reset

6.3K 471 352
                                    

30.04.2015

Beni bırakıp gittiğini sanmamın, sadece bir zandan ibaret olduğunu anladığımda, istemsizce gülümsememi durduramıyordum.

Annem gelip beni arabaya bindirdikten sonra, senin neden okulun bahçe kapısına yaslanmış bir şekilde beni izlediğini sorguluyordu, ona seninle konuşmaya başladığımı söylediğimde kızmamıştı.

Sadece, beni üzdüğün için gözünü korkutmuştu anlaşılan.

İçimdeki tek endişe, eskisinden daha iyi olabilmemizi istememdi.

Sonunda yine üzülen olmak istemiyordum aslında..

Ertesi gün okula geldiğimde, hergün olduğundan daha fazla sessizdi ve bu bir garip gelmişti.

Sınıfa girip sırama oturduğumda, sen hala gelmemiştin.

Öğretmenden birkaç dakika sonra açılan kapıdan özür dileyerek içeri girmen biraz da olsa rahatlamama neden olacakken, bir iki dakika sonra gelen Micha'nın, sesinden anladığım tavırları ilginçti doğrusu.

Sana, bir şey olup olmadığını sorduğumda, yanağımı sıkıp birşey olmadığını söyleyerek dersi dinlemem gerektiğini söylemiştin, açıkçası o yaptığın hareketten sonra dersi iyi dinleyebildiğim pek de söylenemezdi..

Sessiz ve sorunsuz bir günün ardından annemi beni alması için aradığımda, babamla bir iş yemeğine gideceğini ve senin götürebileceğini söylemişti, içten içe nasıl sevindiğimi bilemezdin.

Senden beni eve götürmeni istediğimde, annemin kızabileceğini söylemiştin, korktuğunda gerçekten komik ve tatlı oluyordun.

Yani, görmüyordum ama hislerim beni yanıltmazdı.

Sana annemin rica ettiğini söylediğimde, inanamazcasına sorduğun soruları duymamazlıktan gelip gülerek yürümeye başladım.

Seninle yürümeyi özlemiştim, seni özlemiştim.

Garip garip sesler çıkarıp, annemin sana güvenmeye başladığına sevinirken elimi tutmuştun, soğuk ellerini hissedince istemsizce irkilmiştim.

Havalar bu denli güzelken, ellerinin soğuk olması garipti doğrusu.

Düşmemen için tuttum Bam, Demiştin, sanırım irkildiğim için korkmuştun..

Ellerin, neden bu kadar soğuk Jungkook? Diye sorduğumda, Bilmem.. Diye cevaplamış, ardından kulağıma yaklaşıp fısıltıyla devam etmiştin.

Isıtmak ister misin?.. Duyduklarım karşısında kızarmamak için dua ederken, sessizce güldüğünü hissediyordum.

Fırsatçı! Diyerek elimi elinden kurtarmak istesem de, kahkaha atmaya devam ederken elimi bırakmamıştın.

Yol boyunca yaptığın şakalara, taklitlere gülerek eve geldiğimizde, zile basıp açılmasını beklemiştik.

Annem gitmişti ama Minah evde olmalıydı.

Kapının önünde beklerken, aklıma gelen şeyi sormuştum.

Bugün derse senin arkandan giren Micha'nın nesi vardı?

Nesi varmış? Diye cevap verdiğinde, ses tonunda bir tuhaflık seziyordum.

Ben de bilemediğim için sana soruyorum ya.. Neden arka arkaya geldiniz?

EYE WANT YOU [ Jeon JungKook ] ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin