22.Bölüm

2.2K 184 112
                                    

İyi Okumalar

Jongin kendini boşlukta hissediyordu . Hayatta en değer verdiği insanlardan birini kaybetmişti . Hatta kendi kollarında can vermişti . Evde yalnız kalmıştı şimdi ise .

Evdekileri sert bir şekilde kapı önüne koymuştu . Soo'nun ona acıyarak bakan gözleri bile umurunda değildi artık . Onun bu kötü zamanında yanında olmak yerine tam tersine dayısına kötü sözler söylüyorlardı .

O ölmüştü . Artık yoktu . Jongin dayısıyla geçirdiği güzel anılarını düşünürken gülümsemişti . Dayısıyla birbirlerine çok benziyorlardı . Birçok ortak özellikleri vardı . Soo'ya aşık olmak da bunlardan biriydi . Jongin düşünüyordu . Dayısının ona bahsettiği şu çok sevdiği çocuk .. Soo muydu yani ?

Jongin dayısını bir kardeş yeri geldiğinde ise babası olarak görmüştü . İlk aşkını anlatmıştı ona . Gay olduğunu ilk ona söylemişti . Dayısı da birçok şeyini paylaşırdı onunla .

" Bir çocuk seviyorum Jongin . Çok küçük olmasına rağmen ona bağlandım . Onu çok seviyorum Jongin . " demişti dayısı ağlayarak . Jongin ilk defa o gün dayısını böyle görüyordu . Çaresiz , tükenmiş , acınası .. Jongin o çocuğu bulup dayısı ile aralarını yapmayı istemişti hep .

Nereden bilebilirdi ki kendisinin de o çocuğa aşık olacağını ? Nereden bilebilirdi o kişinin Soo olduğunu ?

Belki .. Belki kendi araya girmemiş olmasaydı Suho bir yolunu bulup kendini sevdirecekti Soo'ya . Evet , evet . Hepsi kendisi yüzünden olmuştu . O arada olmasaydı Soo dayısından hoşlanacaktı . Çünkü Suho ve Jongin birbirlerine benzer özellikler taşıyorlardı . Soo Jongin'i sevdiyse Suho'yu da rahatlıkla sevebilirdi . Ama her şey için çok geçti artık . Dayısı yoktu .

Geriye kalanlar hayatını yaşamalıydı şimdi öyle değil mi ?

*********

" Soo sakinleş . İyi olacak . "

Soo , Jongin için endişeleniyordu . Onun kendisine zarar verme olasılığından korkuyordu . Başına gelenin büyük bir acı olduğunu biliyordu ve onun bu kötü yanında yanında olmak istiyordu . Soo Jongin'i ne kadar aradıysa da telefonlarına yanıt alamamıştı . Belki onun biraz kafa dinlemeye ihtiyacı vardı .

" Soo . Peki sen ? Sen iyi misin ?"

Soo olayın şokunu hala üstünden atamamıştı . Olayı yaşadıktan sonra kimseyle de konuşmamıştı . Yalnızca susup bir köşeye sinmiş sürekli düşünüyordu . Diğerleri ise onun için endişeleniyordu .

" Soo istersen sen biraz uyu . Hm ?"

" İ-istemiyorum ." Soo uzun süre konuşmamanın ardından konuştuğunda sesi çatlak ve kuru çıkmıştı . Karnının guruldama sesi sessiz evde yankılandığında utanmıştı biraz da olsa . Ama uzun zamandır bir şey yemediğini düşünecek olursa bu gayet normaldi .

Baek aç olan Soo için bir şeyler hazırlamak için mutfağa gitti . Oda da yalnız kalan Chanyeol ve Soo sessiz kalıp oturmayı tercih etmişti . Chanyeol kuzeniyle ne kadar konuşmak istese de biraz rahat vermenin daha iyi olacağını düşündü .

Baek geri döndüğünde elinde bir de tepsi vardı . Soo'nun önüne koyduğunda Soo'nun yemeyeceğini anlamıştı ama yine de şansını denemek istedi . Çorbaya daldırdığı kaşığı Soo'nun ağzına götürdüğünde Soo yalnızca ona sert bakışlar göndermişti . Baek'i incitmeden iterek odasına geçti ve yorganının altına gizlendi .

Rahat olması gerekiyordu . Artık kurtulmuştu oysaki . Ama unutamayacaktı . Yaşadığı acıları da yaşanan acıları da .. Soo ne seneler öncesini unutacaktı ne de saatler öncesinde gözlerinin önünde ölen adamı ..

*********

Sehun uzun zamandır konuşmadığını fark ettiği arkadaşını aramaya karar vermişti . Hem onu Luhan ile tanıştırmak için can atıyordu .

Arkadaşını aradığında telefonunun kapalı olduğunu anladığında içinde ufak da olsa bir endişe oluşmuştu .

" Bir şey mi oldu sevgilim ?" Sehun'un yüzünün buruştuğunu gören Luhan sormuştu .

" Hayır . Yalnızca yakın arkadaşıma ulaşamıyorum . Sanırım yanına gitsem iyi olacak . "

" Gelmemi ister misin ? "

" Sen evde kal . Onunla bu şekilde tanışmanı istemiyorum bebeğim . Geç kalmamaya çalışacağım . "

" Tamam o halde . Görüşürüz ." dedi ve parmak uçlarında kalkarak uzun sevgilisinin dudaklarına ulaşıp küçük bir öpücük verdi .

Sehun arabanın gazını kökleyerek Jongin'in evine gitti . Kapıdan içeri girdiğinde ise Jongin'in salonda yerde yattığını gördü . Yanına koşar adımlarla gitti . Elini yerde yatan bedenin alnına koyduğunda onun cayır cayır yandığını fark etti .

" J-jongin ! Aç gözlerini kardeşim !"

***********

Yazar notu yazmadan duramıyorum fark ettiniz mi ?

Belki hikayemde hayal kırıklığı yaşıyorsunuzdur . Ama ben çok duygusal biri olduğum için bu açıdan yazıyorum . Yazdığım tüm karakterler hayata duygusal bakıyor . Jongin dayısını kaybetti . Evet o Soo'ya tecavüz etti . Evet o psikopat . Ama o bir aşıktı aynı zamanda . Soo onu görmezden geldi başta . Suho istemediği şeyler yaptı çok da pişman oldu . Pişman olması bir şey değiştirmez miydi gerçekten ? Bununla övünmedi Suho . Tam tersine sevdiğini bırakıp başka bir ülkeye gitti .

Jongin hikayenin en masum karakteriydi bana göre . Her şeyden habersizdi . Dayısı ve sevgilisi . Bilmiyordu böyle bir şeyi ve Soo da ondan sakladı .

Ya karşısına geçip ' Tecavüze uğradım. ' diyecekti . Ya da hiç sevmeyecekti . İnsanlar seviyorsa cesurdur da aynı zamanda . Her şeyi yapabilecek kadar cesur .. Soo ise bencil olandı . Sevmeyi kolay bir şey sandı ve Jongin hep yanında olabilir diye düşündü ama Jongin ondan uzaklaştı . Sonunda her şey açıklığa kavuştu ve Jongin terslemedi veya kötü bir şey yapmadı . Tersine Soo'yu bağrına basıp sahiplendi .

Yakında Jongül'ün Suçu Ne ? diye 2.sezon başlatcam ha :D kskdjsk

ÜZGÜNÜM || KaiSoo ✔️Onde as histórias ganham vida. Descobre agora