Bölüm 29- Görüşmek

2.4K 195 33
                                    

29


Chanyeol, dişlerini yarı açık gözlerle fırçalıyordu. Aynadaki yansımasına baktı ve yanındaki suyu aldı. Ağzını duruladıktan sonra, suratına soğuk suyu çarptı.

"Brr," diye homurdandı Chanyeol. "Çok erken bir sabah!"

Bu gerçekten de doğruydu. Saat 4.30'du. Yaklaşmakta olan ara sınavlarına hazırlanmak için erkenden uyanmıştı.Jongin ile birlikte 6 gün Japonya'da kalacaktı bu yüzden şimdiden sıkıca çalışmak zorundaydı.

"Ah, Japonya... Jongin'le ..." Chanyeol, çenesini masanın üstüne koyarken dedi. "Sanki rüyalar gerçek oluyor..."

Evet, Chanyeol her zaman Jongin ile,sevdiği kişiyle Japonya'ya gitmek istemişti. Hatta lisedeyken yapılacak listesine eklemişti.

Japonya'ya adım attıktan sonra Jongin'in mutlu ifadesini hayal ederken Chanyeol'un dudakları kıvrıldı.

Ting tong!

Chanyeol, evinin zilinin çaldığını duyunca zıpladı. Sadece bir kez değil. İki kere, üç kere...

"Kim o?" Chanyeol kalkarken iç geçirdi. Sabahın erken saatlerinde onu uyandıran da kimdi?

Chanyeol kapıyı çekti ve en sinir bozucu ifadesini koymaya hazırlandı ama önündeki kişiyi görünce duraksadı. Jongin!

"J-jongin?" Chanyeol şaşkına döndü. ''N-ne yapıy- ne o-oldu?''

Jongin'in gözleri şişti ve gözyaşları yüzünün her yerindeydi.Burnu küçük bir ren geyiği gibi kırmızıydı ve kısık bir şekilde hıçkırıyordu.

Jongin vücudunu Chanyeol'e zayıf bir şekilde çarptığında Chanyeol'un gözleri genişledi ve hemen kırılgan omuzlardan tuttu.

"J-Jongin-ah?"

"Yoruldum," Jongin zayıf bir şekildef fısıldadı. "Chanyeol-ah, yoruldum..."

''Ne yaptın?'' Chanyeol elini Jongin'in kafasının arkasına koyarken nazikçe sordu.

Jongin başını salladı ve yüzünü Chanyeol'un boyun girintisine gömdü. "Ben...sadece doğruyu söyledim."

''Doğru?'' Chanyeol kaşlarını şaşırarak çattı. ''Hangi doğru?''

"Her şey." Jongin zayıf bir şekilde dedi, ellerini Chanyeol'un kenarlarına koyarak sıktı. "Taemin hakkında, üniversite hakkında...Her şey..."

Chanyeol gözlerini kırpıştırıp Jongin'in yüzüne baktı. Gözleri kapalıydı. Bütün gece kalbi ağlamış gibiydi.

''Düz g-gitti mi?'' Chanyeol sordu.

Jongin, babasının sözlerini ve annesinin ve Taemin'in ifadesinin her birini hatırladığında alt dudağını ısırdı. Jongin yavaşça başını iki yana salladı ve fısıldadı.

''...hayır...''

Chanyeol iç geçirdi ve sıkı bir şekilde Jongin'e sırıldı. "Biliyorum, biliyorum... Şimdi biraz dinlen, tamam mı?"

"Chanyeol-", Jongin Chanyeol'un kenarını tekrar sıktı.

''Humm?"

''Seninle kalabilir miyim?'' Jongin sordu.

Chanyeol her iki kaşını da kaldırdı. "Ne?"

''Onlar için, ben artık bir aile üyesi değilim. S-sadece bir günlüğüne, seninle kalabilir miyim? Zaten yarın Japonya'ya g-gideceğiz.''

Ugly TwinsWhere stories live. Discover now