Pazar akşamında herkese Merhabalar...
Benim tatlış okuyucularım nasılmış bakalım? Tatil bitti. Yarın okul var . Size yeni dönem için küçük bir hediye olsun bu bölüm 😊. İki haftadır ağabeyimin sözünden dolayı sizi ihmal ettim çoook Üzgünüm. Ama bir şey soyliyeyim Kağan Saygıner sizlere çok kırılmış. Benim düşüncelerimden olan bir bölümü sevmediler heralde düşünüyor. Yazarınızla konuştu biraz yatıştı. Ama hala kırgınlığı üstünde. Cidden kötü müydü geçen bölüm? Bana fikirlerinizi çekinmeden söyleyin baldan tatlış okuyucularım ❤.
Neyse sözü fazla uzatmadan sizi bölümle baş başa bırakarak ayrılıyorum. Kendinize çok ciciş bakın. İnşallah haftaya görüşürüz. 😘😙😍
▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪
Karanlığa hapsedilen mavi gözlerim yeni bir güne daha merhaba dedi. Gün boyu yaşadıklarım omzuma yüklenen biraz daha fazla yükten fazlası değildi. Bedenimin tembellik etmesine neden oluyordu. Fazla yük fazla sorumluluk isterdi. Ama ben o sorumluluğu alacak gücü kendimde bulamıyorum. Çok içim acıyor... haddinden fazla yaralar açılıyordu. Depomda sakladığım dayanma gücümden kalmamıştı sanırım. Kendimi pili bitmiş kumandadan farksız hissetmiyorum. Ömrü tükenmiş,dışı büzüşmüş emekliye ayrılmış. Şu an tıpkı öyleydi bedenim. Yıkılmama az kalmıştı. Parmaklarının ucuyla itseler düşecek gibiydim.
Gözlerimi hayatım gibi karanlığı andıran kapıdan çektim. Kalkmaya çalıştığımda bir güç beni tekrar yatağa yapıştırıyordu. Irislerim aşağıya kaydıkça hiç yabancı gelmeyen kaslı kollarla karşılaştım. Kolun sahibine dönmem pek mümkün görünmesede, gözümün gördüğünce yandan bakmaya çabalıyordum. Hemen arkamda bana sarılan bir Siyah beklemiyordum. Bir de bana yan oda da uyuyacağım demişti! Yalancı! Uyumamdan istifade etmiş, hemen yanıma kurulmuştu.
Uyandırmamaya çalışarak kıpırdanarak ona döndüm. Kavisli kaşları uyurken gergin görünmüyordu. Uyandığında olduğu gibi çatılı değildi en azından. Biraz daha aşağıya indiriğimde göz kapaklarını süsleyen gür kirpiklerini seyrettim. Bir erkeğe göre oldukça uzun ve gür kirpikleri vardı. İlk kez dikkat ediyordum. Tabi daha önce onu böyle dikizlercesine izleme şansım olmadığını düşünürsek normaldi. Yavaş yavaş aşağıya ilerledikçe tek leke dahi bulunmayan hokka burnu, onun ardından sanki pembe rujla renklendirilmiş biçimli dudaklarına kaydı gözüm. Ellerim dokunmak istercesine yanıp, tutuşuyordu. Sahiplerine ihanet eden parmaklarım dudaklarına uzandı. Yaklaştıkça nefesimi tutmuş, olacakların heyecanıyla kalbim gümbürdüyordu. Tam dudaklarına deymek üzereyken dün geceki sahneler önüme serildi. Dokunmak istediğim dudaklar kirlenmişti. Ablam karanlık kuytularda benim sevgilim olduğunu bildiği halde ona dokunmuştu. Yaman'ı aldatmış, beni kandırmıştı.
Uyanıp, uyanmamasını umursamayarak üstüme yapışan kolunu öfkeyle kaldırıp, diğer tarafa attım. Yerimden doğrulurken Kağan da uykusundan uyandırılmanın verdiği sinirle ağzında küfürleri geveledi. "Ne oluyor? Ah... başım..."
"Okula gitmek için hazırlanıcam. Sen istediğin kadar uyumaya devam edebilirsin." Odadan kendimi dışarı attığım da dün üstümü çıkardığım odayı arıyordum. Ona yaklaşmaktan kokarken şimdi yaşadığım duygulardan daha çok korkuyorum. İçime giren başka farklı biri vardı sanki. Ve o varlık istemediğim çoğu şeyi yaparak beni deli edercesine kahkahalarla gülüyordu. Elimi, kolumu, hatta dilimi bağlamıştı. Koruyamıyor, kollayamıyordum. Nereye gitsem önüme çıkmaz sokak çıkıyordu. Duvarı aşmayacağım kadar yüksekti. Azimle tırmanmaya çalıştıkça metrelerce yükseliyordu. İçimdeki varlık ne ediyorsa bana ediyordu. Dışardakilere hiç bir şey yapmıyordu. Bu da beni daha çok yaralıyordu.

YOU ARE READING
Siyahıma Beyaz Olur Musun?
Teen FictionSiyah ne kadar kirli olabilir? Beyaz ne kadar temiz olabilirdi? Peki ya ikisi arasında kalan Gri..? Onların durumunu andıran üç renk olmakla beraber isimlerinin önlerine gelen ekti. Ruhlarına işlendiğini bilemediler. Rüya Üstünel...Mavi gözlü,beya...