8. Bölüm💙

1.8K 114 18
                                    

Bu bölümü SedaAvciya armağan ediyorum 😊

Genç kız akşam yemeğini öylece bıraktı. Zaten nasıl yiyebilirdi ki? Nasıl geçerdi onlar boğazından? Muratla okadar vakit geçirdiler Murat ona ilk defa böyle davranmıştı. Gözleri doldu ve oturduğu masadan kalkıp yatak odasına gitti. Tam yatağa gireceği sırada telefon zil sesini duyunca heyecanla mutfağa koştu ve telefon ekranına bakınca derince bir nefes aldı ve yutkundu sonra da telefonu açtı

"Alo"

"Beni aramışsın?"

Nasıl bu kadar rahat olabiliyordu bu adam? Nasıl hiçbirşey olmamış gibi davranıyordu? Genç kızın hafifce sesi titredi

"Ben...şey...me-merak ettim de. Hiç aramadın"

"Rahatsızdım biraz"

"İşe gittin mi?"

"Yok"

Genç kız telefonda ağlamamak için kendini okadar zor tutuyordu ki. Biran önce şu telefonu kapatıp hüngür hüngür ağlamak istiyordu. Ferhat Muratın gayet iyi olduğunu söylemişti ve işe gittiğini de. Peki neden kendisine yalan söylemişti?

"Tamam iyi geceler" dedi ve telefonu kapatır kapatmaz olduğu yere çöktü ve hıçkıra hıçkıra ağladı. Zar zor kalkıp yatağa gitti.
Yatakta sağ tarafına yattı ve bacaklarını kendine çekip cenin pozisyonu halini almıştı. Gözlerinden akan yaşları engellemeye hiç gerek duymadan sadece akıtıyordu. Buraya geldiğinden beri ilk defa kendini çok mutsuz hissediyordu. İlk defa kalbi bu kadar acıyordu. Ilk defa bağıra bağıra hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordu. Bütün pencelereler açık ve gecenin serinliği evin herbiryanına dağılmıştı. Genç kız çok üşüyor fakat ne kalkıp pencelereleri kapatacak hali vardı ne de kendine yorgan örtmeye.

• • •

Sabah olduğu, güneşin etrafa saçtığı ışıktan belliydi. Genç kız ağlamaktan şişmiş gözlerini zorbela 2 veya 3 saniye açabilmişti ardından hemen kapattı. Pozisyonunu hiç bozmamıştı. Zaten nasıl bozabilirdi ki tutulmuştu adeta  ne sağa ne sola dönecek mecali yoktu. Başucunda ki saate bile bakamıyordu.

Güneş hafiften çekilmiş yine sırasını yavaş yavaş karanlığa teslim ediyordu. Genç kız zar zor gözlerini açınca anlamıştı yavaş yavaş akşam olduğunu. Murat 2. Gün yine kendisini arayıp sormamıştı.

Gözünden akan bir damla yaş hernekadar yanağının kaşınmasına sebebiyet verse de yanağını kaşıyacak hali de yoktu. Acınacak durumdaydı genç kız.

• • •

Kapının tıklandığını duydu fakat kalkıp açamadı hemde okadar ısrarla kapıya vurulmasına rağmen.
Ya yarım saat ya da bir saat sonra kapının açılma ve kapanma sesini duydu. Adım sesleri geliyordu evin içinden. Bu gelen ya Murattı ya da hırsız. Aklına başka birşey gelmiyordu. Adım sesleri yattığı odaya geldikce kalbi çok daha hızlı atıyordu. Odasının kapısı açılınca adım sesleri kendisine doğru geliyordu ama genç kız gözlerini açıp bakamıyordu kim geldi diye. O kişi herkimse deniz kızının yüzüne dağıldığı saçlarını arkaya atıp hafif soğuk bir elin alnına değmesiyle hafifçe kaşları çatıldı genç kızın.

"Deniz kızı?"

Deniz kızı sadece mırıldanıyordu

"Ne oldu sana böyle?"

Murat genç kızı görünce çok tedirgin oldu. Ne yapacağını bilmiyordu. Yavaş yavaş genç kızı kendine çekti. Deniz kızı ufak bir harekette hemen mırıldanıyordu. Belki de heryanı tutulmuştu ve her kıpırdanışında canı acıyordu. Genç adam Deniz kızının her mırıldanmasında yüzünü ekşitiyordu.

Adın Aşk Olsun (Tamamlandı)Where stories live. Discover now