Aşkın imkansızlığı kalplere dokunup, kimseyi bu kadar acıtmayacaktı.
İntikamın soğukluğu damarlarınıza sokulup, sizi hiç böyle üşütmeyecekti.
Ve olağanüstü yetenekler zaaflara kurban olurken, okurlar yerinde duramayacaktı.
Mantığıyla aşk arasında...
Değerli okuyucularım uzun zamandır wattpadde bölüm paylaşmadığımın farkındayım.Herkesin olduğu gibi benimde yaşamımda olan bazı etkenler düzenli bölüm atmamı engelledi.Size bu duyuruyu yapmayı kendime borç bilerek şunu söylemeliyim ki geliştirmiş olduğum kitap içeriğimle ve düzenli bölümlerimle bundan sonra bu platformdayım.Anlayışınız için şimdiden teşekkür ediyor ve iyi okumalar diliyorum.
Pusula instagram hesabını takip edip bana destek olun lütfen. ⬇️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
----------------------------------------------
KİTAP TANITIMI
Öncelikle bu açıklamayı, sürekli gördüğüm yorumlar yüzünden yapıyorum. Kitaba başlar başlamaz gördüğünüz 2033, sene olarak yazılmıştır. Ve kitabın ilk bölümü geçmişten bir kesittir, sadece ilk bölümünü ilahı bakış açısıyla yazdım.
İkinci bölümünden itibaren, ana karakterin ağzından yazıyorum. Ve ikinci bölümde ana karakterimiz tabi ki 16 yaşında olmayacak. Kitabım bilim kurgu ve distopya dalında bir kitaptır. İntikamı uğruna nelerden vazgeçebileceğini gösteren bir kızımız vardır.
Ayrıca kızımız bunu kitap da belirtmeme rağmen anlaşılmamış, düşmanlarının çocuklarını çok iyi bir şekilde tanıyarak büyümüştür. Lütfen bunları okuyarak kitaba başlayın ki, kafanızda soru işareti kalmasın.
-------------------------------------
-2033-
Gözlerde bulunan sükûnete bir fısıltı yeter bazen.Hayatınızın içi ile dışı birbiri içerisine geçerek kalbinizde zelzele oluşturur.Ciğerlerinizden sizi sarsarak geçen ateş topu midenize indiğinde tüm doğrular o gözlere bakıldığında unutulur.Ilık bir meltemin yüzünüzü okşamasına veya güneşin ilk ışıklarının üzerinize inmesine benzer.Hissettikleriniz kelimelere sığdırılamayacak kadar büyüktür.
Tabi anlatılan duygu topuna bir imkansız aşkın çiğ tanesi düşünce kıvılcımlardan göğe yükselen bir dumanla meyvesi beklenir.Tam dokuz ay dokuz gün sonunda deli divane iki aşığın yapıtı olarak dünyaya bir kız çocuğu gelir.Gözleri en az annesinin ki kadar çekici çimlere serpilmiş toprağı andıran ela.Beyaz teninde ki keskin hatlarına eşlik eden gül kurusu dudaklar ve kömür karası saçlar.
Bakıldığında bütün güzelliklerin toplanıpta ona işlendiğini zannedeceğiniz kadar iç geçirici bir görüntü.Asiliğin en önemli verisi olan dik başı ve burnu insanda ona sahip olma isteği uyandırıyordu.Oysaki ona verilen güzelliklerin aksine ne aşk dolu ailesinin tatlı prensesi olmuştu ne de güzelliğini önemseyip dişiliğini farkedeceği zamanı.Mükemmel kesinlikle değildi çünkü duyguları vardı.Geniş göğüs kafesinin çepeçevre sardığı kalbi henüz büyüyememişti.Ne gözüktüğü kadar ulaşılmaz ne de anlaşıldığı kadar sessizdi.Sadece annesinin ölümünde ki tek tanık ve annesinin ölümüne sebep tek kurbandı.
