Selin
"Nazliiiiiiii"
Bağırarak eve girmiştim. Onunla konuşmam gerekiyordu.
Merdivenlerden hizlica indi.
"Ne oldu? Bi sorun mu var?!"
"Gel" diyerek elinden tuttum ve salondaki koltuğa otutturdum.
"Şimdi ben artık bi karar aldim"
"Ay Selin bende bisey oldu sandim" diyerek göz devirdi ve biraz gevşedi.
"Var ama!"
Diye bağırınca birden hopladi.
"Ne bagiriyosun ya tamam"
"Ben artık eski Selin olmamaya karar verdim"
"Nasıl?"
"Yani artık yuva kurmak evlenmek ve sadece hayatımın gerçeğinin olmak istiyorum"
"Vayyy akillanmissin"
"Uf Nazli ya"
"Tamam ya sustum"
"Bide ben bunu baya bu dusundum"
"Neyi?"
"Benim hayatımın gerçeği Ali"
"Emin misin? Yani sen degisiceksin ama o?"
"Ben hallettim onu. Kabul etti ve beni 1 haftalığına evine çağırdı. Daha iyi olur diye"
"Iyi"
"Sahi mi?"
"Evet"
"Ayy"
Gidip yanağına sulu bir öpücük kondurdum.
"Ya yapma şunu!"
"Tamam ben eşyalarımı hazirlayim gidiyim"
"Peki"
Hemen odama çıktım ve bavulu çıkarıp eşyalarımı doldurdum. Isim bitinceye Aliye gitmek için evden çıktım ve yola koyuldum.
Nazli
Selin evden çıkınca bende odada bekleyen Savaşın yanına gittim.
"Ne oldu?"
Savas yatağın başlığına yaslanmis ve oturur pozisyonda sorduğunda gülümseyip yanına gittim ve başımı göğsüne yasladim. Oda eliyle saçlarımı oksamaya başladı.
"Selin Alinin yanına gitti 1 hafta orda kalicakmis"
"E bu bizim için super oldu desene"
Kafamı kaldırıp Savaşa baktigimda capkinca sirittigini gördüm. Elimle ağzına hafifçe vurdum.
"Sus! Pis sapık seni!"
Çalma bir sinirle konuştuğumda güldü.
"Senin sapigin yani sana ozel"
Ondan ayrıldım ve gozlerine baktim. Gozleri birden dudaklarima kaydı ve bana yaklaşmaya başladı. Gözlerimi kapattım ve beni opmesine izin verdim. Sıcak dudakları dudaklarimla bulustugunda icimde birşeyler hareketlendi. Yavaş ve nazik bir şekilde opuyordu. Bir elimi yuzune koydum diğer elimi ise ensesindeki saçlara götürdüm. Hafif hafif karşılık vermeye basladim. Ben karşılık verdigimdeyse yavaş ve nazik opusu sertleşmeye başlamıştı. Birden beni yatağa yatırdı ve üstüme çıktı. Opusu daha da sertleşmeye başlamıştı. Eli tisortumun düğmesine gittiğinde biraz urperdim. Tek tek düğmeleri açmıştı. Dudaklarimdan yavaşça ayrıldı. Kapalı olan gözlerimi yavaşça açtığımda ise benim gözlerime bakan bir Savaş vardı. Sanki benden izin istiyordu. Derince yutkundum ve nefesimi yuzune üfleyerek konuştum.
"Şimdi değil. Lutfen"
"Sen kendini ne zaman hazır hissedersen"
Sesi çok şefkatli ve kısık çıkmıştı. Konuşurken oda benim yaptığım gibi nefesini yüzüme uflemisti.
"Bu gece..."
