendimi attım.

"Senin hastane de olman gerekmiyor mu kardeşim? Hani daha bir hafta yatman gerekiyor ya!"

"Kaçtım." Dedi koltuğa iyice yayılırken.

Kaşlarım çatıldı birden.

"Ne demek kaçtım?!"

"Çok sıkıcı bir ortamdı ya, biraz aksiyon gerekiyordu bana. Bende gerekeni yaptım." Sabır çektim.

"Sen iflah olmazsın oğlum." Dediğimde gülümsedi genişçe.

"Hadi yemek yiyelim ya! Nasıl ev sahibisin sen?! Açım ben!" Telefonumu aldım elime.

"Aç köpek! Ne zaman doydun ki?!" Güldü ve göz kırptı.

"Ne yiyeceksin?"

🐺

"Ellerine sağlık kardeşim." Dediğine göz devirip sipariş verdiğimiz yemeğin kutularını poşete doldurdum.

"Ne göz deviriyorsun? Kendi ellerinle sipariş verdin, haksız mıyım?" Poşeti çöpe atıp geri döndüm.

"Çok konuşma, uzan şuraya. Yaralısın!"

"Sen beni mi düşünüyorsun?! Ulan, canım kardeşim benim!" Yanımdaki yastığı fırlattım.

"Ne seni düşüneceğim lan?! Etrafta bana hiç iyi bakmadı deme diye uğraşıyorum." Kınayan bakışlar atıp uzandı koltuğa.

"Üstüne iki koyup millete söyleyeceğim seni! Şerefsiz!" Sırıtıp elime masadaki sigaramı aldım.

"Bana da versene bir dal, hastane de unutmuşum da." Bir dal alıp fırlattım.

"Senin yapacağın işe tüküreyim! Sigara fırlatılır mı? Üstümü başımı tütün ettin!"

"Şükret it!" Gözlerini devirip arkasına yaslandı.

İt dediğime bakma lan, kardeşimsin sen benim.

Hayatımın alt üst edilişini unutmamı sağlayan kişisin.

İyi ki varsın...

🐺

BİRİSİ ARASI TUTABİLİR Mİİİ

KOCAMA YÜRÜYOR DAAAA

MFÖDÖFLELFLDLLD

İYİ GECELE AŞKOLARR

𝐀𝐫𝐚𝐬 𝐀𝐥𝐢 | 𝐆𝐞𝐫𝐜̧𝐞𝐤 𝐀𝐢𝐥𝐞𝐦Where stories live. Discover now