7.bölüm

65 14 7
                                    

Multimedya : Melek Toygar.

Merhaba canlar , yeni bölüm geldi. Iyi okumalar.

Söylediğim şeyleri kendim bile idrak edemiyordum. Sahi ne demiştim ben doruğa? benle bu gece yatmasını söylemiştim değilmi ?

Salağın teki olduğumu biliyordum ama bu kadar çok salak olduğumu bilmiyordum. Beni düşüncelerimden ayıran ses tamamen doruğa aitti.

" Evet , yatabiliriz. " dedi.

Ben domura uğramış gibi olduğum yerde kalakalmıştım. Ne demek yatabiliriz ?

Hızla kollarımı doruğun boynundan çektim ve 1-2 adım ondan uzaklaştım.

" Ş-şey ben kendim uyuyabilirim , sağol. " dedim titreyen sesimle.

Doruk o biçimli kaşlarını hızla çatarak bana bir adım atıp , kolumu o kalın ve kemikli ellerinin arasına aldı.

" Dalgamı geçiyorsun benimle ? " dedi hiddetle bağırarak.

" H-hayır öyle bişi yok , ben sadece az önce ne dediğimi bilmiyodum. " dedim ürkek bir sesle.

Alev saçan gozlerini uzun bir süre sessize gözlerimde birleştirdi ve kolumu tuttuğu parmaklarını kolumdan çekti.

" Çık yukarı " dedi o buz gibi sesiyle.

Şuanda sinirli olmasa "sen kimsin" der ona çemkirirdim ama işte biyerlerim yemiyor.

Kafamı ona çevirdim ve benim bile duymayacağım bi sesle mırıldandım.

" Üzgünüm , iyi geceler. "

Yukarı çıktığımda kapıyı açıp yatağa doğru ilerledim.
Yorganı altına girip o ürkek bedenimin ısınmasını bekledim.

Dışarıdan büyük bir gök gürültüsü kulaklarımı doldurunca yerimden sıçradım.

her ne kadar 20 yaşında olsamda ben gök gürültüsünden ve karanlıktan acayip korkarım.

Odayı aydınlatan şimşeğin görüntüsü beni oldukça ürkütmüştü.

Şimdi doruğa o kadar ihtiyacım vardı ki , ama son olanlardan sonra bir müddet ona görünmemeliydim.

Lakin görünürsem vücudumdaki bazı kemiklerim kırılmış olacak.

ama burda da böyle kalırsam muhtemelen yine kriz Geçirecektim ve şuanda bünyem buna hiç ama hiç müsait değildi.

Odayı aydınlatan şimşeğin görüntüsü yine görüş alanıma girerken hızla gözlerimi kapattım.
Ardından ise büyük bir gürültü ile gök gürlemişti işte kendimi dışarı atmam için size bir sebep.

Hızla odadan kendimi atmıştım. Şimdi ise nereye gideceğim hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu.

Doruğun yanına git. Diyen iç sesime bildiğim bütün küfürleri saydırdım.

Ne demek Doruğun yanına git ?

Kusura bakma iç ses ama bu sefer yanıldın , bu sefer sana katılmıyorum.

Kolidorda hızlı hızlı yürürken aşağıya indim. Azıcık salonda otursam sorun olmazdı herhalde.
aşağıya indiğimde hızlı adımlarla salona geçip , ışıkları açtım.

Tabi ben sakar olduğum için yine bişeyleri kırıp dökmüştüm.

Yere düşen büyük vazoyu eğilip aldım ve incelemeye başladım.
Oh şükür kırılmamıştı.

Vazoyu yerine koyup , koltuğa doğru ilerledim. Koltuğun başlığındaki battaniyeyi alıp sırtıma örttüm.

Salonun kapısı açılınca kafamı sol tarafa çevirdim , gelen doruktu.

Kötülük Prensim Where stories live. Discover now