Meow,idiot • Yoonmin

i know

••

"Hayır seni aptal olta öyle tutulmaz!"

Aletin ucundaki kancayı kafasına saplamak için özen gösteren Jimin'in yanına çömeldim ve ayaklarımı altımızda usulca akan suya uzattım.

Sahte bir sinirle vurduğum kolunu ovuştururken eğilip küçük bir öpücük bırakmıştım iyileştirebilirmişim gibi.

"Kancayı öne doğru savuracaksın beceriksiz sahip, yukarı doğru değil."

Dediklerimi pür dikkat dinlemiş ve bir kaç dakika sonra başarmanın verdiği sevinçle beklemeye başlamıştı.

••

Hala bilmiyordu.

Sanırım, kucağında bir kediyle uyanana kadarda bilmeyecekti.

••

Dudaklarıma şu sıralar sıkça yerleştirdiğim o hüzünlü gülümsemeyi kondurdum ve balık tutmaya çalışan sevgilime dokunmaya başladım.

Yüzünü parmak uçlarıma kazımak istiyordum.

Hala yapabiliyorken istediğim her şeyi yapmak istiyordum.

Kıkırdayarak bana dönmüş ve alnını alnıma dayayıp yüzümüzün yarısını kaplayan güneşe karşı fısıldamıştı.

"Gıdıklanıyorum."

"Banane."

Elmacık kemiklerinde gezdirdiğim ellerimi dudaklarına getirmiş ve durmuştum.

Bir süre gözlerimize baktık.

Anlamaya çalışıyor gibiydi.

Bir şeyler olduğunu seziyordu.

Biliyordum.

Ama sormaya korkuyordu.

Aynı benim söylemeye korktuğum gibi.

••

Uzanıp göz kapaklarını öptüm ve burnuna kayarak küçük bir ısırık bıraktım.

O sırada oltayı tutan elleri gevşemiş ve kancalı alet yerine belimi tutmayı tercih etmişlerdi.

Beni ani bir hareketle kendine çekti ve bacaklarımı beline sarmamı sağladı.

"Kaşınıyorsun."

"Kaşınan sensin."

Etrafta birileri varmışcasına fısıldıyorduk ve sıcak nefeslerimiz birbirine karıştığı her saniye delirecek gibi oluyordum.

Daha fazla beklemenin bit gereği olmadığına karar verdim ve burnunda beklettiğim dudakları pembeliğine indirip sürtünmeye başladım.

Ağzını aralamış ve beni içeri davet edercesine biraz daha yaklaşmıştı.

Alt dudağım dişleriyle sevişirken kuyruğumu beline doladım ve usulca gıdıklamaya başladım.

Kaçmaya çalışıyor kaçamayınca hıncını dudaklarımdan çıkarıyordu ve ben bunu seviyordum.

Onu sevdiğim gibi.

••

An derinleşirken ve gözlerim dolmaya yüz tutmuşken daha fazla tutamamıştım.

"Gidiyorum."

Bedenimde gezinen ellerini çekme gereği duymadan gözlerime bakmış ve uzanıp akan göz yaşlarıma öpücükler bırakmaya başlamıştı.

"Biliyorum seni pis kedi."

"Biliyorum."

••