20.BÖLÜM-AVUÇLARININ İÇİNDEKİ GİZEM

83 20 3
                                    

20.BÖLÜM

AVUÇLARININ İÇİNDEKİ GİZEM

-Yani biz kanımızla, canımızla burada değil miyiz?-Kadim; dudaklarını büzüp "hadi canım" dedi; Ama ben her sabah olmayan ağzımı aynada görüp dişlerimi fırçalıyorum.

Ai-mu gözlerini kıstı. Söylenen çok anlamsız gelmişti;

-Saçma; bedenim olmadan o nefis pastaların tadını nasıl alabilirim ki? Der demez üzüntü ile ağzını kapattı. Nezaketsizlik yaptığını düşünüyordu.

-Affedersiniz! İnanın isteyerek olmadı! Yani yalan söylüyorsunuz falan demek istemiyorum ama-kolunu uzatıp çimcikledi- buradayım işte.

Bir anda gülen gözlerin saçlarına ulaşıp sakinleştirmek istercesine okşadıklarını hissetti. Somut bir dokunuş yoktu belki ama duygular yeterince gerçekti.

Kisho Ai-mu'nun durumunu farketmemişti. Efendim demeyi unuttukları için çocukların yüzüne tepeden bakıp alaylı bir şekilde dudaklarını büzdü;

-Peki, efendim acaba ben nasıl olmayan vücudumun bacağını kırdım ve acıdı da doğrusu.

İkaruslar çocukların zekice çıkarımları karşısında güldüler;

-Aslında cümlemden farklı bir çıkarım yaptınız. Yani pek tabi ki buradasınız ancak olmaya bilirdiniz de. Uzun süre; siz mi? klonlarınız mı diye tartıştık çünkü.

-Anlayamadım? Klonlarımıza neden ihtiyaç duymuş olabilirsiniz ki?-Noah; nedense kendinden bir şeyler çalınmış gibi hissediyordu.-Lütfen açıklar mısınız? Biz gerçek miyiz yoksa sahte mi? Sahteysek gerçek bedenlerimiz nerede?

-Sizler tamamen gerçeksiniz ancak dünya yaşamı ile ilişkinizi kesmememiz gerekiyordu. Tanıdıklarınız sizleri aralarına alabilmeliler. Klonlarınıza da bu nedenle ihtiyaç duyduk ve onlar şu anda arkadaşlarımız refakatinde iletişimleri kesik olarak hastanede istirahat etmekteler.

Egor; gülümsedi. Onları korkutmamak veya nezaket gereği durumu yumuşatarak söylediklerini düşündü.

-Yani komadalar demek istiyorsunuz efendim değil mi?

-Haklısın sevgili Egor.

-Bu da sonuçta yarı yarıya ölüm demek.

-Belki dünya için öyle ancak bizler için sadece basit bir uyku.

-Peki, kimse neden böyle olduğunu merak etmiyor mu?

-Gerekli önlemler alındı. Sizleri tanıyanlar bunun çok doğal olduğunu kabul edecek şekilde kısıtlandı.

-Bizim buraya geldiğimiz zamanki gibi herhalde. -Bu sorudan ziyade yapılmış bir tespitti. -Aleda'nın yüreği yarım kalmış işlerin er geç bitirileceği endişesi ile çırpındı. Buradan gitme düşüncesi ağzına acı bir tadın dolmasına neden oluyordu.-Sizler üstün canlılarsınız efendim. Sonuçta bir terslik olabilir ve klonlarımız ölebilirdi değil mi?

-Bu olasılık vardı tabi ki sevgili yavrum ancak tüm enerjimizle onları koruduk. Zira klonlarınızı oluşturmasaydık geri dönüşünüzde size yer açmamız sorunlar yaratabilirdi. Oysa sizler kaldığınız yerden devam etmelisiniz.

Yafes ise en korktuğu anların gelip çattığını düşünüyor ve bundan büyük bir üzüntü duyuyordu.

-Bize hep birlikte bir şeyler yapacağımız söyleniyor. Ama burada tanıştık. Aynı yetimhanede kalmıyoruz. Aynı şehirde bile olsak küçük olduğumuz için bazı sınırlamalarımız var. Bağımsız hareket edemeyiz. Nasıl buluşacağız? Nasıl bir araya geleceğiz?

UFUK ÜLKESİWhere stories live. Discover now