22~ "Orman"

9.7K 385 181
                                    

Medya- Masal

Ormana doğru koşmaya devam ettim. İlk olarak bulduğum ağaca direk saklanmıştım. Ama sonra çok kolay bir yer olduğuna karar varıp daha da ilerlemeye karar vermiştim.

Biraz daha ilerliyim derken çok gittiğimi fark ettim ve durdum. Nefes nefese kalmıştım.

Ağacın altına oturdum ve bacaklarımı kendime doğru çektim. Etraf sessizdi. Sadece derin nefes alışverişlerimi duyuyordum.

Kaç dakika geçti bilmiyordum ama ne gelen vardı ne giden. Çok iyi yere saklanmıştım heralde kimse bulamıyordu.

Ağacın arkasından gelen sesle irkildim ve yaslandığım ağaca iyice yapıştım.

Sakin ol Masal belkide sevimli bir tavşandır.

"Bö!"

"Aaaaaaağağağağa." Boş ormana bağırış sesim yankılanıyordu. Ödüm kopmuştu!

Karşımda gördüğüm sevimli tavşan değil Aras'tı.

"Çok korkuttun öküz," diye mırıldandım.

"Sende bizi korkuttun. Kızım mal mısın niye buraya kadar geliyosun?"

Ne? Neden onları korkutmuştum ki?

"Neyden bahsediyosun?" Diye sordum.

"Kaç saattir seni arıyoruz," dedi ve omuz silkti.

"Oha o kadar oldu mu ya." Diye mırıldandım kendi kendime.

Ya cidden ben saatlerdir burda mıydım? Oha. Oha. Oha.

Ben nasıl korkmadım ya. Aslında korktum ama o kadar değil yani.
Neyse kaybolmadığıma şükrediyim.

"Hadi gel gidiyoruz." Diyerek kolumu çekti. Ve sürüklemeye başladı.

Ne bu hal? Sen. Kimsin. Beni. Sürüklüyosun. Aras!

"Ayaklarım var benim." Diye söylendim.

"Görebiliyorum ormanın içine sürüklenerek gidemeyeceğime göre."

Laf soktu. Laf mı soktu şimdi bu? Egoist!

"Yürüyebilirim kendim bırak."

Kolumu hızla bıraktı. Ah! Kolum acımıştı.

"Dengesiz misin Aras!" Diye bağırdım. Cidden kolumu acıtmıştı salak.

"Sus Masal." Dedi sinirle ve yürümeyi kesti. Ben ise o durunca onun sırtına çarptım.

Sonrasında kendimi toparlayıp bende durdum. Neydi bu ani ruh değişikliği? Neden birden sinirlenmişti.

"Niye durdun yürüsene." Diye söylendim.

"Ya Masal cidden safsın."

"Yeter!" Diye bağırdım. "Yeter hakaret etme artık bıktım! Anladım ben safım, salağım, gerizekalının önde gideniyim anladım!" Diye bağırdım ve sinirle ağaca vurdum.

Ne hakla ağaca vurmuştum? Ya niye ağaca vuruyorum ki?

Elime sanki bıçak saplanıyormuş gibi bir acı yayılmıştı. Ahh ölüyorum help mii.

Elim cidden çok acıyordu. Parmaklarıma yayılan kırmızı sıvıyı görünce gözlerim istemsizce kapandı ve dudaklarımdan bir "ah!" Çıktı.

İşsiz miydim ben? Niye ağaca vuruyordum ki? Çek şimdi cezanı Masal elin acıdan ölüyor.

"Çünkü hiçbir boku bilmiyorsun. Sana üzülüceksin diyorum ama sen hala düşünmeden haraket ediyosun. Neyi biliyosun sen Masal? Hiçbirşeyi bilmiyosun. Tanıyorum dediğin kişilerin hepsi yalandan ibaret. Bilmediğin şeyler var-" kanayan elimi gördüğünde cümlesi yarım kaldı ve gözlerini gözlerime doğru çevirdi.

Ablamın SevgilisiWhere stories live. Discover now