Ablamın Sevgilisi

24~ "neden fısıldıyorsun"

"selin!" Diye bağırdım. Yine beni düşünmeden haraket etmişti.

"Sevgilim olduğunu anneme ben söylemek isterdim, senin değil!" Dedim.

"Öz-" lafını bitirmesine izin vermedim.

"Özür diliyorsun? Yine özür diliyorsun. Peki sen hep özür dile Selin."

Gözlerini devirdi ve odamdan çıktı. "Bu akşam yemeğe davet ediyor annem, sevgiline haber ver," diyerek odamdan çıktı.

Sivgilini hibir vir gerizekalı.

Yatağıma tekrar yatıp derin bir nefes aldım.

İşin zor tarafı annem değil, Uzay'ın nasıl karşılayacağıydı.
Herşey hızlı gelişmişti. Bir şey hissetmesemde denemek için sanş vermiştim ve şimdi BAM! Bize yemeğe gelecekti.

Gelecek miydi orası ayrı konu yani.

Elimi yatağın sağ tarafına uzatıp telefonumu aldım. Bir konuyu konuşucaksam bu yüz yüze olmalıydı. Telefondan söyleyemezdim.

"Sahilde buluşalım mı?" Diye sordum telefonu açar açmaz.

"Oo sevgilim beni mi özlemiş?" Diye sordu.

Gözlerimi devirdim. "evet canım sevgilim çok özledim." diye mırıldandım.

Demiştim ben size canımlı cicimli olamam diye.

"Peki ne zaman?"

"10 dakikaya orda buluşalım."

"Peki sevgilim öpüyorum." Diye mırıldandı sessizce.

"Bende" bende sessizce ona karşılık verdim.

Telefonu kapatarak üzerime beyaz şort ve beyaz tişört giydim.

Saçıma ise elimle şekil verip parfüm sıktım.

E güzel olmalıydım sonuçta sevgilimle buluşucaktım.

Evden çıkıp yürümeye başladım. Selin evde televizyon izliyordu. Beni görmediği için nereye gittiğimi sormadı.

Normalde olsa "masal nereye," diye sorardı.

Sanırım erken gelmiştim çünkü Uzay ı göremiyordum. Sahilde az çok insanlar vardı ve genelde boştu.

Yazdı ve kumlarda güneşlenen ve suda duran biraz insan vardı.

Sahilin kayalık olan yerine geçtim ve gözüme kestirdiğim kayaya oturdum.

Güneşin tam olarak gözüme çarpıp beni rahatsız etmediği bir kayaya oturmuştum bu açıdan rahattım çünkü güneş gözümü tecavüz etmiyordu.

Güneşin tenimi yakmasına izin vererek başımı kaldırdım.

Gözlerimi hafif kısmak zorunda kalmıştım. Muhtemelen göz bebeğim küçülmüş gözlerimdeki mavi kendini daha da belli etmişti.

Mavi gözlerimi seviyordum. Yani aslında hem seviyor hem sevmiyordum. Çünkü babamın gözleri maviydi.

Babam... Bu konuyu açmak bile istemiyordum. Belki sonra...açardım.