Kime Ne?

17 - Gerçek

Fatih'ten aldığım özel izinle Ömür'ümle birlikte Türkiye'ye döndüm.

Kimseye de haber vermedim erken döneceğimi, bir gün başbaşa olalım istedim.

-Hadi Ömür, aç şu kapıyı!

Bana ters ters baktı.

-Hayatım anahtarı deliğe soktum gördüğün gibi.

-Tamam konuşma da döndür.

Ömür gülerek kapıyı -sonunda- açtı, ben de kendimi içeri attım.

Bavulları falan bir kenara yerleştireyim dedim ama içeri göz atmamla gözlerimin yanması bir oldu.

-Ömür bu evin hali nedir?!

Ömür yüzünü ekşiterek elini saçlarında gezdirdi.

-Ya senle aramız kötüyken ben biraz dağıttım da...

Gözlerim faltaşı gibi açık vaziyette etrafı inceleyip Ömür'e döndüm.

-Ömür bana en bol tişörtünü ver.

-Neden, n'apacaksın?

-Tozbezi yapacağım. Ne yapacağım üstüme giyeceğim, kırmızı halı için diktirdiğim elbisemle temizlik yapacak değilim di mi? Sen şimdi viledaydı, toz beziydi, sabundu, çamaşır suyuydu alıp geliyorsun hemen marketten.

-Ne?

-Ne'si falan yok, temizlenecek bu ev. Allahım bir gün Cannes'da basın toplantısında sonraki gün ev temizliğinde. Bu nasıl inişli çıkışlı bir hayattır?

Yakınmalarım yalandı aslında, Ömür'ü alışverişe yollarken uzun zamandır olmadığım kadar huzurluydum. O evi temizlerken aramızdaki bütün sorunları da süpürüp attım sanki. Camdan silkeledim. Çamaşır suyuyla dezenfekte ettim.

Ev tamamen temizlenince de banyoya girip kendimi temizledim. Banyodan Ömür'ün büyük havlularından birine sarılıp çıktım. Ömür odaya girince beni gülerek süzdü.

-Allahım bu ne güzellik? Odamda böyle bir şey gezerken ben ne yapmalıyım?

İmalarını anlamaz gibi gülümsedim.

-Banyoya girmelisin. Bir sen kaldın temizlemediğim şu an evde.

Ömür pis pis sırıttı.

-E gel temizle o zaman.

Yatağın üstündeki yastıklardan birini üstüne attım.

-Hadi banyoya!

-Döndüğümde giyinmemiş ol ama.

-He oldu tamam.

Onu banyoya yollar yollamaz üstüme Ömür'ün başka bir bol tişörtünü giydim. Kendimi yatağına attım. İnanılmaz yorgun ve bir o kadar da mutluydum. Öyle ne kadar kaldım bilmiyorum. Sonra doğrulup yatakta oturdum, yere düşürdüğüm yastıkları almak için eğildim. Eğildiğimde yatağın altında bir şey var gibi geldi, kalkıp yatağın altına eğildim. Yatağı kaldırmamıştık kenarlarından almıştık tozu, tam ben keşke kaldırıp alsaydık diye düşünürken yatağın altıdaki şeyi elime aldım. Rujdu.

Ömür banyonun kapısını açtı. Saçları ıslaktı, çıplak beline havlu sarılıydı.

Görüntü çok hoştu ama önce elimdekini gösterdim.

-Ömür bu kimin?

-Ne o?

-Ruj.

-Bilmem ki, senindir kimin olacak.