Bölüm parçası ;
Ellie goulding-my blood..
***
Parmakları, zarifçe masada ritim tutarken ilk kez yere çevirmişti kafasını. Kipreklerinden attığı saniyelik bakışları ile delip geçiyiordu sanki kalbimi.
Ellerim, ellerini kavrarken diğer elim ensesine gitmişti. Yavaşça çenesine yol aldı elim. Önce çenesini kavradım, mavi gözlerini üzerime kenetlediğinde bu imkansıza yakın bir durumun gerçek olduğuna zorluk çekiyordum.
Sanki hiç aldırmıyordum, sanki bir an dünyadan uzaklaşmışdım. Sanki okyanusun içerisinde boğuluyordum.
Çenesini kavradığımda yüzüne yaklaştım hafifden, daha derinde kaybolmak istercesine. Yumdu gözlerini ben yakınlaştıkça, sakladı kendini benden, öldürdü beni uzaklaştırdığı mavilerinden. Bir balık gibiydim, okyanusundan karaya vuran, nefesini kaybetmiş bir balık.
Dudakları ile buluştuğunda dudaklarım, beyaz bir ışıkla yok olmaya başladı arya. Olmayan okyanusda boğuluyordum.
"Ulaş senin derdin ne !" Bir ses eşlik etti beni kendine çekerken. Sadece işitme yeteneğim varmış gibi.. bağırmışdı oysa.. uğuldayan kulaklarım bozuyordu bu güzel sesi.
"Ulaş! Ulaş kendine gel! İyimisin! Ulaş uyan lanet olası herif!" Yanağımda bir sızı hissettim. Eklenen bir yetenek.. hissetmek..işitmem gereken sesden sonra onu hissetmem gerktiğini idrak etti beynim.
Bir el baskı yaptı karnımın tam üstüne ardından bir tat..tuzlı bir okyanus gibi, ferahlatıcı.. soluk borumda dolaştı bir nefes..tekrar tekrar ciğerlerime doldu nefesi..tarifsiz bir tatdı hissettiğim..okyanusun mantıksız kadığı bir tad..
Ve öyle bir andı ki, arafta kaldığımda.. çekti kendine. Açıldı gözlerim kocaman..ardından sanki tüm havayı tüketircesine bir nefes çektim uzunca..ölüm den kaçmışdım.
Sarıldı ıslak bedenime.. kollarını doladı boynuma.. benimle nefes bulmuşçasına, boynuma gömdüğü kafasından kocaman bir nefes çekti..inip kalktı göğsü kalbimin ta üzerinde kalbimin olmadığı sağ tarafımı doldurdu sanki..yaşadığımı hissettim kollarında.
Küvetin içerisinde gel git yaşadı su bedenlerimize çarparak..saçlarımdan dökülen damlalar göğsümden aşşağı yol aldı sakince. bedenine yapışmışdı kıyafetleri. Ellerim belindeki kıvrımdaydı usulca. Bacaklarımı bacaklarının arasına almış göğsüme yaslamıştı kendini. Yeniden doğmuşum gibi..
İnip kalkan göğüslerimiz çarptı birbirine..boynumdaki elleri yavaşça yüzümü kavradı..ardından sıkıca tuttu yüzümü..gözlerinden süzülen bir damla yaş..elmacık kemiklerine yol aldı ağır ağır.. öptüm tam oradan..okyanusun bir parçasıydı o göz yaşı. Onu hissedebileceğim tek umudummdu o göz yaşı..o göz yaşı doyamadığım mavilerini..
Yumdu gözlerini, titredi içi onu öptüğümde. Okyanusunda kaybolan ben bir parçasına bile sahip değilmişim oysa.. şimdi bulmuştum okyanusu..hatıralardı vardı hiddetle dalgalanan okyanusunda..öyle bastırdı belki sevdiği adamın hatırasını..dayanamadığı ölümdü onun..göze alamamıştı.
"Arya..bırak kaybolsun bu çocuk..bırak büyüsün mavide..izin ver hissedeyim okyanusunu.izin verki nefes alayım. İzin verki aydınlansın karanlıklar."
Salladı kafasını kırıkça. İzin vermiyor kayboluyordu o karanlıkta.."İzin veremem..beni aydınlatırsan, yok olurum..o karnlık benim ulaş." Usulca okşadı parmağı ile yanağımı.. hissettiğim an dudaklarını, yumdum gözlerimi..unutmak istemezmişçesine aldı tadımı..bal tadı aktı dudaklarıma.. durdu tekrar zaman..zaman kavramı yok olmuştu.
"Bırak..bırak ki bu karanlık dinlensin kalp atışlarında..bırak ki siyah ruhum arınsın dudaklarında.."
Kafasını yasladı kalbime. Durmak istedi utancıdan..ona layık değil gibi..
***
Geçiş bölümü oldu..bekletmek istemedim..
