'30'

4.6K 612 337
                                    

Aras Ali Keskin [Karahanlı];

Önümdeki boş duvara kilitlenmiş şekildeydim. Sağ dizim benden habersiz sallanırken birisi oturdu yanıma.

"Aras, sakin ol oğlum," Hülya Hanım'ın sesiyle sağıma döndüm. Tüm aile sağ tarafta dikiliyordu timle birlikte.

Tek eksik Ahu'm ve Serkan'dı...

Ahu'nun yeri sağ yanımda değildi ama sol yanımdaydı...

Serkan'da, Ahu'da yanımda değildi. Ameliyattan iki tane hemşire çıktı.

"İki hastamızda çok fazla kan kaybetmiş, acil A rh(-) ve 0 rh(+) kana ihtiyacımız var!" 0 rh Serkan'ındı, benimle aynıydı yani.

Ama Ahu?

"A rh(-) için verebilirim!" Dedi tanıdık bir ses, arkamı dönmemle Taner albayla karşılaştım, iki tane askerle gelmişlerdi.

"0 rh(+)?"

"Ben, ben veririm..." dediğimde hemşire beni takip edin demişti, Taner albayla yürümeye başladık hemşirenin arkasından.

Bize bakan dönüp bir kere daha bakıyordu.

Kan alma yerine gelince sırayla kan verdik. İkimizden de ikişer poşet kan almışlardı.

"Bir yarım saat durun burada lütfen, baş dönmesi yaşayabilirsiniz." Deyip koşarak çıkmıştı odadan. İkimiz bir süre sessiz kaldık.

Sessizliği Taner albay bozdu.

"Nasıl vuruldu, Ahu?"

"Biliyorsunuz ya, komutanım. Pusat yüzbaşıyla konuşmuşsunuz." Başını salladı ağır ağır.

"Emire itaatsizlik, komutanlığa saygısızlık..." sessiz kaldım.

"Senden bahsediyorum, üsteğmen!" Dedi sinirle.

"Haklısınız komutanım, ceza alacağımı biliyorum. Ahu'da benim yüzümden vuruldu, onun da suçlusu benim. Gerçekten bir daha yanına yaklaşmayacağım." Dedim yere bakarken.

"Sen ne olursa olsun başını yere eğmemen gerektiğini öğrenememişsin demek ki, üsteğmen! Kaldır o başını!" Dediğinde kaldırıp önümdeki duvara çevirdim bakışlarımı.

Gözlerine bakacak yüzüm yoktu...

Kızını koruyamamıştım...

"Kendini suçlamayı kes, Aras! Kızımın intikamını almak için emire itaatsizlik etmişsin!"

"Bu hareketin için mesleğim gereğiyle üstlerle konuşmam gerek, bu hareketin takdir edilecek bir hareket değil ama yalan yok, hoşuma gitmedi değil. Kızım için mesleğini tehlikeye attın."

Onun için ölmeye bile razıyım ben...

"Benim senden yana sıkıntım yok, Aras Ali. Ben kızımı bu saatten sonra sana gözüm kapalı emanet ederim. Bu yaptığını emin ol abileri bile yapmaya cesaret edemezdi." Dediğinde yavaşça Taner albaya döndüm.

"Abileri bile yapmaya cesaret edemezdi derken, komutanım?" Sıkıntılı bir nefes verdi.

"Bunu Ahu'yla konuşursunuz, üsteğmen. Benim kızım oradan sapa sağlam çıkacak. Daha dayak yemedin benden." Dediğinde güldüm istemsizce ve başımı salladım.

"Hadi kalk bakalım." Birlikte kalkıp yukarı geri çıktık, koridorun başına gelince ameliyathaneden çıkmış iki doktor gördük. Adımlarımızı hızlandırdık.

𝐀𝐫𝐚𝐬 𝐀𝐥𝐢 | 𝐆𝐞𝐫𝐜̧𝐞𝐤 𝐀𝐢𝐥𝐞𝐦Where stories live. Discover now