i'(m) in love with the coco [end]

7.2K 735 210
                                    

Geciktiği için çok üzgünüm ve bir dipnot eklemek istedim.

Sanırım bazılarınızın kafasında soru işaretleri kalmış hemen açıklayayım.

Suga, tekrar kedi olacak.

Hani, gidiyorum derken o şekilde gidiyor.

Başından beri Jimin'i bırakıp gitmek isteme nedenide buydu.

Büyü süreliydi ve onu kendine bağlamak istemiyordu ama tabii ki yapamadı çünkü yoonmin amk neyse öyle yani final smutu buyrunuz.

Ayrıca sipeşıl yebe yazacağım mrk etmeyin.

••

Ellerimi, narin boynunda kenetlediğim siyahlıyı izledim bir süre.

Nerden bildiğini sormadım.

Cevaplamasını istemiyordum.

Bu konu hakkında tek kelime dahi etmek istemiyordum.

Onca zaman ondan uzak durmak için kendini zorlayan bedenim yine onda bitmişti ve ben kaçıp gidemiyordum.

"Seni seviyorum." Diye fısıldamıştım.

Tekrar işe yaramaz bir kedi olmadan onu kendime katmak istiyordum.

Her şeyiyle,

Her şekilde.

"Ne yazık, ben sana tutuldum kedicik."

Kıkırdamıştı.

Gerçekliği yok etmek ister gibiydi.

Ve ben onu saklamak istiyordum.

Kıkırtısını,

Şefkatini,

Kalbini,

Yanaklarını,

Saf ruhunu ve tombul parmaklarını.

••

Gülüşünden öptüm onu.

Çok geçmeden masumiyetini yitirmeye başlayan dudaklarımız, onun kucağıma yerleşmesiyle tamamen son bulmuştu.

Parmakları tüm bedenimi turluyor ve dokunduğu yerleri hüzünlü bir sıcaklık kaplıyordu.

Erkekliğimde yavaş yavaş sürtünmeye başlarken, ensesinde konumlandırdığım ellerimi kalçalarına indirdim ve biraz daha bastırdım onu kendime.

Yüzünü boynuma gömmüş ve sımsıkı sarılmıştı bana.

Gitme der gibiydi.

Dokunuşlarıyla içini dökmek ister gibi.

Bacaklarını belime sarmış beni bekliyordu.

Ona karışmamı,

Bana karışmayı.

Canını yakmak istemiyordum.

Ama yakacaktım, biliyordum.

Sadece fiziken değil ruhende yakacaktım onu.

Alnımı alnına dayayıp dudaklarımı gezdirdim tüm yüzünde.

Üstümüzdeki kumaş parçalarından kurtuldum ve kuyruğumu gezdirdim bana uyum sağlamak için yaratılmış gibi duran teninde.

Yine gülmüştü.

Ama böyle gülmeye devam ederse nasıl bırakabilirdim ki onu?

Nasıl tekrar dört ayaklı bir kedi olabilirdim?

Ağlamamaya özen göstererek kulaklarımı sürttüm saçlarına.

Cılız bedenini biraz havaya kaldırdım ve birbirimize karışmamıza izin verdim.

Öyle güzeldi ki.

Utancından yüzüme bakamaması ve inleyememesi bile öyle sevimliydi ki.

Ağlayabilirdim.

Git gellerim hızlanmaya başladıkça tırnakları sırtımı çiziyor ve bağırmamak için dişlediği dudakları arada sırada benimkilerle buluşuyordu.

Bir kaç dakika sonra tamamen ona karıştığımda, nefeslerimizin düzene girmesini bekledim.

Ve yorgun bedeni kucağıma alıp yatırdım usulca.

Her zaman olduğu gibi göbeğine kıvrılmıştım.

••

O gece, bir daha hiç konuşmadık.

Sadece izledik birbirimizi.

Saçlarını okşadım ve Jimin'de kuyruğumla oynadı.

Gözlerimiz kapanırken düşüncelerimize hücum eden tek şey hüznümüzdü.

Son gecemizin üstümüzde bıraktığı o sonsuz hüznümüz.

••

Adım Park Jimin.

Sizi bilmem ama ben bir kediye aşığım.

••

Bu hikayeyi yazarken öyle çok eğlendim ki!

Umarım, sizde eğlenmişsinizdir.

Başından beri okuyup destek veren herkese çok teşekkür ederim:")

Kedileri sevin.

••

Meow,idiot • YoonminWhere stories live. Discover now