DETAY-20

344 14 0
                                    

YENİ SEZON

1 YIL SONRA

《》《》《》《》《》《》

KAYIP, ARANIYOR!

Ismi polise verilen ve aradan iki gün geçtikten sonra ortadan kaybolan Nazlı Yılmaz, her yerde aranmaya devam ediyor. Yetkililer uzun süreden beri bir haber alınamayan Nazlı Yılmaz için "kaçırıldı, öldü veya kaçtı" düşüncelerine yoğunlaşıyor. Ayrıca akıllarda kalan bir diğer soru ise "Nazlı Yılmaz'ın suçu neydi?" Şimdi ise polisler her yerde onu arıyor.

Sesli okuduğum haber üzerine Savaş'ın yüz hatları gerildi. Ellerini yumruk haline getirdi ve sıkmaya başladı. Onun bu hallerine alışmak zordu ama insan yavaş yavaş alışıyordu. Hala zor muydu, evet, zordu. Fakat birlikte olmak için birbirimize de alışmak durumundaydık.

Savaş, aniden ayağa kalktı ve etrafında ileri geri yürümeye başladı.

"Napacağız şimdi?"
Dedim endişe ile. Yavaşça ayağa kalktım ve tam onun karşısında durdum. Benden birkaç adım geride durdu ve bana tuhaf bir ifadeyle baktı. Buna bir anlam veremedim. Gözlerim dolmaya başladı. Nazlı'nın yokluğu ve daha da önemlisi nerede ve nasıl olduğunu bilmemem beni fazlasıyla yıpratıyordu. Üstüne üstlük Ali'de ortalıklarda yoktu. Savaş ve benden başka kimse yoktu.

"Ali'den haber yok mu?"

Elimde tuttuğum habere baktım ve inceledim. Onunla ilgili hiçbir şey yoktu. Nazlı'nın ardından Ali, bana bulaşan bir adama mide bulandırıcı bir işkence yapmıştı. Kafası güzeldi tabiki. Bense hiçbir şey yapamamış ve gözlerimi kapatarak ağlamıştım. O günden sonra da Ali, ortadan kaybolmuştu ve geriye sadece ben ve Savaş kalmıştık. Ne yapacağımı artık gerçekten bilmiyordum.

"Ikisindende doğru düzgün bir haber yok!"
Diye bağırdım boğuk çıkan sesimle. Savaş, bir süre bana baktı ardından küçük adımlarla yanıma geldi ve elimdeki gazeteyi alıp masaya fırlattı.

"Böyle durarak, sadece haberlerden beklenti bekleyerek olmayacak bu iş"

Şaşkın ve büyük gözlerle Savaş'a baktım. Dilim damağım kurumuştu ve ben ona karşı cümle kurmakta zorlanıyordum.

"N-ne demek istiyorsun?"

Savaş eline aldığı çantaya bakarak bana doğru bir adım yaklaştı. Çantanın içine yanımızdaki masada duran el fenerini koydu.

"Onları aramaya gideceğiz"

"Savaş, sen delirdin mi? Elimizde hiçbir bilgi yok. Nerede arayacağız?"

"Aklımıza gelen her yerde"

"Oralara baktık sanıyordum"
Dedim ciddi ve kendimden emin bir şekilde. Savaş, bana bir adım daha yaklaştı ve sabır ister gibi nefes alıp vererek elindeki çantayı yere bıraktı.

"Başka yerlere Selin. Olabilecek yerlere. Her yere. En ufak taşın altına bile bakacağız. Onları bulmak için bu yapmalıyız"

Dolan gözlerimden yaş akmaması için kendimi zor tuttum. Gözlerimi kapattım ve başımı havaya kaldırıp birkaç saniye öyle kaldım. Savaş'ın bakışlarını bir süre daha üzerimde hissettikten sonra hareketlendiğini duydum. Başımı indirip gözlerimi açtım ve Savaş'a baktım. Yere attığı çantayı aldı ve köşede duran çekmecede eşyalarını topladı.

"Iyi de baksana, polisler bile bulamadılar. Her yerde arıyorlar ama yok işte. Hele Ali...Ismini duyan bile yok,"

Savaş bir an duraksadı ve bana baktı. Pes eder gibi bir nefes verdi ve sandalyeye oturdu. Onu böyle güçsüz görmek beni de içten içe eritiyordu. Çünkü ikimizde yalnız kaldigimizdan beri birbirimize güç veriyorduk. Şimdi ise o, tükenmişti, bitikti.

Ve evet. Artık bir evimizde yoktu. Ailemizden geri kalan bir evimiz vardı ama o da yoktu artık. Nazlı, kaybolduğundan beri hepimiz kolları sıvamıştık. Sonra Ali'de ortadan gidince çaresiz kaldık. Cebimizde ekmek için para bile kalmadı bir süre sonra. Geçinebilmek için evden birkaç eşya sattık. Aslında Savaş buna itiraz etti, karşı çıkmasına rağmen direndim ve en azından para bulabildim-derken ödenmeyen borçlar yüzünden eve haciz geldi ve evde elimizden gitti. Bende elimde kalan parayla ufak ve uyduruk bir yer tuttum.

"Selin,"

Savaş'ın sesiyle ona döndüm. Ayağa kalkıp yanıma geldi ve omuzlarımdan tuttu.

"Neden ağlıyorsun?"

"Ne?"
Dedim şaşkınca. Ağlıyor muydum?

Istifimi bozmadan, omuzlarımı dikleştirdim ve Savaş'a cevap verdim.

"Sanki sen ağlamıyor musun?"

"Hayır"
Dedi Savaş, ellerini benden çekerek. Acı bir tebessüm ettim ve ona baktım.

"Kendini kandırsan bile beni kandıramazsın. Gece seslerini duymadığımı mı sanıyorsun?"

Savaş, bana cevap veremedi ve sustu. Zafer ile gülümsemeye çalıştım, olduğu kadar...















VEEEEEE işte yeni sezonun ilk bölümüyle karşınızdayım! Umarım beğenirsiniz. Bir daha ki bölüme görüşmek üzere!!!

DETAYWhere stories live. Discover now