Meow,idiot • Yoonmin

like a family, like a darling

Fişnikçi olacağım #sorrynotsorry

•

"Ee, ne konuşmak istiyordun?"

Yaklaşık on beş dakikadır yürüyorduk ve Suga yine ağzını açmamıştı.

Kesinlikle bir şeyler dönüyordu.

Başımı hafifçe eğip yüzüne bakmamla gözlerimizin buluşması bir oldu. O kadar farklı bakmıştı ki, içimin kasıldığını hissettim. Afallamıştım.

Önden gitmeye kalkışmıştım ama kolumu saran kafes bunu engellemişti.

Beni hızla kendine çevirip kolumu bırakmaktan korkarcasına daha fazla sıktı ve fısıldadı.

"Gidiyorum Jimin."

"Ha? Bunu daha bir kaç gün önce konuştuk. Bir yere gitmiyorsun."

"Öyle değil. Bu sefer zorundayım."

"Zorundayımda ne demek beni delirtmeye mi çalışıyorsun?"

"Sadece zorundayım işte."

••

Flashback

"Selam ucube."

"Ne güzel sürpriz."

"Ne istiyorsun?"

"Ah, ben mi? Hiç birşey. Seni görünce yanına gelip selam vermem gerektiğini düşündüm."

"Bunu düşündüren neydi?"

"Sonuçta ortak bir noktamız var değil mi?"

"Saçma sapan konuşuyorsun."

"Park Jimin seni kedi kılıklı. Ortak noktamız."

"Ondan bir oyuncakmış gibi bahsetmen üstüne kusma isteğimi körüklüyor."

"Birde eklemeliyim. O artık senin hiç bir şeyin."

"Ortak noktamız diye bir halt yok."

"Sert çocuk."

"Madem sert oynamak istiyorsun. Direk konuya gireceğim."

"Nasıl tanıştığınız, ne ara sevgili olduğunuz hakkında en ufak bir fikrim yok ama sana bir hafta veriyorum."

"Onla ayrılacaksın. Mümkünse Park Jimin'den en uzak köşeye git ve orada yaşa."

"Yoksa, sevgiline hiç hoş olmayan şeyler yapacağım ve inan beni hafife almak istemezsin."

"Seni orospu çocuğu!"

"Şş, yumruklarını sonraya sakla. Önce cevabını duymak istiyorum."

"SANA NASIL GÜVENEBİLİRİM Kİ!"

"Yani riske atacağını söylüyorsun?"

"Lanet olsun!"

"Biricik sevgilinle aynı okuldayız Min Yoongi."

"İstersem senin ruhun bile duymadan orada onu..."

"TAMAM."

"Tamam seni piç. Gideceğim."

"İyi yaparsın."

"O sürtük bana ait."

(Y/N sonrada kavga ediyorlar malum aşxöslsl)

Flashback end

••

"Jimin, kendine ne olursa olsun dikkat et tamam mı?"

"Lütfen."

"Kapa çeneni seni aptal. Hiç bir yere gitmiyorsun, izin vermiyorum."

"Kahretsin, zaten zorlanıyorum. Sus artık."

"Gitmeyeceksin Min Suga."

"Başına bir şeyler geliyor hem."

"Hayır bırakmayacağım."

Yoongi, başını eğip elmacık kemiklerine doğru yol olan şeffaf damlaları sildi ve kolundan kavradığı siyahlıyı hızla kendine çekip aralarındaki mesafeyi en aza indirgedi.

"Seni seviyorum."

"Ailem gibi, arkadaşım gibi, kardeşim gibi."

"Sevgilim gibi."

Jimin, göz yaşlarını engellemek için uğraşmıyor ve hepsinin birer birer yerle buluşmasını izliyordu.

Alnı, diğerinin alnına yaslanmış öylece duruyorlardı.

Siyah saçlı, onun gitmesini istemiyordu.

Yapamazdı, onu öptükten sonra çekip gidemezdi işte.

Fısıldadı,

"Ama beni öptün."

"Veda öpücüğüydü."

••

Ay bi fena oldum