DETAY-11

2.5K 61 1
                                    

Nazli

Sabah saclarimin oksanmasi hissiyle uyandım. Gözlerimi açıp baktigimda karşımda o ilk ve sanırım gerçek askima baktim. Savasima. Ama gozlerine bakınca dun ki yasadiklarimiz aklıma geldi ve gözlerimi kaçırdım. Suan kıpkırmızı olduğuma eminim. Savas hafif bir kahkaha attı.

"Utanma"

Savas ayağa kalktı ve üzerini giyindi. Bana bakıp;

"Aşağıda kahvaltı hazirliyorum sende hazırlan bugün isteğin üzerine okula gidicez"

"Tamam"
Dedim. Savas odadan cikinca koltuk altima kadar çekilmiş olan çarşafı duzenledim. Ayağa kalkmak için yeltendigimde kasiklarimda birikmiş olan ağrı tarafından engellendim. Zor bir savaş verip çarşafı kendime dolayip ayağa kalktım ve odayla birleşik olan banyoya gittim. Çarşafı kirli sepetine attım ve ağır adımlarla dus kabinine girip soguk suyu açtım ve kasiklarima tuttum. Biraz olsun iyi gelmişti. Ağrı hafiflemisti. Ama dün nasıl sert olduysak bir turlu geçmiyordu. Anca hafifliyordu. Dusumu aldıktan sonra kalbinden çıkıp üzerime bornozu giydim ve odaya girip dolabı açtım. Bugünkü okul kombinimi ayarlamaya koyuldum. Ve uzun bir düşünceden sonra kararımı verdim.

 Ve uzun bir düşünceden sonra kararımı verdim

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.


(Şapkayı yok sayin)

Uzerimi giyindim ve saçlarımı kurutup açık bıraktım. Ayakkabilarimi giydim ve aşağı indim.

"Mis gibi kokular geliyor"
Dedim çocukça. Savas masaya son olarak yaptığı menemeni koydu ve bana uzunca bakti.
Yürürken ağrım siddetleniyordu ve yüzüm ister istemez burusuyordu. Savas yanima gelip bana yardım etti ve sandalyeye otutturdu.

"Iyi misin Nazlim?"

"Ağrım var. Başka bisey degil"

"Hiii"
Dedi düşünceyle. Sonra kendi sandalyesine oturdu ve devam etti.

"Sana bisey soylemeliyim"

"Söyle"

"Ben hapse giricem"

"Neden? Ne? Nasıl yani ya?"

"Bugün katil olucam ya hani. En iyi sen biliyorsun bunu"

O an kafama tak etti. Erkekleri hastanelik, kendini karakolluk etmekten söz ediyordu.

"Savas abartma"

"Ya sen bile bile mi yapıyorsun?"

"Ya normal her kiz gibi giyindim iste bunda büyütülecek ne var?"

Savas tam bisey soyleyecekken kapı çaldı.

"Ben bakiyim. Sen otur"
Diyerek Savas kapiyi açmaya gitti. Geri geldiğinde peşinden Selin ve Aliyi görmeyi beklemiyordum acikcasi.

"Gunaydin ikizzz"
Dedi neşeyle Selin.

"Gunaydin"
Dedim bende ona karşı biraz daha sakince.

"Ali annen çok sevecek beni"
Dedi Selin Savaşla tokalasan Aliye.

"Hayırdır?"
Dedi Ali yanima gelirken. Sonra bana sarıldı ve Selinin yanına gitti. Ya ben daha sadece ismini biliyorum. Ne bu samimiyet?

Ikizinin sevdiği...😒

Git başımdan!

"Baksana kahvaltı hazır. Eksik olan tek şey kuş sütü"

"E oturun"
Dedi Savas sandalyeleri göstererek. Ali ve Selin karşı karşıya oturdu. Savaşta az önceki yerine, yani benim karşıma geçti. Selin bir bana bir Savaşa bakti ve imalı imalı konuşmaya basladi. Yine....

"Nazli neden bu çocuğa actiriyorsun kapiyi senin elin ayağın yok mu?"

Selin'in dediğine gözlerim kocaman oldu. Nasıl anlıyordu?

"Seliiiinn"
Dedim uyarirmiscasina.

"Tamam o zaman sustum. Anladım ben o yeter"
Dedi gülerek ve kahvaltıya koyuldu. Ardından da biz kahvaltimizi yapmaya başladık.

"Nazli sorumu bir daha tekrarliycam"

"Hangi soru?"

"Okulda sana karışan yada hoşlanan veya rahatsız eden birileri var mi?"

Savaşın bu dediğine Selinin ağzına yeni koyduğu ekmek boğazında kaldı ve onu nedense öksürük krizi tuttu. Koca gözleri daha da büyüdü ve alttan alttan bana bakti.

"Yok Dedim Ya Savas?"

"Yok mu?! Yuh Nazli!"

Savaşın bakışları hızla Selini bulurken yanımda oturan Seline fisiltiyla;

"Sussana be ne bagiriyosun?"
Dedim. Bu yaptığımla Savaşın bakışlarının tekrar üzerime gelmesini sağlamış oldum.

"Kimmiş o çocuk Selin?"

"Ah Selin ya yaktın cirami"
Dedim sessizce dudagimi kemirirken.

"Bişey mi dedin Nazli?"
Diyen Aliye kaslarimi kaldırmakla yetindim.

"Ya okuldan öyle sorun yok"
Diye aradan çıkmaya çalışsa da Selin artık çıkmaz sokağa girmişti.

"Selin?"
Dedi Savas inanmamış ve tek kaşını havaya kaldirarak.

"Ya gerçekten alt tarafı aynı okuldayiz, aynı siniftayiz. Bide zorunlu olarak Nazliyla aynı sırada oturuyor. Yani korkulacak bir durum yok"

Selin sanki dedikleri çok doğruymuş gibi sakince anlatırken bu seferde benim yediğim lokma bogazimda kaldı. Ayrıca şu lanet olası öksürük krizi tuttu tabi.

"Ismi neymis bu çocuğun peki?"

"Yigiiitt"
Dedi hala umursamazca Selin. Masanın altından ayağına tekme atınca 'aahh' Diye bir ses çıkardı ve elini vurdugum yere götürüp ovusturdu.

Bu hareketimlede Selin'in kafasına dank etti. Sonunda...

"A-aow"

Selin yüzünü şekilden şekle sokarken Savas bana kısık gözlerle bakıyordu.

Işte şimdi yandigimin resmiydi....

DETAYTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon