Merhabaa bebekleriim! Umarım iyisinizdir. Multi'deki herkesin bildiği gibi Ariana Grande. Ben çok büyük bir fanıyım ve çok seviyorum. Tabii siz eğer sevmiyorsanız başka kişiyi hayal ederek okuyabilirsiniz.
Oylarınız için size minnettarımmm beni ne kadar mutlu ettiğinizi bilemezsinizz sizii çok seviyorum ::::::) Bu bölümü biricik oylarıyla beni mutlu eden iiremergun, @cemrecansu2468 vee @cehennemmelekleri03 adlı okuyucularıma ithaf ediyorum, iyiki varsınız ❤❤
Bu arada toplam 89 oy olmadan yb gelmeyecek bilginize, öpüldünüzzzzzz xxx
*Amber*
Karşımda gördüğüm manzara afallamama neden olmuştu. Eski psikoloğumu görmek beni gerçekten eski anılara döndürüp içimi hızlıca burkuvermişti. Kuruyan boğazıma gönderme yaparak hafifçe öksürdükten sonra Joseph'ın dediğine aldırış etmeyerek kapıyı hafifçe kapattım ve direk lavaboya girmeyi tercih ettim. Aynadan kendime baktığımda şu son iki dakika içerisinde ne kadar dağıldığıma tanık oldum. Halbuki evden çıkmadan önce hiç de fena görünmüyordum.
Musluğu açtıktan sonra buz gibi akan suyu elime alarak yüzüme vurdum ve bunu birkaç kez daha tekrarladıktan sonra musluğu kapattım ve yüzümü kurulduktan sonra lavabodan çıktım.
"O gitti. Neler olduğunu öğrenmek istiyorum."
Yanımdan gelen Cara ın sesiyle kafamı hemen o yöne çevirdim ve dikildiğini gördüm.
"Eski psikoloğum, sadece şaşırdım. "
Cara iki kaşını da kaldırdığında ikna olmadığının mesajını vermeye çalıştığını anladım. Bu şüpheci tavırlarını gerçek anlamıyla sevmiyordum.
"Senin seçimin, Cara. İster inan ister inanma."
Ağzımdan çıkanı kulağım duymamıştı. Dediğimin farkına vardıktan sonra Cara' nın yüz ifadesinin bozulduğunu da fark ettim. Tam ona bunu örtbas etmek için dokunacakken kendini hiç düşünmeden geri çekti. Gözümün içine bakıyor ve adeta kalbinin kırılan parçalarını bana saplıyordu. Aslında karşımdaki sıradan bir insan olsa dediğim şeyi önemsemezdim ama bu insan Cara'ydı... Bana gerçek anlamıyla verdiği değeri her gözüme baktığında hissettiğim tek insandı.
"Neden bunu yapıyorsun? Neden her seferinde beni bozup atıyorsun? Bunu yapma. En azından bana yapma."
Kısık çıkan sesini yüksek çıkması için zorlasa da başaramamıştı. Tam ben konuşacakken buna izin vermedi.
"Sadece git."
Dediği şeyle birlikte donakalırken artık gerçekten bunu hak ettiğimi fark ettim.
~~~~~~~~~~~~~~
*Cara*
Amber hiç beklemediğim bir hızla burayı terk ederken büyük bir iç çektim ve dejavu olmuş gibi hissettim. Ah, çünkü her seferinde tartışıyorduk.
Aklımdaki tüm olumsuzluklar tekrar su yüzüne çıkınca sadece bir şeyler içmeye ihtiyacım olduğunu hissettim. Alkole ihtiyacım vardı. Ve biraz da müzik ve eğlenmeye. Bunu gerçekleştirebileceğim tek yerin bar olduğunu hatırlayınca atmosferi aklıma geldi ama daha sonra bunu sorun etmekten vazgeçerek odaya yöneldim ve çalışma masamın üzerinde duran ama hiç ihtiyacım olmayan telefonu elime aldım ve açtım.
Rehberden Mark'ı bulduktan sonra arama tuşuna bastım ve hemen aradım. Onunla bara gitmek eğlenceli olabilirdi.
Telefon birkaç kez çaldıktan sonra Mark'ın gerçekten güzel tınısı olan sesini duydum.
