Serseri

kara süvari vs serseri lolita ( rehin ve teklif eski adı )

 bu bölümü kendim yazmış gibi söylemiyorum ama harbiden beğendim. Sizinde beğeneceğinizi umuyorum. Iyi okumalar. Yorumları unıtmayın.

  Kendimi çırılçıplak bir şekilde soğuk hava deposunda ölüme terkedilmiş gibi hissediyordum. O bakışlar her zaman soğuk tu. Her zaman ürkerdim ama bu farklı... Bu bana çocukken bana aç bir şekilde bakan adamların hissettirdiği ruh halinden bile daha fazla dehşet veriyordu. Bana doğru bir adım attığında istem dışı bir adım gerileyerek korkumun sesimi yansımaması için umutsuzca dua ederek  " ne arıyorsun burda " diye sordum. Yarım gülümseyerek elleri ceplerinde bana doğru gelmeye başlamıştı. Belli etmeden eteğimin altındaki ufak bıçaklara uzandım. Fakat bunu anlamış olmalıki kaşlarını çatıp bana tehditkar bir ses tonuyla " yerinde olsam bunu yapmazdım " dedi.

   Beni tehdit mi ediyor birde sinirlenmeye başlamıştım. Hemen üç tane küçük bıçak alıp hızla parmaklarımın arasına yerleştirip ona fırlatarak " beni bunu yapmaya sorlama o zaman ve soruma cevap ver " diye bağırmıştım. Ciddi bir surat ifadesi takılıp hızla o bıçaklardan kaçıp bana doğru hamle yapmaya başlamıştı. Havada geriye doğru bir takla atıp iki eliminde her parmağında yeni bıçaklar çıkarıp sağ elimdeki bıçakları ona fırlatmıştım. Iç çamaşırını gördü. Ayrıca ne maharetlerin varmış kız senin  umurumdamı şu anda hem sen de çocuk yaşta kumarhanelere git bak neler öğreniyorsun.

   Lanet olsun diğer bıçaklardan da dizinin üstünde eğilip kaçmıştı. Bana bakıp alaylı bir şekilde " bak sen minik lolitam dövüşebiliyormuş " dedi. Onun gülümsemesine büyük bir alayla karşılık verip posizyonumu alarak " tabikide dövüşeceğim " dişlerimi gıcırdatıp sesimi yükselterek boş elime de yeni bıçaklar alarak " sizin gibi bozuşmuş erkek müsvetteleriyle diğer türlü nasıl baş edeceğim " diyerek havaya sıplayıp ellerimdeki bütün bıçakları ona fırlattım. Evet bitti işi diye düşündüğüm an karşımda gördüğüm manzarayla donup kalmıştım. Hepsini aynı anda yakalamıştı. Her bir parmak arasında benim bıçaklarımı keskin tarafından tutuyordu. Yüzü gölgede olduğu için bir şey göremiyordum ama kesinlikle gülümsüyordu. Soğuk bir sesle " bunları kullanmasını iyi biliyorsun sana kim öğrettiyse işini iyi yapmış" başını kaldırıp buz gibi bakışlarla bana bakarak " ama öldürmek için saldırmadığın sürece bir halta yaramaz bu " dedi. 

    Yutkunarak son beş bıçağı mı elime aldım. Onun elinde sekiz bıçağım var. Arkada da on tane yere saplanmış var. o tarafa gelmem lazım. .. bıçakların yönlerini değiştirip saldırı posizyonu na geçmişti. Pis bir sırıtmayla " arkadaki bıçakları geri almaya planlıyorsun değil mi " diye sorduğu an donup kalmıştım. Tüm stratejimi anladı. Yere eğilip sırıtarak " sana bunları geri veriyorum" diyerek sol elindekileri bana fırlatmıştı. Üçünden kırtulmuştum ama dördüncü sü eteğimi ucundan kesmişti. Ama silahlarım arttı. Böyle durumlarda rakibini ağız dalaşına sürükle derler. Madem öyle " bir daha soruyorum burada ne arıyorsun " diyerek iki tanesini almayı başarıp yerine yerleştirerek doğru koşmaya başladığımda gülerek " seninle aynı sebep sayılır " soru soran gözlerle koridorda onun yanında karşılıklı dururken " fakat ben temizlemeye geldim " diyerek diğer bıçakları da fırlatmıştı.

  Geriye doğru yerden takla atıp sonunda kendi bıçaklarıma gelmiştim. Fakat yanağımda hissettiğim sızıyla yerimde donup kalmıştım. Sasukeye baktığımda çoktan dibimde bitip beni duvara yapıştırıp burnu boynumda sırıtıp  " harbi iyisin sadece iyisin " diyerek bir dizini iki bacağımın arasına yerleştirip yukarı doğru çıkarak... ahhh en olmayacak yere dokunup ordan bana baskı yapıyordu.  bıçaklarımı tuttuğum elimi ise kıracakmış sıkarak acıdan çığlık atmamı sağlayarak bıçakların elimden düşmesini sağladı. Öfke içerisinde dişlerimi gıcırdatarak " sen naptığını sanıyorsun yoluma çıkıyorsun kaybol " diye bağırdım. İşaret parmağı ile ağzımı kapatarak " şişşt sessiz ol o yol kapandı artık "  bana daha fazla yaklaşıp gözlerime bakarak " bizzat benim tarafımdan " dedi.