Adın Aşk Olsun (Tamamlandı)

33. Bölüm💙

Bir akşam yemeğine Hanife Hanım davet etti dünürlerini. Onlarla birlikte Selim Beyleri de davet etti. Herkes aynı sofrada oturup sohbet ediyorlardı. Oldukça neşelilerdi. Tabii herzaman ki gibi Pamirin gözleri yine Zeynebin üstündeydi. Fakat Zeynebin Pamire bakmaya hiç fırsatı yoktu çünkü her dakika ayakta hizmet ediyordu. Murat bunu farkedince çatık kaşlarıyla Pamire dikti gözlerini. Pamir tesadüfen Murata bakınca içinde ufak bir endişe hissetti. Ne yapacağını şaşırır bir şekilde önünde ki çorbaya çatalı daldırdı daha sonra onun çatal olduğunu farkedince kaşık aldı ve tekrar Murata baktı. Murat tek kaşını kaldırdı ve sonra gözlerini devirerek büyüklerin muhabbetine katıldı. Muratın bir bakışı bile Pamiri korkutmaya yetmişti.
Necla hanım da daha öncelerden Pamirin Zeynepden hoşlandığını farketmişti bu yüzden gözü hep Zeynebin üstündeydi. Ve oldukça da sevmişti zeynebi. Hizmet edişini, cana yakınlığı kısaca herşeyini. Bu gidişle bu evden bir damat aldıkları gibi bir de gelin alacaklardı.

Bu yemekte düğün tarihini de konuştular. Iki genç bu işin fazla uzamasını istemedikleri için 1 ay sonra için bir tarih seçtiler. İstedikleri Tarih 16 Hazirandı. Rıfat Bey bu tarihi duyunca gülümsedi ve kızına baktı

"Bilerek mi bu tarihi seçtin Melike?"

Melike iki kaşını kaldırarak babasına baktı

"Anlamadım?"

"Bu tarihte evimizin bir üyesinin Doğum günü var"

Genç kız kaşlarını çattı ve düşünmeye başladı

"Hayır yok. 4 temmuz annemin ki. 10 ekim de Mervenin ki"

Herkes kahkaha atmaya başlayınca genç kız yanındakilere bakıyordu

"E ama sen yavaş yavaş hatırlamaya başlıyorsun" dedi Rıfat Bey ve kızına sarıldı. Genç kız sonra dan farketmişti. Gerçekten de yavaş yavaş hatırlamaya başlıyordu.

Rıfat Bey sonra geri çekilerek kızına baktı

"16 Haziran senin doğum günün kızım. Anlaşılan bundan sonra hem evlilik yıldönümünü hem de Doğum gününü kutlayacaksın"

• • •

Sofralar toplandıktan sonra herkes çay içmek için koltuğa geçti. Melike ve Murat ise oturma odasında ki ufak balkona gittiler.

"Sen sofrada sanki bi ara gerildin gibi"

Murat melikeye baktı şaşkınca

"Ben mi? Niye gerileyim ki?"

Genç kız iki kaşını kaldırdı

"Neden acaba?"

Genç kız Murattan cevap alamayınca Muratın vermesi gereken cevabı kendi verdi

"Pamirden rahatsız oldun dimi?"

Murat gözlerini devirdi

"E ama olamaz mı Murat? Benim gönlüm sana senin gönlün bana nasıl kaydıysa onunki de Zey..."

"Sus deniz kızı. Kimsenin gönlü benim kız kardeşime kayamaz."

"Peki ya zeynebinki de ona kaydıysa"

"Onunki de kayamaz kimseye"

"Kıskanç"

"Kıskanç falan değilim ben"

"Kıskançsın"

"Değilim"

"Pekâla taman öyle olsun" dedi ve içeri girdi. Murat ne olduğuna anlam veremedi ve o da içeri girince gördüğü şey onu epeyce sinirlendirmişti. Melike Pamirin yanında oturup Pamirle sohbet ediyordu gülüşerek. Murak yanlarına gitti ve genç kızın bileğinden tutup kaldırdı ve tekrar balkona götürdü. Pamir ve Firdevs Hanım haricinde kimse bunu farketmemişti. Çünkü herkes birbirleriyle koyu bir sohbet içersindeydi fakat Firdevs Hanım değildi. Sıkıntıdan etrafı izliyordu.