-+!.4.!+-(M)

1.8K 80 44
                                    

Lay uyandığında Luhan yatakta değildi, gözlerini biraz ovduktan sonra pencere başında dışarıyı izleyen genci gördü.

"Erken mi uyandın?"oturur pozisyona geçip yüzünü ovdu.

"Evet, zaten pek uyuyabildiğim söylenemez"

Ayaklanıp yanına gitti "Neden peki?"

Luhan Lay'in beline sarıldı "Bizi bulabilir"

"Fazla endişeli sin"

"Onu kızdırdım, gözü dönmüş bir biçimde arıyordur. O bir deli!"

"Neden şu polis seninle böyle ilgili ve kim o?"

"Yo yo yo" ellerini olumsuz salladı "Emin ol benimle alakalı değil, mesleğimle. Hırsızlık meslek mi tartışılır ama Kris çok acımasız bir manyak. Yakın arkadaşlarıma eziyet etti, bana da... o... suçlulara tükenmez bir kini var. Çin'i bizden arındırmak istiyor."

"Bu arkadaşın hayalleri ulaşılmaz. Çin'in yarısı suçlularla dolu. Hepsi için hapishaneler yok"

Luhan konuyu kapatıp Lay'in dudaklarını öptü, yeni tanıştığı hep haklıydı. "Saçlarımı boyamak istiyorum"

"Hangi renk?" koyu sarı saçları parmaklarıyla taradı.

"Siyah"

"Yakışacaktır" diğerinin başlattığı öpücüğün daha uzun soluklu suna devam etti. Ne ara böyle yakınlaşmıştılar farkında bile değildi, belki de hep yalnız olduğu için Luhan'ı yol arkadaşı yapmıştı. Alışmaya başlıyordu, sevmeye ve korumaya.

*

Xiumin dükkana giren adamı gördüğünde derince yutkundu.

"Ev arkadaşının nerede olduğundan haberdar mısın?"

"Şey... h-hayır. Luhan 3 gündür yok"

"Dükkanı arama emrim var. Malların hepsi çalıntı. Söyleyip söyleme mene göre seni ev hapis ikilisinden birine göndereceğim" tonunu daha fazla ciddileştirdi Kris.

"Yemin ederim bilmiyorum. Dokümanlara da bakabilirsiniz aramalarıma hiç cevap vermedi" Luhan'ın telefonu kendisinde olduğu için Kris bunu biliyordu.

Kris kapı dışında bekleyenleri çağırdı "Dükkanı dip bucak arayın ve şu adamı tutuklayın. Ben sorgulayacağım"

Polisler gayet yabani bir şekilde raflarda dizili eşyaları yerlere atıyordu.

*

Lay Luhan'a yemek yapıyor ve biraz birşey öğretiyordu. Küçük olan hareketli bir yaramazdı, yaptığı kötü şeylerden biri yumurtayı elinden düşürüp istemeden üzerine basmaktı.

"Hayır Luhan!" başlatılan un savaşına karşı çıktı, yüzünün yarısı beyaza boyanmıştı. Kağıt havluyu ıslatıp unu sildi.

"Patatesleri soyayım mı?" sıkılmış gibi sordu.

"Olmaz. Kesici aletler sana yasak, kendini yaralar sın"

Luhan güldü "O kadarını yapmam!" Lay'i poposuyla itti.

Telefon çalınca Lay karışım işlemini ufak olana devretti.

"Selam Tao... öyle mi? Ne zaman?... tamam geliyorum"

"Ne dedi?"

"Benim için iş bulmuş az sonra yanına uğrayıp detayları almalıyım"

"Lay... tek başıma mı kalacağım?" elindekileri bırakıp karşısındakinin boynuna başını yasladı.

Antika(M)✔Where stories live. Discover now