EYVAH ABİM!

698 37 4
                                    

-Ya çekiştirme zaten yürüyemiyorum."dedim Pelin'in kolundan çıkarak. Taksi otoparka kadar girmemiş, uzakta indirmişti.
-Hadi kızım geç kaldık zaten."dedi. Daha partinin başlamısına 15 dakika vardı.
-Astolistler sahneye en son çıkar bebeğim."deyip havalı bir şekilde saçlarımı savurdum.
-Ne sen Astolistsin ne de orası sahne şimdi çabuk ol. Veliahtla bir an önce tanışmak istiyorum."dedi gözlerini kısıp.
-Eminim o da seni bekliyordur."deyip göz devirdim.
-İnşallah canım inşallah."deyip beni umursamamazlıktan geldi. İşimiz yine inşallaha maşallaha kalmıştı.

Partinin yapılacağı salonun önünde dikilen görevlilere davetiyemizi gösterdik. Sahi bu kız davetiyeleri nerden almıştı?
-Kızım sen bu davetiyeleri nerden buldun?"diye sordum sessizce salonun içine adımlarken.
-Veliahtın yakın arkadaşıyla konuşuyorum. O davet etti."dedi omuz silkip.
-Kullandın yani çocuğu?"dedim şaşırarak.
-Öyle deme ya. Tatlı çocuk. Bakarsın ilerde Eniştem olur."dedi sırıtıp.
-Aklından bile geçirme Pelin. Bak en ufak bir imada falan bulunursan anında geri dönerim.
-Of tamam ya şaka yaptım."dedi koluma girip.

Ağır ağır klasik müzik sesi geliyordu. Tamam belki Ankara'nın bağlarını çalmalarını beklemiyordum ama daha eğlenceli şeyler çalabilirlerdi.

Salon o kadar büyüktü ki bir an kendimi yanlışlıkla Kremlin sarayına gelmiş gibi hissettim. Fazla kalabalık değildi ama herkes çok abartılı giyinmişti. Öyle ki ben onarin yanında fazla sönük kalmıştım. Cidden benim böyle bir ortamda ne işim var? Üstelik herkesin gözü üzerimdeymiş gibi hissediyordum. Bende böyle bir prensesim işte napalım.

Salonun en şık köşesinde oturan gençlere takıldı gözüm. Hepsi cidden çok klas görünüyorlardı. İçlerinden biri bizi görünce gülümseyip ayağa kalktı. Pelin'e baktığımda o da çocuğa gülerek bakıyordu. Çocuk bize doğru yaklaşmaya başladı.

Pelin'in elini öptüp hayran hayran Pelin'e baktı çocuk. Acaba benim saf arkadaşım bu çocuğun ona aşık olduğunu biliyor muydu?
-Hoşgeldin. Çok...Güzel olmuşsun."dedi gözlerini ayırmadan. Öhöm Öhöm. Bende varım burda. Çocuğun gözleri beni bulduğunda elimi öpmek için tuttuğunda sadece sıkmakla yetindim. Çocuk şaşırmıştı. Buna bile şükretse iyiydi.

-Arkadaşım Ece. Ece bu da bahsettiğim arkadaşım Arda."dedi. Çocuğun adını bile yeni öğrenmiştim. Pelin sözde ondan bahsetmişti.

-Memnun oldum."dedi başını sallayarak. Bende yalancıktan gülümsedim.
-Hadi gelin bizimkilerin yanına geçelim."dedi. Elini Pelin'in beline koydu. Ayıp ayıp. Onlar önden yürüdüler ben arkalarından geliyordum. Zaten topuklular yüzünden yürüyemediğim için onlara yetişmemek için ekstra bir çaba harcamıyordum.

Pelin masadakilerle tokalaşırken ben sadece kafamla selam vermiştim. Ne büyük incelik ama!

Pelin Arda'nın karşısına oturmuştu. Ben de Pelin'in yanına. 

4 erkek vardı ve biz ikimiz tek kızdık. Sanki herkes bana bakıyormuş gibi yerimde rahatsızca kıpırdadım. Kimseyle göz göze gelmemeye çalışıyordum.

Pelin 'bu çocuk o çocuk' anlamında bir bakış attı. İki saattir çocuğu kestiği için anlamıştım zaten. Çaktırmadan çocuğa baktım. Göz göze gelince hemen bakışlarımı çektim. Bana mı bakıyordu bu gerizekalı?

Ortada bir sohbet dönüyordu. Sürekli Yiğit diye bir çocuktan bahsediyorlardı. O da bunların arkadaşıydı heralde. İşi olduğu için gelmemiş. Bende olsam bende gelmem. Bu nasıl parti?

Pelin bile ara ara sohbete katılıyordu. Bense tepkisiz bir şekilde sağı solu izliyordum. Neredeyse partideki tüm kızlar bizim masaya bakıyordu. Tabi bana bakacak halleri yokdu ya. Masamız çok yakışıklıdır. Onu kesiyorlar heralde. Marangozunun ellerine sağlık valla.

KülkedisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin