B.K.K.H // ruh ve beden. // 1

127 16 20
                                    

Bölümün bazı kısımlarında yardım eden arkadaşa teşekkürler.

// Enca - a po tpelqen // :D çok hoş ama :3 // bunu sonlara doğru da dinliyebilirsiniz.

Yorum ve oy fazla gelmiyor. Bu bölüm bir nevi sizi ölçecek. Bakın, okuyarsanız emeğe saygı. Br ıylama ve nokta koymak birşey eksiltmez güzeller

Ilık nefesin saçlarıma verdiği hisle gözlerim aralanmaya balşamıştı. Bir ayağının üzerimde olmasının yanı sıra bir elin sırtımdan sıkı bir şekilde ona yaslanmış olmamın verdiği nefes alamama korkusu bedenimi işgal etmişti. Haraketsiz bedenim ve irileşen gözlerimle nefes alış verişlerini dinliyordum.

uyandığında kalp krizi geçirme olaslığı gevşeyen yüz hatlarımın eseriydi.

Elimi göğsüne koyup ittirecekken, 'neden fırsattan istifade dokunmayayım ?' Diye düşünmeden edemedim. Sonuçta nişanlıyız, ha ?

Göğsündeki elimi yavaşça aşşağı kaydırdığımda hafifçe kıpırdandı. Tişortünün içine elimi kaydırıp tenine dokunduğumda hafifçe gülümsedim. Karnında belirginleşen kasların üzerinde gezdirdiğim parmaklarımı sırtına çıkardım. Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda aralıklı dudakları, hafif nemli alnına düşen saçları ile tatlı kavramına uygun olduğunu brnimsedim. Veyatta seksi bile diyebilirim.

O Benim malım. İstediğimi yapma hakkına sahibim(.s )

Dudaklarına hafifçe yaklaşıp ufak bir öpücük koydurduğumda sırtımın yatak ile buluşması ile ufak çaplı bir şaşkınlıkla üstümde yerini alan ulaş'a baktım. Saçları yüzümü gıdıklarken yüz ifadesi gerçek ve rüya arasında kalmış gibiydi. Yüzüme bu kadar yakınken öpmüyor nefesi dudaklarıma çarpıyordu. İki yanıma yasladığı ellerinin tekini boynumun altından geçirirken diğer eli ile yüzümü sıkıca tuttu.

"Nasıl olsa rüyadayım" diye mırıldandığında gülmemek için yanağımın içini ısırdım.

Yüzümü kavarayan elini hafifçe enseme kaydırdığında baş parmağı kulağımın önünde durdu. Sadece gözlerime bakarken hafifçe yaklaştığında yakasından tutup dudaklarımı dudakların bastırdım. Sertçe öptüğümden ağzımın içinde inlerken elim sırtındaydı. Sıcak dudakları çenemden boynuma giderken alt taraflarda hissettiğim şişkinlik ile kendi bana bastırdı. Belim yay gibi gerginleşirken bir küfür savurup aniden üstümden kalktı.

Yerimden doğrulup "Rüyalarını süslemiş olmama şaşırmadım." Diye söylendiğimde gözleri irileşirken kendini odadan dışarı attı.

Gülüp üzerimdeki yorganı kenara çekip ayaklarımı yataktan sarkıtıp ayakta doğruldum. Odadaki banyoya gidip işlerimi halledip kurulandıktan sonra kıyafet için dolaba yöneldim. Hava sadece geceleri fazla soğuk olduğundan kalın şeyleri es geçtim.

Siyah İç çamaşırları çıkartıp giyindikten sonra dolaptan siyah sıfır kol bahçıvan gömleği ve siyah streç pantolonu seçip giyindim. bıyık desenli beyaz çoraplarımı ayağıma geçirdim.
Aynanın önüne geçip rimel ve kalem sürdüğümde kapı açılınca ulaşı gördüm. Aynadan baktığımda yatağın yanına ilerleyip bir şey aldığında birşey demeden çıkıp kapıyı kapattı.
Bordo renkli ruju ustaca sürüp yerine kouduğumda saçımı tarayıp dağınık bir topuz ile işlemlerimi hallettim.

Odadan çıkarken telefonumu ve kredi kartını aldım. Kapıya doğru ilerken telefonun arkasını çıkarıp kredi kartını oraya yerleştirip kapağını kapattım. Ne yani uğraşamam.

"Hadi gidelim."

*** Ulaş-

"Hadi gidelim. "

Kapıyı kapatıp çıktığımzda nereye gittiğimizi dahi sorgulamadan arabaya bindim. Konuştukça kendimi rezil etmek istemiyordum. Sabah yeterince rezil olmuştum zaten. Arabayı çalıştırıp sürdüğünde kafamı koltuğa yaslayıp onsuz geçirdiğim zamanları düşündüm.

Elif egehan ile çok yakın olup etmediği şakaları kalmamıştı. Saçlarını maviye boyatmıştı. Farklı ama açıkcası çok güzel duruyordu.

Egehan desen yemek işlerini bırakmıyordu ve sanırsam hazaldan hoşlanıyordu. Onun dışında turp gibi maşallah.

Hazal okan diye birini bulmuş kafayı ona takmıştı. Okan iyi çocuktu aslında. Bazen garip davranıyor olsada Kendisi çok sevecendi. Hazalda nasıl bir etki bıraktıysa kız ondan ayrılamıyoru.

Sinir olduğum şey ise ikide bir Arya hakkında soru sorması. İçime kurt düşürmüyor değil.

Tahir amcanın sayesinde Selim denen adinin eline düşmüştüm. Adam çalıştırıyormu dövüyormu belli değildi amınakoyayım. Zaten yaşıttık. Kim bilir Arya ya nasıl dokunmuştur pezo. Neyse Sakin ol ulaş.

Ailemle uzun bir süre de vakit geçirmiştim. Şirketimizin başına geçmek pek hayalimde olmasada olmuştu artık. Kocaman şirket benimdi. Benim. (Tmmı.s)

*** Arya ( cara delevinge.s) ***

Kahvaltı yapabileceğimiz bir mekan için araba ile bir süredir tur atıyorduk. Çalan telefonumun sesi ile arka sol cebimden telefonu çıkarmaya çalıştım. Sol elimle arabayı kontrol altında tutamıyor sağ elimlede sol arka cebime yetişemiyordum. I phonu'un muhteşem(!) zil sesi zaman ilerlerken gıcıklaşmaya başladığında sinirle ofladım. Kalçamı kaldırıp;

"Şunu çıkarsana kaza falan yapmadan önce," ulaşın yutkunmasıyla sitem ettim. "Eh hadi!"

Pozisyonum yüzünden ağrıyan kaslarıma sessiz bir küfür ederken. Ulaş doğrulup elini kalçamdaki telefona götürdü. Hala çalan telefonı cebimden çıkarırken temas eden eli ile kendini hızlı haraketlerle geri çekti.

Yerinde geçerken telefonun ekranına bakıp tek kaşını çattığında bende kaşımı çattım. Ekrana tekrar bakıp bana döndüğünde arada yola göz atıyordum.

"okan neden seni arıyor?"

"Okan? O kim?" Diye sordum yüzüne bakıp tekrar yola dönerken.

"Hazalın sevgilisi de, ayrıca numarası sende kayıtlı değil, tanışıyormusunuz?"

Ağzımdan kocaman bir şaşkınlık çıktı. "Nee ? " hazalın sevgilisimi var? Tanrım. "Ayrıca sen numaraları mı ezbirliyorsun? " gülerken şaşkınlığımı gizlemeye çalışıyordum.

"Ben..şey..uhm..," aniden ciddileşip kendini sabunmaya başladı sitemke. "olamaz mı yani! Allah Allah. Herkesin bir takıntısı vardır. " gözlerini kaçırdığında susan telefonu elime aldım. Sol elim direksiyonda iken avucuma aldığım telefonu baş parmağım ile kilidini açıp numarayı kaydettim.

Telefonu kapatıp ön göze koyduğumda. Yola odaklanmıştım. Ulaşı geri götürüp halletmem gerek işleri tamamlayacaktım. Ayrıca Elif e ihticaım vardı. Benimle gelicek ve O adinin işini bitirecektik.

Az kaldı özgür.. adına özenen ruhun layıkı ile feraha kavuşacak.

Uzun bir yol katlettiğimze beynimdeki tilkiler beni yalnız bırakmamıştı. Robot gibi olmaya meyilli bedenim benden bağımsızmış gibiydi.


Ruh ve beden. Birbirinden tamamen bağımsızdı onlar. Bir arada sanılacak kadar yakın gözükür uzaktan. Yaklaşınca ankarsın bizzat tamamen uzak olduğunu. Tamamen bir ilizyonun parçasıydık hepimiz. Düşüncelerimizin zıttı olan hareketlerimiz vardı.

Ruhun dokunmak ister bulutlarda. El vermez bedenin, Dokunur ayakları toprağa.

// Bölümü partlara ayırdım, yoksa daha çok bekliyecektiniz... //


Eliza için bekleyenler merak etmeyin en kısa zamanda yeni bölüm yayımlanacak =)









































Bir kötü kız hikayesi / siyah. #wattys2015Where stories live. Discover now