3.bölüm

101 15 3
                                    

Mert in ne işi vardı. Burda ben hala şaşkın şaşkın bakarken mert elini uzattı. mahcup bir şekilde elini tutup kalktım.
"İyi misin? Gözleri üzerimdeyken hemen üstümü sirkeleyip "iyiyim sağol" dedim
"bu saatte dışarda ne işin vardı.ya sana bir şey olsaydı." "şey ben sizin eve geliyordum" mert, nefesini sesli bir şekilde dışarı verdi. İkimizde susmuştuk bana bakıyordu. ona bakıyordum şu an ona sımsıkı sarılmak istiyordum. Çok korkmuştum. ne zaman gece dışarı çıkmam gerekse hep mert'i çağırırdım. Bu akşam kendi başıma çıktığım için o da sinirliydi..

Ben daha ne olduğunu anlamadan mert elimden kitapları alıp yürümeye başladı. Benim yürümediğimi farkedince bana dönüp "düş peşime bütün gün burda seni bekleyemem"dedi mert böyleydi. İşte ne kadar kızarsa kızsın beni asla ardında bırakmıyordu. Ama yine de bana kızması canımı yakıyordu.

Bütün yol boyunca mert tek kelime etmemişti. Her ne kadar konuşmasını istesemde bu sessizliği bozmamaya karar verdim.
ne diyeceğimi bilmiyordum bu sabah olanlar için pişman değildim...

Beyaz evin bahçe kapısından içeri girince ben önde mert arkada siyah kapının önünde durduk mert kapıyı çalınca ayşe teyze kapıyı açtı "hoşgeldiniz" deyince yanağından öpüp sıkıca sarıldım o da bana karşılık verdi.Ayşe teyze yıllardır bu evin hizmetini yapar beni de çok sever zamanında ben ve nihal'in arkasını az toplamadı. sağolsun. İçeri geçtiğimizde nihal hemen yanıma gelip yanağım'dan öptü "hoşgeldin balım" dedi.

Mert hiç birşey demeden odasına çıkarken ben ve nihal halit amca'nın olduğu salona geçtik. masa da bir sürü evraklar vardı. Her zaman ki gibi çok meşguldü. Ben ve nihal sesizce arkadan yaklaşıp aniden yanağına öpücük kondurduk halit amca bir an irkilsede başını evraklardan kaldırıp bize doğru gelip sarıldı.

ikimizinde saçlarını öptükten sonra bana dönerek "hoşgeldin masal'cım nasılsın bakalım" dedi gülen yüzüyle bende samimi bir tebessümle "hoşbuldum amcacım seni görüpte kötü olmak mümkün mü?" Dedim halit amcamla biraz sohbet ettikten sonra ders çalışmak için izin isteyip Nihal'in odasına çıktık.

her zaman gördüğüm oda da göz gezdirdim biraz büyük bir odaydı. bembeyaz parlak duvarları vardı. Kapı'nın sağında kocaman bir pencere odanın tam ortasında yuvarlak lila renginde bir yatak vardı. yatağın sağında ve solunda küçük beyaz komidin kapının hemen yanında beyaz makyaj masası onun hemen yanında büyük etrafı lila rengi olan büyük beyaz elbise dolabı pencerenin yanında ders çalışma masası vardı odanın tavanında ise gizli yıldız motifleri vardı.

Bu odanın dekorasyonunu benim istediğim gibi yapmıştık bir gün nihal' e hayalimdeki odayı anlatmıştım. O da fikrimi beğenince odasını benim için böyle düzenlemişti.

. Ben küçükken ne zaman parlayan bir yıldız görsem babamın beni izlediğni düşünürdüm. Bir gün yine babamı çok özlediğimde gökyüzüne bakmak için sokağa çıktım. Ama bulutlar her yeri kaplamıştı. tek bir yıldız bile görünmüyordu. O gün çok ağlamıştım o kadar çok ağlamıştım ki annem bu halime üzülüp odamın her yerine fosforlu kalemlerle bir sürü yıldız çizmişti. Bunu gördükten sonra ağlamayı kesmiştim.

Küçükken kalemle çizilen yıldızlar beni sustursa da büyüdükçe gökyüzündeki gibi parlamadığını farketmiştim ve bu beni üzüyordu. Her ne kadar nihal bunları benim odama yapmak istediysede bunu kabul etmedim çünkü kendi kazandığım parayla yapmak istiyordum.

Nihal de daha fazla zorlamayıp konuyu kapatmıştı. Aradan bir hafta sonra hasta olduğunu söyleyip beni odasına çağırmıştı. O gün çok endişelendiğim için koşarak gitmiştim.

Nefes nefese odanın kapısını açınca karanlık oda da parlayan yıldızları görmemle ufak çaplı bir şok geçirmiştim. Nihal sırf beni mutlu etmek için kendi odasının her yerine gerçek gibi görünen animasyon yıldız motifleri yapmıştı.o gün resmen küçük dilimi yutmuştum hiç birşey söyleyemiyordum.

"Ne zaman kendini yalnız hissedersen benim yanıma gelmen için bir sebep daha verdim sana, yıldız bulamazsan buraya gelebilirsin" demişti. Mutluluktan nihal'in boynuna atlamıştım ben heyecandan konuşamasamda mutluluğum hareketlerime yansımıştı. Ve o da bunun farkındaydı. Nihal'i kardeşten öte gördüm her zaman o benim herşeyim ben konuşmasam da beni anlayan tek arkadaşım, kardeşim, herşeyim o benim. Nihal'in beni buraya çağırmasının sebebi de buydu. Aslında yalnız kalmamı istemiyordu...

Saate baktığımda 23:45 olduğunu gördüm ders çalışmaktan boynuma ağrılar girmişti. Kitapları kapatıp biraz dinlenmek için yatağa uzandım. Nihal' de ışığı kapatıp yıldızların tadını çıkarmak için yanıma uzandı. oda da sesizlik hakimdi. Sessizliği bozan nihal oldu. "Masal neden abime bir şans vermiyorsun? yoksa başka biri var bana mı söylemiyorsun?" dediğinde sesli bir şekilde nefes alıp verdim. Beni sinir etmeye çalışıyordu. "Kim bilir belki de vardır." dedim. Yataktan kalkıp kitaplarımı aldım eve gitmek için odanın kapısını açtığımda gördüğüm manzara kanımı dondurmaya yetmişti...

Lütfen desteklerinizi esirgemeyin fikirlerinizi söyleyebilir vote atıp yorum yapabilirsiniz umarım beğenmişsinizdir yeni bölümde görüşmek üzere sağlıcakla kalın....

SEN SEVDA MISIN#wattys2016Where stories live. Discover now