Selin
Sabah uyandığımda hafifçe ağrılarım vardı. Uzerimi giyinip banyoda işlerimi hallettim ve pat diye Nazlinin odasına girdim. Ama kimse yoktu. 'Nazli' diye seslenince banyodan üzeri giyinik bir savaş ve havluya sarılmış bir nazli.
"Ay oldu mu?"
Savas dudağının kenarini ısırıp çapkın bir gulus atınca anladım. Gözlerim sevinçle açılmış ve Nazliya kaymıştı.
"Nazli?"
"Sus Selin!"
Utandığı her halinden belliydi. Kıpkırmızı olmuştu.
"Iyi utanma be cikiyorum ben"
Diyerek odadan çıktım ve kendi odama gectim. Ali uyanmisti hatta üstünü bile giymişti.
"Gunaydin"
"Gunaydin güzellik. Nerdeydin?"
"Nazliya baktim"
Kafasini olumlu bir şekilde salladı ve bana dönüp sapık bir gulus yolladı.
"Ne? Mal mal bakma suratıma oyle"
"Bugün bara gitmeye ne dersin"
Sabah sabah ikinci kez sevinçten gözlerim kocaman açılmıştı.
"Sen ciddimisin?"
"Evet"
"Ama orda başka biri bana yavşarsa"
"Ne olucak? Nasiplerini verirsin sende isterler seni iki dakka gecersin bi odaya geri gelirsin"
"Ya anlayışlı mavis"
"Oyleyimdir"
"Hemen havalara girme"
"Girdim valla sondursene"
"Olmaazz"
Diyerek odadan çıktım ve aşağı indim. Mutfakta nazli kahvalti hazırlıyordu. Yanına gittim ve tezgahin üstüne oturdum.
"Ee nazli?"
"Ne ee?"
"Savaşla-"
"Selin sus ya utandirmasana!!"
"Ama eğlenceli dimi?"
"Selin!!!"
"Iyi tamam be"
Nazli masaya kahvaltiliklari koymaya başlamıştı.
"Selin hanım yardım ederler mi acaba?"
"Önce bana ne hissettiğini anlaticaksin"
"Selin-"
"Ya Nazli lutfen"
"Iyi"
Yanima geldi ve tezgaha yaslanıp anlatmaya başladı.
"Ya ne biliyim simdi boyle ilk optugunde çok sasirdim. Sonuçta ilk defa biri beni opuyordu. Sonra düşünmeye basladim falan. Bi baktim yataktayiz. Nasıl oldu onu bile anlamadım. Içime bi duygu kapladı adını veremiyorum. Beni büyüledi sanki. Dünyayla olan baglarimi kopardı. Beni başka bi dünyaya sürükledi"
"Demek oyle"
Savas arkadan gelince Nazlinin yüzü öyle bir kizarmisti ki anlatamam.
"Naber millet"
Ali merdivenlerden inerek gelince herkes masaya geçti.
"Selin sen mi hazirladin sofrayı?"
Alinin sorusunun karşısında biraz eziklenmis gibi hissetmiştim.
"Hayır bende marifet 0. Nazli yapti"
"O zaman seni alana şimdiden geçmiş olsun selin"
Savas alayla konuştuğunda dudaklarimi buzup
"Of savaş yaaa"
"Ben alirim"
Ali dediğinde eski halime dönmüştüm.
"Bide gençler biz bugün bara gidicez gelecek misiniz?"
Sorum karşısında nazli içtiği meyve suyunu ağzından puskurttu.
"Ne?!!"
"Nazli yavaş. Ne var ki bunda?"
"Selin biz en iyisi evde kalalım bugün ha?"
Çapkın gulumsemesini de ortaya koyunca ben ve ali siritirken utancından kıpkırmızı olan Nazli işin içinden sıyrılmaya çalışıyordu.
"Şey ben şey yapacaktım. O yuzden şey edeyim ben yani şey..."
Diyerek sofradan kalktı. Hepimiz siritirken ben patladim ve kahkahalara boguldum. Nazli yukardan bana bagirdiginda sustum.
"Selin kapa o lanet olası çeneni!!"
"Tamam Nazli kızma sustum!"
"Seni alan yandı Nazliyi alan yaşadı ha?"
"Ali sus artık. Beceremiyorum iste marifetim yok"
"Ogrenirsin bitanem benim"
"Gençler benim bi isim var çıkıyorum. Gelicem ama"
Savas evden çıkınca Aliye yaklaştım ve tam onu öpmek isteyecekken
"Akşama sakla"
Diye dudaklarima fısıldadı.
