İKİNCİ KISIM - Kalp Çok Garip

3.4K 214 9
                                    

-Ya bırak yardım falan etme, zarara soktun dükkanı. Bak şu üçüncü tabak çatlattığın.

-Almışsınız 1 milyoncudan, şu dandikliğe bak. Asla sorumluluk kabul etmem.

Güldüm, elimi açıp içindeki köpüğü gözüne üfledim.

-AAH ZEYNEP! Gerçekten şaka anlayışına tüküreyim senin, gözümü kör ettin.

Ellerini durulayıp gözlerini ovuşturdu. Gözleri kızarmıştı. İçimden 'Ben sana ne zaman bu kadar aşık oldum' diye geçirdim.

İçimdeki bir başka ben şaşırdı. 'Ne! Aşık mı oldun?! Benim niye haberim yok?' dedi.

Üç, oldu, beş oldu, onbeş oldu içimde konuşan benler.

-Bayadır aşıksın sen bu çocuğa farkında değilim deme lütfen!

-Valla farkında değilim, nasıl bayadır ya?

-Hem de baya aşıksın he, ölüyorsun aşkından.

-Nasıl ölüyorum ya, hiç de ölmüyorum. Aklıma bile gelmiyor.

-Senin gelmiyor demek, benim mesela hep aklımda.

-Benim de hep aklımda. Hatta dün bütün gece o diğer kızla konuşup konuşmadığını düşündüm.

-Boşa düşünüyorsun onu ya, sana söylüyorum ben, o da sana yani bize aşık. Hepimize ayrı ayrı aşık. Senden daha bile çok aşık, hep aşıktı.

-Öyle midir dersin?

-Şu an şu dakika öğrenebiliriz.

-Nasıl öğreneceğiz, soracak mıyız birimiz?

-Hayır öpeceksin. Tutup öpeceksin.

-Süper fikir!

-Nesi süper ya, reddederse rezil oluruz.

-Ama karşılık verirse mutlu oluruz. Hem de sonsuza kadar.

-Ayrıca cevap almaktan daha önemli bir mesele var burda.

-Neymiş o?

-İstemek. Bu adamı öpmek istiyoruz biz cevap almaktan çok. Cevap işin bahanesi.

İçimdeki benler hayatımda bir kere bile aynı fikirde olmadı. Ama ilk kez aynı anda aynı şeyi istiyorlardı.

Bu adamı öpmek.

Kime Ne?Where stories live. Discover now