YAŞAM MÜCADELESİ

1.7K 862 526
                                    

Karakol günleri birbirini kovaladı.

Haftalar geçmişti.

Yavaş yavaş toparladı depresif duyguların karma karışık ettiği dimağını.

Okuldan atılmıştı okumuyordu, okumadığına göre çalışması para kazanması gerekiyordu.

Ahmet Bey seslendi,Mehmet'e havalimanı yoluna bakan gece kondunun ahşap camı çatlak penceresinden, seyre dalmıştı yine, duymamıştı babasını.

Kapı tıkladı,Ahmet Bey girdi içeri.

"Sana sesleniyorum!."

Başı önüne düştü Mehmet'in divana oturdu.

"Madem okumadın, okumayacaksın o halde iş yaşamına başlaman lazım. Yarın hazır ol beraber çıkacağız işe başlayacaksın."

Yeisle dolan gözlerini babasına çevirdi.

Göz bebeklerindeki ışıltı ferlenmişti, çalışmak para kazanmak istediği her şeye sahip olmak.

Heyecanlanmıştı yüzünün tüysüz derisi tebessüm etti.

Onun için çalışmak para kazanmaktan öte bir kurtuluş bir kaçıştı.

Anasının hergün hakaretlerinden, küfürlerinden kurtuluştu.

"Peki." dedi.

Sevincini belli ederek.

Bir de kendisi sordu..

"Ne zaman çalışmaya başlayacağım?"

"Yarın" dedi, babası. "Yarın....beraber gideceğiz."

O günün gecesinde gözüne uyku girmedi, tarifsiz bir duygu durumu yaşıyordu.

Para kazanacaktı.

İlk işi yollardaki çakıl taşlarının darbelerine maruz kalarak uçları delinmiş papuclarından kurtulmak , sonra yeni kıyafetler almak, çok sevdiği çalmadığı halde iki gün ömründen ömür verdiği güvercinlerden almak...

Gecenin sabahı zor olmuştu.

Ahmet Bey'in hazırladığı kahvaltıdan bir iki lokma yedikten sonra dışarı çıktı, eski papuclarını ayağına geçirdi.

Patika yoldan aşağıya inerken tam sorup öğrenmek istediği anda babası Ahmet Bey.

"Bir arkadaşımın tamir atölyesi var onun yanında çıraklık yapacaksın"dedi.

Mehmet araba sözünü duyduğunda hep uzaklardan ahşap çerçeveli çatlamış pencereden seyre daldığı vızır, vızır giden otomobilleri yakından görecek bozulan yerlerini tamir edecek olmanın hayalini canlandırdı gözlerinin önünde.

Ahmet Bey hafif dizlerini kırdı Mehmet'in göz hizasına.

"Orada uslu, uslu çalış beni mahçup etme."

Tembihte bulundu. Mehmet başını salladı. Tamam der gibi.

Az sonra tamirhaneye gelmişlerdi. İcerde tamir olması için bırakılan boyaları kazanmış eski arabalar vardı.

İÇİMDEKİ YABANCI,  AGNES YAYINCILIK  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin