42.BÖLÜM

7.5K 373 370
                                    

Keyifli Okumalar**

***

İnsan renkler biriktirir içinde...

Duygular biriktirir...

Sesler biriktirir...

Hatıralar biriktirir...

Zaten onlardır bize yolumuzu gösteren,gideceğimiz yere kadar bize ışık tutmaya gönüllü olan.

Çoğumuz kayboluruz bu hayatın çıkmaz sokaklarında.Bir çıkış noktası ararız ister istemez.Fazladan ışık umarız belki.Biri ya da birileri bizim elimizden tutsun da çıkmaz sokaktan bizi kurtarsın umudu ile yanıp kavruluruz.

Bazen gelip kurtaran olmaz.Olsa bile biz tatmin olmayız.

Kendimize bir yol çizmeye başlarız ne yapacağımızı bilmeden,nereye varacağımızı tahmin edemeden.

Çoğumuz aklımızda ki yeri ararız umutla ve hiç vazgeçmeden.

Bekleriz her şeyin en güzel olmasını korkularımızın boşa çıkmasını.

İnsan katmanlı bir dünya,insan büyük bir dünya.Yaşadıkları değildir insan. Yaşayamadıkları,hissettikleri,
hissedemedikleri,anlattıkları,içine atıp sustuklarıyla dolu bir yürektir insan.

Bazen o çıkış noktasını çok sonradan görür ve nereye geldiğini geride ne bıraktığını yeni yeni anlar.

O olayların içindeyken bazen anlayamaz, hissedemez belki duyamaz ya da zaten bunların hiç birini istemez ve görmezden gelir.

Bugüne kadar Bora ile ne yaşadıysam görmemezlikten gelmiştim.Susmuştum.
Belki de susturulmuştum.

Kalbim tarafından.

Ve lakin şimdi tamamen anlıyorum ki ben bu dünyaya ait değilim.

Hevesti belki,belki de aşktı.

Şimdi sorsalar aşk sonsuz mudur diye evet yine aynı cevabı verirdim.Fakat şimdi sorsalar sevgi sonsuz mudur diye işte ben bunun cevabını bilmiyordum.

Avukat bürosunun önünde kaç saattir duruyorum bilmiyorum.Bora'yı affetmek eskiden koymazdı.Ya da fazla gururumu incitmezdi ama şimdi onunla yatamıyor hatta ona sevgiyle bile bakamıyordum.

Aslında Dora olayında beni bu denli terk etmemiş olsaydı şuanda olduğum konum bu nokta olmazdı.

Kalbimi sanki alıp bir poşete koyup bir kenara bırakmış gibi hissediyorum.

Empati yapmaktan,anlamaktan,her kelimesine bir sebep bulmaktan çok yoruldum.

Kalbimin artık yavaş yavaş çürüdüğünü hissedebiliyordum.

Sabahları uyandığımda eski halimden eser kalmadığını görebiliyordum.Çok kısa bir süre oldu belki ama artık ben Bora Beyli'ye sadece aşık olarak kalacağımı biliyorum.

Ailesinin yaptıkları,kendisinin beni görmezden gelmeleri...Bıktım artık. Yoruldum.Affetmek istedim.Affetmek ve içimde duran bu konuyu kapatmak ve fakat artık içimde olan bu her neyse beni yiyip bitirmeye başladı.Nefes alamıyordum.
Düşünmek istemiyordum.

Bir saat geçmişti sanırım ve ben yine ve yine boşanma bürosunun önünden geçip gittim.

Yapamadım.

İçimde olan bu aşka karşı koyamadım.

Belki nefret ediyordum.Nefreti aşk sanıyordum.Bilmiyorum.

Tek bildiğim ne olursa olsun o giderse benim hiç bir şey yapamayacağım oldu.

Boşanmak isteyip istemediğimi bile bilmiyordum.Benim mal kafam ne biliyor onu da bilmiyordum.

BENİM MAFYA'M | TEXTİNGOnde histórias criam vida. Descubra agora