18.bölüm

70 11 5
                                    

Uyandığımdan beri başucumda uyuyan mert'i izliyordum. Uyurken çok zararsız görünüyordu. Onu izlemek çok sevdiğin bir filmi heyecanla sıkılmadan tekrar tekrar izlemek gibiydi. Dağılan saçlarına dokunursam uyandırır mıyım? Diye düşünsemde ellerim inatla dokunmak için saç uclarında geziniyordu.

Benim koca yüreklim ben hastayım diye bütün gece başucumda beklemiş sonra da uyuyakalmıştı. Ben ise ilaçların etkisi ile uyuyakalmıştım. Mert burdayken çok huzurlu kabussuz bir uyku çekmiştim. Keşke hep böyle rahat uyku çekebilseydim.

Mert rahatsızca yerinde kımıldarken hemen gözlerimi yumdum. Mert uyanınca ellerini saçlarımda gezdirmeye başladı. Aniden yüzümde sıcak  nefesini hissedince gözlerimi açtım. Mert dudaklarını anlıma bastırmış hafif bir öpücük bırakmıştı. Geri çekilecekken benimle gözgöze geldi.

Yüzüm utançtan kızarırken mert nefesi yüzüme değer şekilde uykulu çıkan sesiyle "günaydın sevgilim" deyince gözlerim irice açılmış mal gibi mert'e bakıyordum. Konuşmaya çalışınca boğazım acıdığı için dudaklarımı birbirine bastırmış merte sinirle bakıyordum. Bu sahte bir sinirdi.

Mert'in bana sevgilim demesi çok hoşuma gidiyordu. Mert geri çekilince yüzüne bir gülümseme yerleştirip ayağa kalktı. Belini esnetmeye çalışıyordu. Koca yüreklim bütün gün sandalyede yattığı için her yeri tutulmuştu.

"Bugün daha iyi misin?" Mert'e bakıp yüzüme bir gülümseme yerleştirdikten sonra kalemi elime aldım "günaydın mavi iyiyim bana telefonumu getirir misin?" Mert bana sorgulayan gözlerle bakınca tekrar yazdım. "Hadi mavi bakma öyle" "ne yapıcaksın telefonu konuşamıyorsun zaten"

"  mert  getirmeyeceksen annemi çağır" mert gözlerini kısıp bana bakarken elini cebine daldırınca gözüm cebinden çıkardığı telefonuma kaydı. Ne işi vardı telefonumun onda ben mert'e çatılmış kaşlarımla bakarken mert sırıtıp "merak etme senin asistanlığını yaptım." Mert'in ne dediğini anlamayınca bana uzattığı telefonuma baktım.

Son aramalarda cenk ve kuzey vardı. Aklıma gelen şeyle mesajlara girdim. Bu arada mert' te bana bakıp memnun bir ifade ile sırıtıyordu. Mesajlara girdiğimde gözlerime inanamadım.

Gönderen kuzey
"Masal iyi misin güzelim?"

Gönderilen kuzey
"İyiyim aşkımla beraber takılıyoruz"...

Okuduğum mesajla ağzım irice açıldı. Mert benim adıma kuzeye mesaj göndermişti. Bir de ne? aşkımla beraber takılyoruz ne ya sinirli gözlerimi merte çevirdiğimde hâlâ  keyifle sırıtıyordu.  hemen kalemi elime alıp önce yanımdaki yastığı mert'e fırlattım. O orada gülerken "mert sen bittin aşkımla takılıyoruz ne ya nasıl izinsiz benim telefonumu  alırsın sen bir iyileşeyim sana bunları tek tek ödeticem."

Mert keyifle yanağıma bir makas bırakıp salona geçince sinirli bakışlarımı telefona çevirdim. Cenk aradığına göre bunu da açmış mıydı? Konuşamadığım için cenk'e mesaj attım.

Gönderilen cenk
"Cenk beni aradığında telefonu açan kimdi?"

Mesajı gönderdikten sonra beklemeye başladım. Mesaj gelince  hemen açıp baktım.

Gönderen cenk
"Neredesin?  kaç gündür telefonu psikopat biri açtı. Senin artık çalışmayacağını söyledi. Sen iyi misin?"

Ah! mert ah! sen elime geçme sakın...

Gönderilen cenk
"iyiyim teşekkür ederim. Ben bir süre işe gelemiceğim. Acaba izin alabilir misin? benim yerime inan zor bir durum olmasa izin istemezdim"

Gönderen cenk
"İzin verir mi? patron bilmiyorum ama konuşur sana haber veririm"

Bu işide hallettiğimde rahat bir nefes vermiştim. Mert beni odamda yalnız bırakıp nereye gitmişti. Telefonum'la mert'e çağrı atınca mert meşgule attı. Çok geçmeden elinde kahvaltı tepsisiyle odama gelince şaşırmıştım.

SEN SEVDA MISIN#wattys2016Where stories live. Discover now