57. Bölüm

3K 266 24
                                    

Canlarım... İki üç gündür bölüm eklemeye çalışıyorum, ya bilgisayarım sorun çıkardı ya da wattpad. Ama sonuna yeni bölümle karşınızdayım:)

Umarım keyif alarak okursunuz ve yorumlamayı unutmazsanız:)) Yorumlarınız en büyük motive aracı biliyorsunuz... Seviliyorsunuz!


Özlem derin bir üzüntüyle elinde battaniye bahçeye çıktı. Fulya sallanan koltuğa oturmuş saatlerdir öylece yıldızlara bakıyordu. Özlem onu korkutmaktan çekinircesine sessiz olarak yaklaştı ona. İşte ancak o zaman fark edebildi ağlamaktan neredeyse sırılsıklam olmuş yüzünü. Özlem kendisine darbe gibi gelen o görüntü karşısında hareket edemeyerek derin bir nefes almaya çalıştı. Güçlü ve yıkılmaz bir kale gibi duran arkadaşının bu hali ona inanılmaz bir hüzün ve öfke veriyordu.

Ferit'e ve Suat'a duyduğu öfkeyi bastırmaya çalışarak koltuğun arkasından uzandı ve dikkatlice battaniyeyi serdi Fulya'nın üzerine. Ağlarken görünmekten her zaman rahatsız olan Fulya'nın gözlerini silmek için kolunu bile kaldırmaması Özlem için son noktaydı. Boğazında ki düğüm artık gözlerinin dolmasına neden oluyordu. O kadar çaresizdi ki! Aslında onun yanına oturup ne olduğunu sormak istiyordu, belki anlatsa rahatlayacaktı ama... Yalnız kalmak istediği her halinden belliydi. Özlem Fulya'yı zorlamanın yanlış olacağını düşünerek tam da Fulya'nın istediği gibi yalnız bıraktı onu.

Fulya ise Özlem'in ayak seslerini bir an dinledikten sonra gözyaşlarına engel olmaya çalışmadan kapattı gözlerini.

Ardından elini battaniyenin altından çıkararak bir parmağını dudaklarına götürdü yavaşça. Dudaklarının üzerinde parmaklarını gezdirirken daha çok sıktı gözlerini kendine engel olamayarak.

***

Ferit karşılığını aldığı sarılmanın etkisinde başını Fulya'nın başına yaslamıştı yavaşça.

Dayanamayarak burnuna gelen saçların o etkileyici kokusunu çekti içine. Kalbi sızlıyordu onun sıcaklığını hissederken! ... Onun acı çektiğini hissederken!

Hele birkaç saniye sonra Fulya'nın ağladığını gösteren o kesik kesik nefes alışların artmasıyla sımsıkı kapattı gözlerini Ferit! Ardından fısıldadı yavaşça.

__ Çok üzgünüm... Sana... Sana senin için doğru insan olmadığımı... Olamayacağımı söylemediğim için çok üzgünüm!

Fulya duyduğu bu sözlerle bir an gözlerini kapattı sıkı sıkı. Hala kollarından sıyrılıp yanından gidemediği bu adam... Evet, birini öldürmüştü belki de birilerini! Şimdi bundan çok daha emindi! Çünkü bu sarılma da aşk kadar vicdan azabı da hissediyordu!

Kendisi onunla birlikte olduğu için pişman mıydı peki?
İleri de olacak bile olsa o an ki sarılma bunun tam tersi olduğunu söylüyordu. Fulya sarılıyordu evet ama... Tanımadığı o acımasız katile değildi bu sarılış!

Âşık olduğu adamaydı... Ömrünün sonuna kadar hissedemeyeceği bu sıcaklığı içine çekmek içindi iyice. Fulya artık oradan bir an önce uzaklaşması gerektiğini düşünürken Ferit hafifçe ayırdı kendinden Fulya'yı.

Ardından Fulya'nın kızarmış gözlerine sadece bir an baktıktan sonra ona gülümsemeye çalışarak yavaşça dokundu Fulya'nın yumuşacık saçlarına!

Bu saçları çok özleyecekti, yumuşaklığını, o büyüleyici kokusunu... Masum ama güçlü bakışlarını, duruşunu...

Ferit içi titreyerek gözlerini Fulya'nın gözlerinden yavaşça dudaklarına indirdi ve aynı an da onun dudaklarını hissetti dudaklarında. Şaşkındı... Ama şaşkınlığı uzun sürmedi.

Kalın Duvarlar ( Güncel)Where stories live. Discover now