Asansör -3

80 6 18
                                    

Multi medyada Eliz in abisi Sonat -Pinhan- Sevkin ve müzik.

Lütfen müzikle okuyunuz. Beğeniceğinize eminim. İyi okumalar..

**

Ve sen gelmiyorsun çünkü gelmeye kendin ihtiyaç duyana kadar bekliyorsun ..

Franz KAFKA

**
Karanlık kapımı yine çalmış bedenim acıya kollarını açmış bu duygudan haz duyan aklım göz yaşlarını devreye sokmuş ve tüm kötülükleri ,anıları, kayıpları yüzüme tokat gibi çarpmıştı .bedenim ve ruhum iğrenç hayattan kaçarken gerçekler önünü kesiyor ve beni orada yıkıyordu. Bazen herkes dünyada bişey için yaratılmış ya ; bende ölmek için yaratılmıştım sanki . "peki neden ? Niye?" Gibi sorular aklımı kemirmiş beynim acınının tortularını temizlemeye çalışıyordu. Ah ne yazık kı kazınan bu tortular kolay kolay gitmiyecekti. ne saçmalıyorum asla gitmiyecekti , artık bedenimi ele geçirmiş durumda . bende sessizce çırpınışlarda...

Gözyaşlarım hızlanırken yerime sessizce çöktüm.hiçbiri böyle şeyleri beklemediğinden midir nedir şaşkınca elimdeki dosyaya bakıyor ve hiç bir şey söylemiyorlardı. Hızla dosyayı duvara fırlatırken acım öfkeyle çıkmak istiyormuş gibi çığlıyla her yeri inletti. Çığlık atan ağzımı öfkeyle kelimeler yer alırken abimin gerçekliği beni sarsmıştı.

"Söylesenize !"

sessim çığlığa karışık hayatımla birleşimiş busefer anıların getirdiği hüzünle içime koca bir boşluk düşmüştü. Ruhumun kalbi savaşıyordu...acıyla... Ama acı çoktan boşluğu hedeflemiş ve boşluk hissi ardı ardına gelen kahkahalarımı çoktan özgür bırakmıştı. Hüzünlüydüm gülüyolar sandılar. Kahkaha attım ağladığımı anlamadılar..

"Sakin ol lütfen Hazel ."
Bana hazel deme pinhan!

Kahkahalarım çoğalırken tükürürmüşçesine konuştum .

"Sa-sakin mi o- olıyım!? "

Kahkahalarım sözlerime karışırken hüzün tüm bedenimi sarmalamıştı sanki.

"Yıllarca ölü sandığım ailemden tek kalan parçam bir abim varmış. İnsanlarla ve şu acıyla sınandığım ölü ruhum, şimdi abi kelimesiyle umudunu yitirmiş anılar , her hatırladığımda ölümü istediğim geçmiş... Sakin ? Olmak? Çok afadersiniz ama ne sakinliğinden bahsediyorsunuz!? Anlamadım!? "

evet sonlarda yükselen sesim tizleşmiş ve göz yaşlarım yine zavallı ruhumu temizlemeye çalışıyor fakat hiç pes etmiyordu. Ellerim ve dizlerim ise çoktan titremeye başlamış nefes alışverişlerim hızlı ve titrekçeydi.

"Söylesenize ! Mutluluğu zalimce alınan , çocukluğunu daha yaşayamamış , tüm herşeyi yanarak kül bulmuş , herşeyi sırmışçasına saklanan iğrenç bir hayatım var. Kendimden çoktan vaz geçtim. Ama onlardan.. Ailemden...asla! Bunun için söylemelisiniz!"

Birden durakladım ve hırıltılı sesimle delirmişçesine konuştum.

"Abim nerde? Söyleyin bana! Ne yaptınız ona? O beni bunca yıl bırakmaz! Bırkamaz... Biliyorum...değil mi? Biliyorum evet . o beni hayattan, iğrenç insanlardan koruyacağına söz verdi. O yalancı değil. Benim abim öyle biri değil! Ne yaptınız ona ? Abim nerd-"

Sözümün ardından gelen duvarı delcek şekilde sert yumrukla irkildim. Pinhan hızla duvara yumruk atıyor ve haykırıyordu. Kapı hızla açıldı ve müdürün getirdiğini umduğum iki hemşire içeri girdi. Bana doğru adım attıklarında hızla geri çekildim. "Dokunmayın bana!" hemşirelerin arasından uzun genç kadın sakince konuştu. Beni sakinleştirmek , rahatlatmak istercesine .

ASANSÖR Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ