- Kamp -

11.8K 435 183
                                    

Düdüğün sesiyle hızlıca kendimi ileri ittim ve yüzmeye başladım.Şuan okullar arası yüzme yarışmasındayım.Her zaman olduğu gibi diğer yarışmacılarla aramda büyük bir mesafe vardı.Ve ilk bitiren olduğumda büyük bir alkış sesi duyuldu.Etrafıma bakıp gülümsedim ve kafamı yavaşça suya soktum.Burada saatlerce kalabilirdim.Su,aslında hayatımın odak noktasıydı.Küçükken hep suyla oynar,yüzerdim.Annem ben daha çok küçükken kanser sebebiyle ölmüştü ,babam ise hiç var olmamış gibiydi.Ailem olmadığı için böyleydi.

Bizim okuldan seçilen hakem mola deyince havuzdan çıktım ve soyunma kabinime gittim.Bonemi çıkartınca biraz rahatladım.Tam o anda kabinin kapısı hızla açıldı. Hızla oraya döndüm.Kapıyı kıran iri yapılı bir adamdı.Ne olduğunu anlamaya çalışırken içeri minyon yapılı bir bayan girdi "Angel River?" Diye sorarcasına seslenince "Benim " dedim.

Kadın kolumdan tutup beni çekiştirmeye başladı."Neler oluyor?Siz kimsiniz?"
"Tatlım biz seni buradan alıp kampa götürmeye geldik.Arabaya kadar bir gidelim durumu açıklıycam." Beni çekiştirmeye devam ediyordu.Kolumu elinden kurtarıp durdum."Sorabilir miyim ne kampından bahsediyorsunuz?"
"Melez kampından bahsediyorum tatlım"deyince bir anda ne diyeceğimi bilemedim.Ardından kendime gelip kolumu kurtarmaya çalıştım "Siz delirmişsiniz" "Tatlım bir dakika gelip di-"

"Neyi dinliycem?Burada söyleyin.İnanıp inanmamak bana kalmış" dedim."Peki,sen bir melezsin.Melezler kontrollü doğar ama on sekiz yaşına kadar kampa götürülmez.On sekizinci yaş gününden sonraki birkaç ay içerisinde ise çağırılır." "Şaka mısınız siz?Bu imkansız." "İmkanlı,hatta kanıtımız var.Çok sinirlenince hiç yer sarsıldı mı?Veya hiç suya karşı olan ilgini aşırı bulmadın mı?Hem eminim suyun içinde nefessiz saatlerce de durabiliyorsundur"

Bunlara verecek bir cevabım yoktu.Kadın beni çekiştirirken bu sefer karşı çıkmadım.Söyledikleri doğruydu ama hiç anormal birşey olabileceği aklıma gelmemişti.Hatta böyle birşey değil olabileceği aklımın ucundan bile geçmemişti.Ben bunları düşünürken bir anda durduk.Arabanın yanına gelmiştik.İri yapılı adam öne oturdu,ben ise bayanla arka koltuğa.

Hareket ettiğimizde bayana dönüp sorular sormaya başladım,
"Siz kimsiniz?"

"Ben Melanie.Kampın melez bulucularıyız."

"Peki ben?Ben kimim?Yani...kimin kızıyım?"

"Tatlım sen Poseidon'un kampımıza gelicek ilk çocuğusun."

"Poseidon mu?Hani şu üç büyüklerden?"

"Evet.Bu harika birşey değil mi?"

"Belki.Peki kamp?Bana biraz bahseder misin?"

"Bu kamp yarı tanrı melezlerin korumada olduğu bir yer.Aynı zamanda güçlerini kullanmayı ve kendilerini savunmayı öğrendikleri yer.Senin gibi onlarca var. Aslında Hades'in bile bir oğlu varken Poseidon'un hiç çocuğu olmaması, en azından kampta olmaması biraz ilginçti,ama artık sen varsın."

Hafifçe gülümsedim ve dışarıyı izlemeye başladım.Geriye kalan yolda hiç konuşmadım.Sonunda bir ormanın içine girdik.Minik bir kulübenin içindeki bir adam bize baktı ve yanındaki bir kolu aşağı çekti.Önümüzdeki görüntü bulanıklaştı.Normale dönünce dümdüz ilerledik ve bir anda etraf karardı.Tekrar aydınlandığında ise Melanie beni çekiştirerek arabadan indirdi.Yine ormandaydık.Melanie'yi takip etmeye başladım.Bir süre sonra önümüze sarmaşıkların sardığı bir tabaka çıktı.Melanie içine girince ilk başta şaşırdım ama sonra ben de aynı şekilde içine girdim.Bir süre ilerledikten sonra sonunda sarmaşıklar bitti.

İleri bakınca ise iki katlı evler gördüm.Tahminimdeki gibi ağaçtan değillerdi,hatta gayet modernlerdi."Burası melezlerin evlerinin bulunduğu yer.Bir evde iki melez kalır genellikle.Şimdi beni takip et."Melanie'yi takip etmeye başladım.Birkaç metre sonra çalışma alanı gibi biryerdeydik.Kılıçla veya okla çalışanlar vardı.Bazıları ise normal dövüşüyorlardı.Biz geçerken gözlerin üzerimde olduğunun farkındaydılar ama önüme bakmaya devam ettim."Burası çalışma alanı.Her melezin melez bir eğitmeni vardır.Güç testlerini geçen melezler öğretmen olabilir."

Melez TanrıçaDonde viven las historias. Descúbrelo ahora