6. Bölüm💙

1.8K 114 2
                                    

Hâla cevap beklercesine karşımda ki kıza gözlerimi dikmiş bakıyordum ve o da aynı şekilde bana.

"Kime bakmıştınız?"

"Demek o sensin"

Anlamadığımı belli eden bir mimiğe büründü yüzüm. Ama gerçekten anlamıyorum. Bu kızın derdi ne benimle? Hafifce kaşlarımı çattım

"Kimmişim?"

Kız üç basamaklı merdivenleri çıkıp yanıma ulaştı ve ateş püskürten gözlerini bana dikti

"Ne ayaksın sen? Nasıl ayarttın Murat'ı?"

"Ne diyorsunuz siz?"

"Ne dediğim apaçık belli değil mi? Kimsin sen?"

"Ben..."

Cevap vermeme fırsat vermeden devam etti

"Hoş kim ve ne olduğun belli"

Bu sefer gerçekten sabrımı taşırmıştı. Bu ne terbiyesizlik? Bu kıza katlanamam artık

"Ağzını topla. Sen bana ne dediğinin farkındamısın?"

"Gayet farkındayım. Asıl terbiyesiz olan sensin. Ne işin var bekar bir genç adamın evinde? Gerçi genç bir kızın bekar bir erkeğin evinde ne işi olabilir ki"

Hem sabrım taşmış hem de gözlerin dolup taşmıştı. Bu kızın suratına güzel bir osmanlı tokadı yapıştırmamak için kendimi bi hayli zor tutuyordum.

"Bana bak. Benim namusuma laf edemezsin anladın mı? Ve şimdi defol burdan. Hemde hemen"

Kız kahkaha atıyordu deli gibi.

"Gidiyorum gidiyorum. Ama bu hesap burda kapanmadı. Bir ara yine uğrarım"dedi ve defolup gitti. Hakketten Muratı nerden tanıdığını bile sormadım kıza. Ama herkimse beni rahat bırakmayacak gibi gerçekten.

Ama kiz haksız sayılmazdı aslında. Kim olsa böyle düşünürdü. Genç bir kızın genç bir erkeğin evinde ne işi olur? Bu gerçekten bana ne kadar yakışıyordu? Bence hiç yakışmıyordu. Peki doğru olan ne abilir? Bu evi terketmek mi?


Murat'dan

Bugün Deniz de yine bereket vardı MaşaAllah. Balık tuttuktan sonra kasa kasa dükkana getirdik. Tabii tam dükkan denmez aslında tezgahtı. Yeni, taze balıkları tezgaha yerleştirir yerleştirmez hemen hemen yarısı gitmişti bile. Balığın bereketli olduğu kadar alıcılarda bereketliydiler. Bizim için de bir poşet balık ayırdım ve çırağın omuzuna dokundum

"Aslanım ben gidiyorum buralar sana emanet. Buraları sen halledersin olur mu"

"Emrin başım üstüne Reis ayb ettin"

"Estağfirullah oğlum ne emri. Neyse hadi ben kaçtım" dedim poşeti alıp daha 5 adım atmamışken Ferhat bana yine seslendi

"Reis az bi dursana" dedi ve yanıma geldi. Tipinden belliydi zaten kötü bir haber vereceği

"Ya Reis, Seda abla deli gibi seni arıyor."

Hah işte buda benim başımın belası.

"Ee"

"Abi şu yan tezgahtakiler geçen senin bi kızla geldiğini söylemişler. Seda Abla da kızı araştırmış bulmuş yerini öğrenmiş."

"Ne diyorsun sen?"dedim ve hızla Ferhatın yanından ayrılıp yola koyuldum. Nihayet kapıya geldim fakat bütün ışıklar kapalıydı. Uyumuşmudur acaba? Önce bir iki kapıya vurdum. Hiç ses çıkmayınca zile bastım fakat yine tık yoktu. Hayır yok yok düşündüğüm şey olmuş olamaz. Gitmiş olamaz. Ama gitmesini gerektirecek bir şey yok ki. Tamam seda hernekadar deli gibi olsa da Deniz Kızı ondan mı korkacak? O bu evde yalnız kalmış bir kız. Seda dan neden korksun ki? Bir ümit kapıya daha sert vurdum fakat yine tık yoktu.

Sonradan aklıma gelince cebimde ki anahtarı çıkartıp kapıyı açtım ve evin içini hızla aramaya başladım fakat hiçbiryerde yoktu. Nerdesin be Deniz Kızı nerdesin?

Yoksa, yoksa beni terk mi ettin?



Adın Aşk Olsun (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin