Antika(M)✔

-+!.3.!+-(M)

"İyi misin?" Luhan'ı evine getirip kanepeye oturttu, çok cansız duruyordu, başına onun yüzünden sarılı polisi düşünecek kadar katı değildi.

"Az öncekinden daha fazla" gözlerini kapatıp başını geri yasladı, Kris onu yine bulurdu.

"Tam olarak nasıl bu hale geldin" kaşlarını çatarak inceledi.

"Dayak yedim" utandırıcı vibratörü söylememek için dudaklarını ısırdı.

"Bugün burada kalır akşama gidersin, benim işlerim var. Dolapta yemek var, duş da alabilirsin"

"Taşınman gerek. O iyileşmeyi beklemeden bizi arıyordur"

"Bizi? Bu kadar çabuk bulaştığımı sanmıyorum. Beni bilmiyor"

"Kolaylıkla öğrenir"

"Kamera kayıtlarını incelemesi saatler alır"

"Hırsızlardan nefret ediyor! Birkaç saat sonra ev talan edilmiş olur"

Luhan'ın doğru söylediğine inanıyordu. Odasına gidip sahte, gerçek tüm kimliklerini topladı. Özel eşyalarıyla doldurulmuş ufak bir valiz vardı.

Dağılmış siyah araba yerine daha normal kırmızı bir taneye bindiler.

"Seni bırakabileceğim güvenli bir yer var mı?"

"Yanın yeterince güvenli" Lay ile birbirlerine baktılar. Onun güçlü olduğunu biliyordu, Kris'ten kaçabildiği kadar kaçmak istiyordu.

"Harika" memnuniyetsizlikle mırıldandı Lay.

*

Kris'ın başına sargı yapan hemşire en sonunda işini bitirdiğinde uzun adam koşarak çıktı. Tüm altlarını telefonla azarlayıp ona çarpan ve Luhan'ın kaçmasına yardım eden arabayı bulmalarını emretti.

Şimdi emniyetin yarısı onları arıyordu.

*

Luhan akvaryum yansımasında saçlarını düzeltti ama tedirgindi, her an Kris gelecek gibi hissediyordu.

"Hadi" yaşlı bir çinli ile görüşmesini bitiren Lay diğerine seslendi.

"Beni ne yapacaksın?"

Lay bilmiyorum dercesine omuz silkti, aslında başına daha fazla bela almadan onu yakasından kaydırmak istiyordu.

"Yanında kalabilir miyim?"

"Mümkün olacağını sanmıyorum"

"Sadece bir süreliğine?"

"En fazla yarına kadar" bu bile fazlaydı.

Luhan başını sallayıp hafiften gülümsemeye çalıştı. Kendini Lay'e sevdirmek için bir akşamı vardı.

*

Kris ona kaza yaptıran arabayı bir site yakınlarında bulmuştu. Araması gereken koskoca bir apartman vardı.

"Araba Tai-hua isimli adama aitmiş komiserim, daire 206 da kalıyormuş" güvenlik görevlisinden edindiği bilgileri paylaştı.

"Ne bekliyorsunuz serseriler? Koşup kapıyı kırsanıza!"

"Arama emrimiz yok..." diye konuştu Chen.

"Sence umurumda mı? Siz içeri girin, çıkana kadar emri hazırlat çaylak"

Chen derin bir nefes alıp telefona sarıldı.

İçeride kimse yoktu, sadece yaşandığına dair izler, daha fazlası değil.

"Parmak izleri alın" Luhan'ın buraya geldiğine neredeyse emindi.