Serseri

serseri lolita

erkeklerin mekanı sola doğru uzun koltuklar var.

Sonunda yurda varmıştım...Bu gece o kadar çok şey yaşadıktan sonra evime geldiğim için hissettiğim rahatlıktan dolayı kaltak gibi kahkaha atabilirdim. Yavaşça yurdun arka kapısını açarak arkama bakıp biri varmı diye baktım.... sonra topuklu ayakkabılarımı çıkarıp içeri yavaşça girdim. Şimdi büyük banyoya gidip ordaki soyunma odasındaki dolabımda sakladığım pijamalarımı giymeliyim. Yurtta yatakhanede kalıyorduk bu yüzden herkesin kendine ait bir banyodu yok. Büyük banyoya girdiğim an oda karanlıktı ışığı açmadan içeri girip kapıyı kapatırken... ışıklar aniden açılıp arkamdan korkunç bir auranın eşliğinde yılan tıslamasına benzeyen bir sesle arkamdan inonun " nerdesin lan sen " diyişini duyabiliyordum. Manzara hiç açıcı değil sakın arkanı dönme hadi yaaa

Yaaa ben bu gece o ateşli esmer yüzünden yeterince korkudan ölme raddesine geldim daha fazlasını kaldıramam vallahi... sonra hinatanın melek sesiyle " ino san biraz sakin ol bak dönemiyor arkasına korkudan " dedi. Rahat bir nefes aldım... Hinata kesinlikle benim iyilik meleğimsin sen olmasan kim koruyacak beni bu inodan... yavaşça arkama dönerken ikisininde üstünde pijamalarıyla uykusuzluktan gözleri kıpkırmızı bana bakıyorlardı. Artı inonun alnındaki ve boynundaki sinir damarlarını söylemeden geçemeyeceğim çok korkunç... ino yine o korkunç sesiyle üstüme doğru yürüyerek " nerdesin lan sen " dedi.

Ben ellerimdeki ayakkabıları unutup onu sakinleştirmek için kaldırarak "anlatacağım sakin ol " diye onu sakinleştirmeye çalışırken hinataya ise yalvaran gözlerle bana yardım et diye bakıyordum. Bir elini inonun omuzuna koyarak o meleğimsi gülümsemelerinden birini takınarak sakinleştirici bir sesle " ino san bırak önce bir duş alsın rahat bir nefes alsın sonra bize her şeye anlatacaktır kesin " dedi. Başımı deli gibi sallayarak hinatayı onaylarcasına yavaş yavaş inonun çevresinde dolanarak hala ellerim havada " kesinlikle anlatacağım hatta soyunurken yada duş alırken bile anlatabilirim "bana doğru bir adım atıp işaret parmağını burnumun dibine doğrultarak " anlatmazsan seni sıfırdan ağdaya alırım. Hatta tsunade annenin oyun odasında " dediği an Hinata bile dehşete kapılıp korkudan inodan uzaklaşarak bir adım geri çekildi. Ben ise pörtlemiş gözlerimle onun buz mavisi gözlerine bakarak sadece başımı sallamakla yetindim.

Tatmin olmuş bir şekilde benden uzaklaşarak otoriter bir şekilde " şimdi dön arkanı " dedi. Ona arkamı dönüp o elbisemin korsesini çözerken ben ise saçlarımı bozuyordum " anlat hadi " diyince korsenin gevşemesinden rahat bir nefes alarak " bugün 1 190 000 ryo kazandım 1 200 000 değilmi o kapa çeneni. Hinata sevinçli bir şekilde " tüm parayı bulmuşsun " dedi. Sinirden gülümseyerek " öyle ama kumarhane sahibi bu kadar iyi oynayan birini hemen bırakmak istemediği için adamlarından biri beni alı koymaya çalıştı " ino aniden durdu. Sert bir sesle " sen ne yaptın " dedi. Hinata ise kaşlarını çatarak bana bakıyordu.

Ellerim belimde pis sırıtmayla " kafasını kırdım tabikide " dedim. İno bu gece ilk kez ufak bir kahkaha atarken Hinata hemen onu susturmuştu. Sonra bana dönerek ciddi bir ses tonuyla " sonra ne oldu. Sadece kafa kırmayla kırtulacağını sanmıyorum " dedi. Sonunda elbise tamamen çözülünce ondan kurtulup oturarak eldivenlerimi ve şartiyerle çoraplarımı çıkararak " pencereden kaçtım sonra " derken durdum. Ikiside yanımda oturduğu için bana kaşlarını çatıp bakıyorlardı.

Şimdi camdan atlayınca esmer bir kılıç lı bombanın adamın tekini doğramak üzereyken onları rahatsız edip tüm ilgisini üstüme çektiğimi hatta sonra diğer adamlardan kaçmak için ondan onbin ryo karşılığında beni kaçırmasını istediğimi söylesem inonun beni öldürme ihtimali nedir acaba yüzde doksan gibi geliyor. Ayy dimi üstelik bunu duyunca hinatanın bile ne yapacağı da belli olmaz... koruma bir çimdik yiyince " anlatsana " diye Hinata tıslayınca... hassiktir Hinata tısladı. .. kesinlikle anlatamam...