39.BÖLÜM

7.9K 426 287
                                    

Keyifli okumalar**

***



2003-İstanbul

Aynaya bakma işi bittiğinde son kez kravatının düğümünü yokladı.Gayet düzgündü.Düzgün ve şık.Takım elbisesini tamamlayan en önemli aksesuardı onun için.

Jilet gibi takımına son bir dokunuş yapmak istedi ve en sevdiği parfümü boğazına,koltuk altına ve rastgele önden tutup birer fıs boşalttı.

"Etem'sin sen oğlum kendine gel!Sadece sevdiğin kadının yanına gidiyorsun.Ne var ki bunda?"dedi ve derin bir nefes boşalttı ağzından.

Hazırdı.Göğsünü cesaret ve özgüvenle doldurdu.

Bugün izin almıştı.Sırf bu gece için tüm gün evde hazırlanmıştı.Gerçi Etem hazırlanmazdı.

Etem sadece yapması gerekeni yapardı.

Evinden çıktığında kilidi kontrol etti ve arabasına binip asfalt yola vuran teker sesi ile arkasında oluşan bir toz bulutu bıraktı.

Araba lüks ve sessiz bir lokantanın önünde durduğunda göz ucuyla etrafı yokladı.

Arabadan indi ve düğmesini ilikledi.

Saçlarını eli ile düzeltti.Adımları sert ve kararlı bir şekilde lokantadan girdi.

Lokanta şefi düzgün duran kostümü ile dikildi Etem'in karşısında.Etem adama üzerinde duran kabanını çıkarıp uzattı.
Şefin göğsünün üzerinde duran küçük kare cebe ise bir iki yüzlük bıraktı.Şef gülümsedi ve kibar bir baş selamı verdi.

Etem tekrardan yürümeye başladı. Lokantanın arka kısmına çıktıktan sonra küçük havuzun önünde duran masaya baktı.Beyaz örtü ve üzerinde duran kırmızı uzun mumlar...En güzelinden bir balık menüsü ayriyeten havuzun çevresinde duran mumlarda güzel bir anbians oluşmuştu.

Gülümsedi.Melda bu ortama bayılırdı.Bu sayede o ölüp bittiği güzel gülüşü Etem'e hediye etmiş olurdu.

Masaya geçip oturdu.Düğmesini açtı ve heyecanlı bir şekilde sevdiği kadını bekledi.

Fazla zaman geçmeden ileride siyah ve zarif bir elbise giyinen,kumral saçları olan,kahve gözleri,beyaz inci kolye ve küpesi parıldayan bir kadın belirdiğinde ayağa kalktı.Söktüğü düğmeyi heyecanla ilikledi.Yüzünde yerli yerinde olan sert çehre yumuşadı.Kanatları koruma iç güdüsünü kapattı.Burası güvenliydi.

Melda ileride beyaz inci gibi dişlerini sergileyerek gülümsedi.Bir kaç adımlık merdivenleri zarif bir İstanbul hanımefendi edası ile ini verdi.

Etem bir kaç adım ona doğru yürüdü.Yan yana geldiklerinde Etem eğildi ve beyaz eldiven takılı elinden tutup dudaklarına yaklaştırdı.Acı kahve gözleri o çok sevdiği gözlere değdi.Gülümsedikten sonra eline bir buse kondurdu.

"Yine çok güzelsin."dedi belirtmekten hiç bıkmadan.

"Sende çok şıksın."dedi Melda ince ve narin sesiyle.

Etem,Melda'nın sandalyesini kibar ve dikkatli bir şekilde çekti.Melda oturduktan sonra sandalyeyi tekrardan ona göre ittirdi.
Kendiside yerine geçtiğinde eli masada duran çatal ve bıçağı kavradı.

"Sorun oluşmadı değil mi?"diye sormadan edemedi.Melda evliydi.Melda'nın çocuğu vardı.İçi rahat etmiyordu ve fakat kalbine söz dinletmek...Eh işte orada çok acemiydi.

BENİM MAFYA'M | TEXTİNGWhere stories live. Discover now