8.Bölüm

1.5K 72 2
                                    

Tilki nin ağzından;

Doktor-Hasta çok kan kaybetmiş fakat durdurduk.Ama beyin kanaması riski %80.Duyduğuma göre merdivenden düştüyse,başını basamaklara çok sert vurmuş.Ve hızlı düşmüş.Bu yüzden müşade altında tutmalıyız.

Doktorun dedikleriyle dondum.Hayır!!Ölemez o!!

Yazarın ağzından;

Tilki,birkez daha pişman oldu yalan söylediğine,sevdiği kızı bırakıp gittiğine.O amelliyat masasından Aylin i kaldırıp kendisi yerine geçmeyi istiyordu.Ama bunların bir o kadar imkansız olduğunu da biliyordu.Kulaklarını kapattı elleriyle.Aylin in çığlığını,annesinin sözlerini binlerce kez duyuyordu."Yeter!!" "Yeter!!Sus" ama bir türlü gitmiyordu sesler.Aylin in çığlığı o kadar işlemişti ki içine...Savaş onu sakinleştirmeye çalışıyordu ama sevdiğini kaybedecek duruma gelen adama ne söylenir,ne yapılır bilmiyordu.Elçin ise,11 senedir üstlendiği,Aylin in ablası,kankası,annesi görevini unutmuştu.Şimdi annesi mi,ablası mı,sırdaşı mı,kankası mı olacağını bilmiyordu.Sadece yere çökmüş,kafasını duvara yaslamış ağlıyordu.Gözünün önünden neler geçiyordu kimbilir?

Annesi...Sevdiği adamın gittiği günden beri odasından çıkmayan,yemek yemeyen,hayattan bağlarını koparmış kızına moral vermeyi üstlenen,onunla ağlayan kadın ise iyice yıpranmıştı.Ağlamaktan şişen gözleri,yaşlarla kaplı yanakları ve gözlerindeki acı,kızını ne kadar çok  sevdiğini ve bu durumun onu yıktığını anlatıyordu.

Babası ise gözlerindeki akmaya direnen yaşlarla mücadele veriyordu.Kızının karşısında ağlamıyordu hiç.Babasını güçlü görüp,onu herzaman koruyacağına inanması için...Ama koruyamamıştı.Koruyamadığı için içi içini yiyordu.

Abisi kardeşinin yıkılışını,sabahki çığlığını ve ardından sert ve hızlı düşüşünü görmüştü.Kardeşine çok bağlıydı ve herzaman ona teselli ve öğütler vererek güçlü olmayı öğreten tek kişiydi.Ağlıyordu kardeşine...

Biraz sonra amelliyathane kapısı sonuna kadar açıldı ve içeriden sedyenin üstünde,başını kaplayan sargısı,yaralı yüzü,kusursuz dudakları ve kapalı gözleriyle Aylin ve sedyeyi hareket ettiren hemşire ve doktorlar çıktı.Tilki hemen koştu sevdiği kadının yattığı sedyeye.Onu böyle görmeye alışkın değildi.Ama elini tutamadan hızla sedyeyi yoğun bakıma aldılar.

Ailesi,sevdiği adam,dostu yoğun bakımının camına koştular.İçeride cihazlara ve serumlara bağlanıyordu Aylin.Kafasındaki sargı,okşanmasını çok sevdiği saçlarını saklıyordu genç kızın...

Doktor rapor vermek için odadan çıktı.

Doktor-Kanamayı durdurduk.Beyin kanaması riski hâlâ var ama diğer orana göre daha düşük.Şuan bir gelişme yok ama iyi olduğunu da söyleyemem çünkü kafası çok zedelenmiş.Hafıza kaybından korkuyorduk ama öyle bir risk de yok.Geçmiş olsun.

Dedi ve odasına girdi.

Babası,annesi,Savaş ve Elçin kantine indiğinde baktı sevdiği kadına.Yaklaşık 4 saat kadar yoğun bakımda kaldı.Normal odaya alınmak için doktor ve hemşireler içeri girdi.Normal odaya alındığında uyuması için 6 saat tek başına bırakacaklardı.Tilki,bir koltuğa oturdu ve oturduğu gibi de uykuya daldı...

Aylin in ağzından;

Gözlerimi yavaş yavaş açmaya çalışıyordum.Ama,gözlerim sanki bana inat ediyor gibi açılmıyordu.Zor olsa da yarım açtım gözlerimi.Gözlerim çok bulanık görüyordu.Burnumda ağır bir koku vardı.Bu kokuyu biliyordum.Hastane kokusu...

Kafamı sıkan birşey vardı.Ve başım feci ağrıyordu.Bulunduğum odada kimse yoktu.

Birden zihnimde olaylar canlandı.Tilki ve abimin konuşması,merdivenlerde donup kalışıp ve çığlık atarak yuvarlanışım...

Tilki bana yalan söylemişti...Ama şuan başım o kadar çok ağrıyordu ki kafam düşüncelere bile yer bulamıyordu.Ağzım kurumuştu.Konuşacak veya ağzımı kıpırdatacak gibi hissetmiyordum.Kötüydüm...Acaba burada mıdır diye düşündüm.Ben,beni artık bırakmaz,evleniriz,herşey normale döndü artık diye düşünürken,O bu yalana nasıl devam etmişti?

Kafamda zar zor yer edinen düşünceler,bulanık gözlerimle gördüğüm kapının açılmasıyla bir sonrakiler seansına geçti.Görüşüm bulanık olduğu için kimin geldiğini kestiremiyordum.Zaten baş ağrım,sanki biri kafama baltayla birçok kez vurur gibi ağrıyordu.Kafamda,sargı olduğunu düşündüğüm,beni rahatsız eden ve kafamı sıkan şey,durumu daha da batırıyordu.Gelen kişiye hâlâ bakıyordum ama göremiyordum.Gelen kişi konuşmaya başladı;

"Aylin?"

Evet,evet,bu Tilkiydi.Beni sebepsizce bıraktıktan sonra,hiçbirşey olmamış gibi gelen,üstüne de yalan söyleyerek beni kandıran kişi,eski aşkım,yeni düşmanım...

Ovvv son söz çok iddialı oldu.şimdi diyeceksiniz ki Aylin hemen nasıl uyandı,veya hemen nasıl iyi oldu?

6 saatlik uyuttular demiştim.İlacın etkisi geçince uyandı.Ve başındaki ağrı ve görüş bulanıklığı iyileşmediğini gösteriyor.

Nasıl bir bölümdü?Yorum ve oylarınıza ve tabii ki okuyucuya ihtiyacım var.Kendinize iyi bakın.Siz benim değerli okuyucularımsınız çünkü

EN BAŞTANWhere stories live. Discover now