Özel Bölüm 8

1.8K 178 16
                                    

Canlarım, geçte olsa bu akşam sözümü tutup bölümleri eklemek istedim. Umarım beğenirsiniz, upuzun bir bölüm bekliyor sizi:)) 

Yorumlarınızı merakla bekliyorum!


Hakan Fulya'nın başını kalbine almak istercesine göğsüne bastırırken derin bir nefes almaya çalıştı. Nihayet yanındaydı, iyiydi. Sahi iyi miydi? Fulya'yı biraz kendinden uzaklaştırarak yüzünü elleri arasına aldı. Özlem'in ne kadar haklı olduğunu görebiliyordu. Onu hiç bu kadar yorgun görmemişti. Üstelik bakışları da bir başkaydı, ne olduğunu tanımlayamasa da endişelenmişti. Belki de hastaydı. Ateş ararcasına bir an elini onun yüzünde gezdirdi ama sıcaklığı normal gibiydi.

__ Ne zamandır buradasın güzelim?

Fulya esnerken arada konuşmaya çalıştı.

__ Bilmem. Üç dört saat olmuştur, belki de daha fazla. Uyumuşum ben...

Basamağın üzerinde her yeri tutulmuş olmalıydı. Fulya'yı ayağa kaldırırken ona yardım etti, neyse ki etmişti. Fulya sendelerken ona tutunmuştu hemen.

__ Bacaklarım... Bu gece sende kalabilir miyim?

Bu sorunun cevabını Hakan da bilmiyordu ve bilmediği bir şey daha vardı.

__ Bu arada eve nasıl girdin?

__ Mutfak kapısını tam kapatmamışsın. Ben de oradan girdim.

Hakan ister istemez bir an mutfak kapısına doğru baktı. O gün Hakan mutfağa bile girmemişti ama belli ki giren biri olmuştu.

__ Ahh Fulya! Bana nasıl haber vermezsin?

__ Ben sen diye...

Fulya'nın şaşkın endişeli bakışları Hakan'ın sesini düşürmesini sağlamıştı ama bu hiçte kolay değildi Hakan için. İçeri girenin kim olduğu belliydi! Ya Fulya'yla aynı zaman da evde olsalardı ya karsılaşsalardı? Hakan tüylerinin ürperdiğini hissetti.

__ Belki de ben tam kapamamışımdır ama emin olmam lazım. Benimle gel...

Fulya'nın elini sımsıkı tutarak onunla beraber mutfağa doğru gitti ve açtı ışıkları. Her şey normal görünüyordu. Fulya'nın elini bırakarak bahçeye açılan kapıyı açtı. Yere eğilerek anahtar deliğini incelediğinde ise artık emindi. Kapı açma da usta olan birinin isi olmalıydı bu. O kadar küçük bir zorlama olmuştu ki kapıda kendisi bile zor anlamıştı! Ayağa kalkarken endişesini gözlerinin arkasına itmişti, Fulya'nın paniklemesini istemiyordu.

__Gel hadi, dedi Fulya'nın elini tekrar tutarken.

Biliyordu ki evde yalnızlardı ama yine de bırakamazdı onu. Sırada çalışma odası vardı, o odaya bakmadan evden çekip gitmiş olamazdı.

__ Kötü bir şey mi var?

__ Hayır, bitanem, sadece kitabım burada mı ona bakacağım. Bu ara çok dikkatsizim mutlaka kapıyı ben açık bırakmışımdır.

Fulya kendisine gülümsese de ona inanmış gibi görünmüyordu. Yine de buna vakti yoktu. Öylece etrafına baktığında çalışma odası da normaldi. Filmlerde ki gibi kitaplar kütüphaneden yerlere saçılmamış masasında ki evraklar hava da uçuşmamıştı ama bu odanın karıştırılmadığı anlamına da gelmiyordu. İlk önce kütüphanesine baktı Hakan, oradan da masasına gitti. İmzalaması gereken evrak hala masanın üstündeydi ama... Üzerine bıraktığı dolma kalem yoktu. Hakan kaşlarını çatarken aradığı kalemi kalemliğinde bulmuştu. Bingo! Gülümsedi Hakan... Demek isimsiz düşmanı fazlasıyla düzenli bir adamdı. Sonunda onun hakkında bir izlenimi olmuştu. Önemli değildi... Bu evde Ferit olduğuna dair en küçük bir iz, en ufak bir resim bile bulmuş olamazdı. Odadan yine Fulya'nın elini tutarak çıktı.

Kalın Duvarlar ( Güncel)Where stories live. Discover now