-Andre-

5.2K 358 58
                                    

Sabah kendiliğimden uyandım.Normalde bıraksalar günlerce uyurdum ama bu ortama daha alışamamıştım. Yavaşça doğruldum. Hava daha tam aydınlanmamıştı.

Sanırım en mantıklısı biraz dolaşmaktı. Dolabımdan bir şort ve kısa kollu üst aldım. Soğuk beni pek etkilemezdi. Üzerimi giyindikten sonra yavaşça alt kata indim. Aria hala uyuyordu.

Evin anahtarlarından birini elime aldım ve kapıyı yavaşça kapatıp evden çıktım.

Sabah olduğu için hava serindi. Etrafta sadece kuş cıvıldamaları duyuluyordu. Yürümeye başladım. Dün dikkatli incelemediğim yerlere bakıyordum.

Boş eğitim alanından geçerken ileride bir kulübe olduğunu farkettim. Büyük ihtimalle silahlar orada olmalıydı. Acaba ben hangi silahta iyiydim?Kılıç,  mızrak , yay?...

Peki ya güçlerim?Gerçekten suyu yönetebilir miydim?Bu düşünceyle yolumu yemek yenilen yerden denize çevirdim. Boş zamanım varken denemek istiyordum.

Seyrek ağaçların olduğu kısa alandan geçtikten sonra sahile ulaştım. Terliklerimi çıkarttım ve suya doğru ilerledim.

Ayaklarım denizin soğuk suyuna değerken hafifçe titredim.Derin bir nefes aldım. Ne yapıcağımı tam olarak bilmiyordum ama sadece suyu hareket ettirebilmem yeterliydi.

Elimi suya yönelttim. Avuç içimi yukarı çevirirken suya odaklanmıştım. Suyun bir kısmının yukarı havalandığını düşündüm. İçimde garip bir şekilde birşeylerin aktığını hissederken karnıma baktım.

Kafamı suya çevirdiğimde ise suyun havalandığını gördüm. Yüzümde hafif bir gülümseme oluşurken elimi hafifçe yukarı kaldırdım. Minik şu küresi yavaşça yükselirken içim biraz önceki gibi kıpır kıpırdı. 

Bugünlük bu kadar yeter diye düşünürken son olarak suyu arkama kadar götürmeye karar verdim. Bırakmadığım su küresini başımın üzerine kadar çıkarttıktan sonra geriye doğru götürecekken arkadan gelen çıtırtı sesiyle hızla arkama döndüm.

Bir erkek duruyordu. Ten rengi açıktı ve siyah saçları vardı. Siyah gözlerini bana dikmişti. O an aklıma gelen şeyle durdum. Su küresi...

Başımın üzerinden vücuduma akan soğuk suyu hissettim. "Siktir"

Titremeye başlamıştım. Çocuk gülmemek için kendini zor tutuyormuş gibi gözüküyordu. Sinirlendim.Suyu düşürmemiş olsam şuan ne kadar sıcak olabileceğimi düşünürken midem yine hareketlenmeye başladı.

Üzerimden aşağı akan suyu hissederken şaşkınlıkla denize baktım. "Yok artık" derken gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Kuruydum, istediğim gibi.

Çocuğa tekrar baktığımda hâlâ gülmemeye çalıştığını gördüm.

"Ne!" Dedim sonunda. "Yüz ifadeni görmeliydin" dedi ve kahkahasını tutmayı bırakıp gülmeye başladı.

Gözlerinden yaş gelmeye başladığında derin bir nefes aldı ve bana baktı "Bitti mi?"

Tekrar gülecek gibi olsada başını evet anlamında salladı. Tamamen sakinleştiğinde elini uzattı "Ben Andre,Hades'in oğlu"

"Angel, Poseidon'un kızı" deyip elini sıktım. "Yeni kız, kampı nasıl buldun?"

"Dediğin gibi daha yeniyim. Yani şuan emin değilim."

"Üzgünüm,seni korkutmamalıydım"

Gözlerimi şaşkınlıkla açtım.

"Hades'in oğlu özür diliyor??

"Ara sıra böyle olabiliyor. Sen yine de alışma" dedi.

"Peki"

*********

Biliyorum bu bölüm çok kısa oldu ama şu kitapta eğitimden önceki bir haftayı biraz hızlı atlıycam.

Eee,Andre'yi nasıl buldunuz ?

Sizce Angel ile arkadaş mı olucaklar yoksa düşman mı?

Beğendiyseniz vote vermeyi unutmayın...


Melez TanrıçaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin