Antika(M)✔

-+!.1.!+-

Luhan aptallığına inanamıyordu, metroda gördüğü adam hiç çaktırmadan hayatını almıştı. Cep telefonu onun oksijeni idi!

Chang Bing, kimlikte yazan isim. Adamın şirkete giriş kartı, parası ve birkaç gereksiz notu vardı. Nasıl bu kadar ustaca hırsızlık yapabilmişti?

"Lanet olsun telefonumu istiyorum!" cüzdanı fırlattı.

Bir salak gibi kendi numarasını arayıp takas mı isteyecekti? Koskoca Çin'de denk geldiği kişiye de bakın.

Yazılı şirkete gidip onu bulmalı mıydı? Çok saçma bir durumdu en büyük saçmalık ise telefonunun çalınacağını asla düşünmemiş olması ve yüzden fazla fotoğrafı olmasıydı.

*

Bir saat sonra Lay şirkete vardı, patronuna hırsızlık olayını anlatıp anlayışlı olmasını diledi.

"Çok talihsiz bir durum Chang Bing, hemen polise gitmelisin. Kimliğini kullanarak kötü şeyler yapabilir" dedi yaşlı adam.

"Haklısınız efendim. Öyle bir çağa yaşıyoruz ki kime çarpsak hırsız" eğildi "Hemen polise gidip işin hallolup suçlunun yakalanması için dilekçe yazacağım"

İşten erken çıktığında kravatını gevşetip taksi çevirdi, metroya binip sinirlerini bozamayacaktı. Adresi söyleyip telefonu karıştırmaya başladı, lanet olasının şifresi vardı!

*

"Miiin bana yardım et!" eski semtte ki dökük binalardan birinde arkadaşıyla yaşıyordu.

"Ne oldu?" daha yeni yeni uyanıyordu. "İş nasıldı, ne getirdin?"

Luhan ofladı, evet sabaha karşı bir eve girip mücevher toplamıştı, sonra onları saklayıp metroyla geliyordu "Telefonum çalındı!!"

Xiumin kıkırdadı. Yüzünü yıkamak için ayaklanıp musluğu yanına gitti.

"Gerçek söylüyorum!"

"Tamam inandım"

"Bana bulmam için yardım et, sinyalini filan takip edelim, çalanın kimliğini araştıral-"

"Çalanı tanıyor musun ki?"

"Cüzdanı bende" cebinden çıkarıp gösterdi. "Ondan çaldım" arkadaşının soran bakışlarına cevap verdi.

"Luhan yaptıklarına aklım ermiyor. Tamamen uyanmamı bekle, çaldığın mücevherleri çabucak ver ben de gidip okutayım"

"Adam şirkette çalışıyormuş" Luhan'ın açıklaması Xiumin'i cüzdanı açıp incelemeye zorladı. "Ama hiç hissettirmeden çaldı"

Xiumin gözlerini devirip cüzdanı Luhan'a fırlattı "O zaman kimlik sahte"

"Ha?" kaşlarını çatıp inceledi.

"Şirkette çalışıyor, ustaca hırsızlık yapıyor. Muhtemelen dolandırıcıdır" omuz silkti "Endişelenme, meslektaşını polise şikayet etmez"

Luhan şimdi daha az endişeleniyordu ama hala telefonu yoktu, çocukça şifresini kırmayı kendi başaramasa bile mutlaka çevresinde buna yeteneği olan biri vardır.

"Miin o adamı bulmalıyım... telefonum onda..."

"İyi şanslar, benim dükkanı açmam gerek" gülümseyip ikinci el çalıntı eşya sattığı yerin anahtarlarını aldı.

*

Kris sigarasının son nefeslik halini çekip yerde ayağıyla ezdi.

"Siktiğimin hırsızları nereye dadanacak larını şaşırdılar" kaşlarını çatıp soyulan evin kırık camına baktı "Buradan mı girmiş?"