Asansör/12

17 3 1
                                    

"Zaafım gücüm olsun,
Başkasına değil ona bağlı olmak istiyorum.
Elimden gelsede bağımsız olmak istemem ondan.
Biri başkasını sevdi ya ,
Kopamıyor geçmişten..
Ve yeni aşk düşüncesi ürkütüyor belki onu. Ama bir söz var .Belki bilirsin.

"İnsan sevmeli! Sonra sevgisinden kopmalı.. Ve yeni baştan sevmeli!"
Sende yeni baştan sev ;
Sevdiğim, sevdiceğim, sevgilim.."

-Vincent Van Gogh

Ellerimizi açmış sonsuzluğun özgürlüğünde kaybolmuş bedenlerimize ruhumuzu da katıyorduk.

Adımlarımız ardı ardına hızlanırken nefesimiz sessizlikte kayboluyordu.

Sonunda yavaşlayan bedenlerimiz uçurumumuza gelmiştik. Burası yaşam ve ölümün ince bir sınırıydı zira biz ölümün yaşamında ölüyorduk.

Jerfi 'ye bakmadan hızla uçurumun kenarına oturup ayaklarımı boşluğa bahşettim.

Jerfi de yanımda yerini alırken karanlığın kızıl sarmallığı gökyüzü durağını sarmalamış karanlığa koyu kanını akıtıyordu.

Elimi gökyüzüne doğru kaldırırken kırmızı lekeleri silmeye çalıştım. Gökyüzü kanrevan içindeydi .

Gözlerim şiir adamını hızla ararken mavi harelerle buluşunca içimdeki kuş huzurla kanat çırpmıştı bile .

"Jerfi.."

"..."

"Seni sevmeli miyim?"

"Sevme."

"Ama ben bir kuşum ve gökyüzüsüz uçamam."

"..."

"Sen beni sevmemelisin şiir adamı. Ziyan yok sevme sevme... Aşk hissetmekse eğer ve hissetmek ölüm demekse tabi,  ben senin ölümün olurum. Yeter ki sen benim yaşamım ol.."

"Yaşam olamıyacak kadar boşum ben bayan."

"Yanılıyorsun adam. Senin boşluğun hep doludur."

"Neyle?"

"Ölümle."

"Benden yaşam olmamı istemiştin aptal kuş."

"Ölüm asıl yaşamdır şiir adamı."

"Yanılıyorsun aptal kuş. Biz zaten ölüyüz. Bizim için "yaşam " kavramı silik bir düş gibi."

"Zaten düşlerde yaşamıyor muyuz?"

"Biz baharı kaybedeli çok oldu."

"Ama sonbahar da bir bahardır şiir adamı."

"Fakat baharın son udur aptal kuş."

"Ozaman baharın son unu yaşayalım bizde."

"Baharın sonunda ölelim demeliydin."

"Zaten öyle demiştim . yanlış duymuşsun şiir adamı."

"..."

"Yine sessizlikle konuşalım diyorsun demek ."

"Akıllı kuş."

Yavaşça sırıttım ve omuz silktim.

"Aptal adam."

**

Gökyüzü gecenin karanlığına bürünürken şiir adamıyla sessizlikte buluşmaya kararlıydık.

İstemsiz gülen dudaklarım beni bile şaşırtırken şiir adamıyla ilk defa bu kadar fazla konuşmanın mutluluğu sarmalamıştı dipsiz bedenimi.

Nasılda darmaduman etmişti yine bu kırık kalbi.

Sevmiyordum halbuki ben bu adamı. Sadece onsuz uçamıyordum okadar... Ölemediğim gibi.

Sonunda gökyüzü hüzünlerimize dayanamamış karanlık geceye ışık bahşetmek istermişçesine şimşeklerini çakarken benide geçmişimin tozlu sayfalarına sürüklemişti.

" ..Küçük bayan, soğuk karanlıkta hiçliğin acı tadını ruhuna kazırken bir dem ışık arıyordu minik çehresi. Ufak gözbebeklerindeki karanlık ziya, git gide hiçliği yerini dolduruken titreyen dizlerini kendine çekmişti. Ufalıp yok olmak istediği o anda karanlık efendi bile bu küçük bayana acımış ve aydınlığın gürültülü şimşeklerini kuru harelere bahşediyordu.

Küçük bayan gürültülü aydınlıktan o an korkmuştu işte. Zira o an bu dünyada ne aydınlığın nede karanlığın olmadığını,hiçlik dolu dünyada hiç olmaya başladığını anlamıştı.."

"Eliz! Kendine gel ! Aptal kuş.."

Jerfinin sesiyle kendime gelmiş ve çığlık atmakta olan titrek sesimi sonunda susturabilmiştim. Fakat titreyen bedenim git gide donuklaşırken yeni bir krize girmeye hazırlanan ruhum acıyla ağlıyordu.

"Eliz. Bana bak. Aptal kuş bana bak dedim."

Jerfinin uğultuları kulağıma değerken titremem daha da fazla artıyordu.

Ellerim istemsiz kulaklarımı örterken başımı kendime doğru eğmiştim.

"Lanet olsun boşluğun farkına var!"

Deliren ruhum acıyla kıvranırken şiir adamını bile duymak istemiyordum. Bana ne oluyordu? Boşluğun farkına varmalıydım. Ama acı ruhumu kırmakta kararlıydı.

Boynuma dolanan ellerle doğrulurken şaşkınlıkla hırçın şiir kokusunu soludum.

yoksa..

Şuan şiir adamı bana .. Sarılmış mıydı?

Bedenim titremeye devam ederken bilincim yerine gelmeye başlamıştı. Bu neydi şimdi. Boşluktan adam beni boşluktan kurtarıyordu. Ama kurtardığı yer yine hiçliğin boşluğuydu.

Benden habersiz titriyen bedenim git gide yavaşlarken kanatlarım  çoktan gökyüzünü sarmalamıştı. Nede çok beklemiştim bu özgürlüğü.. Gökyüzünü..

Şiir adamını daha da sarmalarken aslında boşluktaki o iki şiir kazınmış gözlerin yanımda olduğunu fark etmiştim.

"Sen yanımdasın şiir adamı.. Sen bırakmazsın ..sonuçta biz giden taraf olamayız . bizim gidecek bir yerimiz yok ki... "

Titreyen ellerimi sarmalayan soğuk eller gözlerimi gözlerine değdirirken kulağıma fısıldadı.ve bana kurumuş bir baharı getirdi..

"Gitmeyeceğim kırık kuş.. Sana uçmayı öğretmeden gitmeyeceğim.."

Gözlerimden boşalan yaşla kollarımı şiir adamına dolarken mutlulukla fısıldıyordum..

"O gitmeyecek.. O yaşamın ölümünde olmıyacak.."

Şiir adamının elleri şefkatle minik kuşunun saçlarını okşarken sakinleştirmeye çalışıyordu..

Evet şiir adamı benim saçlarımı okşuyordu.

Huzurla gülümsedim..

"Sanırım benim en güzel baharım, baharın sonu olıcak.."

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Nov 08, 2017 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ASANSÖR Where stories live. Discover now