EN BAŞTAN

30.Bölüm

Aylin in ağzından;

Nagihan ın üstünden kalkınca,odama Tilki nin annesi daldı.Hey,bunlar ailecek dalma meraklısımıydı?

"Ne yapıyorsunuz burada,aşağı insenize"dedi ve yapay bir gülüş koydu kendine.

"Hoşgeldiniz"dedim ve istemeyerek de olsa sarıldım Şevval hanıma...

O ise,yine gıcıklığını göstererek,sarılmama karşılık vermedi.

Gözlerimi devirdim.Nagihan,"boşver"diye fısıldadı.

"Birşey mi dedin tatlım?"diye sordu Şevval cadısı Nagihan a.

"Yoo"dedi ve kovduk onu.

Birkaç dakika sonra,Tilki girdi içeri.

"Ooo uyuyan güzel uyanmış demek"dedi ve yanağımdan öptü.

Gülümsedim.

"Eee görüştünüz mü annemle?"

"Onu annene sor canım "dedim suratımı astım.

"Yine ne yaptı seni üzecek?"

"Ben,sana olan sevgimden,ona olan saygımdan,gittim sarıldım,hoşgeldiniz dedim,gülümsedim.Ama o,sarılmama karşılık vermedi ve bana surat astı"diye açıkladım.

Sarıldı bana.

"Birtanem,sadece 4 gün,sadece 4 gün idare et,sonra istediğimiz herşeyi yapacağız"

"Tamam,ama o yılanı değil,seni sevdiğimden"dedim.

Nagihan a döndüğümde,yerinde yoktu.Odaya göz gezdirdiğimde,resim kutumun başında,baktığı fotoğraflara göre değişen yüzünü gördüm.

Işık hızıyla üzerine atladım.

"Heyy özel diye birşey var"dedim.

"Ama,o özelleri,ne olursa olsun görecek,duyacak,öğrenecek bir Nagihan da var"dedi ve fotoğraflara bakmaya devam etti.

Güldüm ve Tilki nin telefonumun ekran kilidini açmaya çalıştığını gördüm.Pardon,galerinin şifresini
...Ama birşeyi unutmuştu ki,fotoğrafı çekiliyordu.

İçimden de olsa sinsi kahkahamı attım.

Yanına gittim.

"Ne yapıyorsun aşkım?"

"Yaaa Aylin,ne koydun bu s*ktiğim galerinin şifresini?Hayır yani Tilki nin 5 ini deniyorum,olmuyo,Aytil diyorum,olmuyo,doğum tarihimi yazıyorum,olmuyo,senin doğum tarihini yazıyorum,o da olmuyo!"

"1.si,doğru konuş ne o küfür?!
2.si,demek ki doğum tarihimi bilmiyosun öküz!Şifrem doğum tarihim!Ama sen odun,öküz,ağaç olduğun için bilmezsin!"

Tilkinin kaşları korkuyla havaya kalktı.

"Bu bir,'bunun bedelini ödeyeceksin'uyarısı mıydı?"

"Hayır,ayağını denk al,yoksa kötü olur uyarısı!"

"Tamam başkan,sen ne dersen o..."dedi ve masum Tilki bakışı attı.Evet,yağmurda ıslanmış yavru kedi bakışı değil,Tilki ye özel,beni yumuşatmak için kullandığı 'masum Tilki'bakışı...

Herzaman olduğu gibi dayanamadım ve yine yumuşadım o masum gibi göründürmeye çalıştığı,ama masum olmayan tatlı bakışlarına.

"Şimdilik affediyorum ama arada doğum tarihimi soracağım"

"Kabul"dedi ve sarıldı.

Ayrıldıktan sonra,odaya annem girdi.Girdi,dalmadı,çünkü biz ailecek dalma meraklısı değildik.

"Hiii"diye bağırdı.Nagihan ve Tilki de dahil merakla anneme bakıyorduk.

Yanıma geldi,etrafımda döndü.

"Aylin!!Senin burada dünürlerin gelmiş,sen hâlâ barbieli pijamalarınla mı dolaşıyorsun!"

Tilki,gülmemek için ağzını elleriyle kapattı.

"Anne,onlar senin dünürün"

"Ama senin de bir nevi annen baban"

Bu dediğiyle ağzım açılırken,annem kendine geldi.

"Hayır!Bir nevi falan değil!Sen bizim kızımızsın,olmaz öyle şey"diye diye odadan çıktı.Arkasından güldük.

Annem dışarı çıkınca,Nagihan dolabıma koştu.Ama ben dur diyemeden olan olmuştu.Dolabı açtığı gibi bir yığın kıyafet düştü.Arkası da gelirken Tilki ile gittik ve tuttuk.

"Boşuna dağınık prenses demiyorum.."dedi Tilki....

Final yapmaktan vazgeçtim.10bin olduk lan!Sjsj :-) Ama böyle kısa bölümlerle idare edeceksiniz artık....